Hadislerde Hz. Mehdi’nin Hakimiyetinin Hangi Peygamberlerin Hakimiyetine Benzeyeceği Bildirmiştir?

Kuran’da Zülkarneyn ve Hz. Süleyman’ın yaşadıkları dönemlerde yeryüzünde geniş çapta etkili oldukları haber verilmiştir. Peygamberimiz (sav)’in hadislerinde ise, Hz. Mehdi’nin de Zülkarneyn ve Hz. Süleyman gibi İslam ahlakını bütün yeryüzüne hakim edeceği haber verilmiştir: Mehdi tıpkı Zülkarneyn ve Süleyman gibi dünyaya hükmedecektir. (El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 30) Yeryüzüne dört kişi malik olmuştur. […]

Continue Reading

Peygamberlere İndirilen Kitaplarda Hz. Mehdi Hakkında Bilgi Var mıdır?

Naim buyurdu ki: Ben Mehdi’yi Peygamberlerin suhufunda (sahifelerde; Adem, Şit, İdris ve İbrahim peygamberlere indirilen sahife şeklindeki kitaplarda) şöyle bulurum: “Mehdi’nin amelinde ne zulüm ne de ayıp yoktur.” (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 21) Peygamberlere dair olan kitaplarda, “Mehdi’nin işi zulüm ve kötülük değildir” şeklinde işaret edilmiştir.(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, […]

Continue Reading

Hz. Mehdi’nin İsmi Ne Olacaktır?

Peygamber Efendimiz (sav)’in pek çok hadisinde, Hz. Mehdi’nin adının Peygamberimiz (sav)’in adına “muvafık” yani “uygun” olacağı bildirilmektedir. Bu hadislerden bazıları şöyledir: Ey insanlar, muhakkak Allahu Teala size zalimleri, münafıkları ve onlara uyanları menetmiş ve size ümmeti Muhammed’in en hayırlısı olan ve Mekke’de bulunan, İSMİ AHMED, babasının ismi Abdullah olan Hz. Mehdi’yi reis kılmıştır. Ona katılınız. […]

Continue Reading

Hz Mehdi Nerede Doğacaktır?

O, Medine’de doğacaktır… Nuaym b. Hammad. İmam Ali (KV) den böyle nakletmiştir. Kurtubi’nin Tezkiresinde, Onun Mağrib ülkelerinden çıkacağı, oradan gelip denizi geçeceği anlatılmaktadır. (Kıyamet Alametleri, s.162, 7. baskı) (Medine kelimesi Arapça’da “şehir” anlamına gelmektedir)

Continue Reading

Hz. Mehdi Hangi Soydan Olacaktır?

Hadislerde Hz. Mehdi’nin Peygamberimiz (sav)’in soyundan olacağı bildirilmektedir. Hz. Mehdi’nin bu özelliğini haber veren hadislerden bazıları şöyledir: Kıyametin kopması için zamanda sadece bir günden başka vakit kalmamış da olsa Allah (c.c.) benim Ehl-i Beyt’imden (soyumdan) bir zatı (Hz. Mehdi’yi) gönderecek. (Sünen-i Ebu Davud, 5/92) Benim Ehl-i Beyt’imden bir şahıs bütün dünyaya hakim oluncaya kadar günler […]

Continue Reading

Mehdi Kelimesinin Anlamı Nedir?

“Mehdi”, kelime olarak, “hidayete ermiş, hidayet bulmuş kişi” anlamına gelir (İslam Ansiklopedisi, “Mehdi”, c. 5, s. 149). Dini literatürde ve halk arasında ise Peygamberimiz (sav)’in ahir zamanda geleceğini müjdelediği mübarek zatın ismi olarak geçmektedir. Bir İslami kaynakta kelimenin tanımı şöyle yapılmaktadır: “Mehdi”: Allah’ın hakikaten hak yoluna götürdüğü kimsedir. Bu sözcük, isimler arasında o kadar çok […]

Continue Reading

Hz. Mehdi’nin Muhakkak Çıkacağını Bildiren Hadisler Hangileridir?

Hz. Mehdi’nin ahir zamanda muhakkak çıkacağını bildiren hadislerden bazıları şunlardır: Eğer dünyadan bir gün bile kalsa, Allah, O (Hz. Mehdi) idareyi ele alıncaya kadar o günü uzatırdı. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 10) Eğer dünyadan bir gece bile kalsa, Allah onu uzatır ve Ehli Beytimden birisini (Hz. Mehdi) melik kılardı. (Kitab-ül Burhan […]

Continue Reading

Hz. Mehdi İle İlgili Hangi Güvenilir Kaynaklarda Hadisler Rivayet Edilmiştir?

1) Tirmizi’nin Sünen’inde 3 tane, 2) Ebu Davud’un Sünen’inde 8 tane, 3) İbn-i Mace’nin Sünen’inde 8 tane, 4) Ahmed bin Hanbel’in Müsned’inde 12 tane, 5) Abdülrezzak b. Hemmam’ın el-Musannef’inde 8 tane, 6) İbn Ebi Şeyhe’nin el-Musannef’inde 14 tane, 7) İbn Hibban’ın Sahih’inde 7 tane, 8) Heysemi’nin Zevaid’inde 20 tane, 9) Suyuti’nin Cami’us Sağır’ında 8 tane, […]

Continue Reading

Mehdi Konusunun Kaynağı Nedir? Güvenilir Kaynaklara Dayanmakta mıdır?

Mehdiyet konusu her dönemde İslam tarihinde önemli bir yer tutmuştur. Pek çok İslam alimi, tarihçi ve araştırmacı Hz. Mehdi hakkında eserler kaleme almış ya da eserlerinde Mehdiyet konusuna önemli bir yer ayırmıştır. Bu eserler incelendiğinde, Mehdiyet konusunun tartışmaya yer bırakmayacak derecede kesinlik gösterdiği her akıl ve vicdan sahibi Müslüman tarafından rahatlıkla anlaşılabilir. Tüm Ehl-i sünnet […]

Continue Reading

İslam Alimlerinin Hz. Mehdi’nin Gelişi İle İlgili İzahları

Birçok büyük İslam alimi ahir zamanda Hz. Mehdi’nin gelişinde hiçbir şüphe olmadığını ifade eden açıklamalar yapmıştır. Bunların arasında en ünlülerinden biri Muhyiddin Arabi’dir. Futuhat-ı Mekkiye isimli eserinde Muhyiddin Arabi şöyle söylemektedir: Muhakkak ki, yeryüzü zulüm ve haksızlık ile dolduğu sırada Allah’ın halifesi kıyam edecek, yeryüzünü adalet ve eşitlikle dolduracak… Genel kazancı halka arasında eşit olarak […]

Continue Reading

Peygamberimiz (s.a.v)’in Hz. Mehdi Hakkındaki Hadisleri “Tevatür” Derecesindedir

Hadis imamları Hz. Mehdi hakkındaki hadislerin “mütevatir” olduğunu bildirmişlerdir. Bunun anlamı şudur: Mehdiyet hakkında aktarılan hadisler, bu konuda yalan söylemek kastıyla aralarında anlaşmaları teknik olarak mümkün olmayan kişilerden, pek çok farklı kanal vasıtasıyla hadis alimlerine ulaşmıştır. “Tevatür”, kelime anlamı olarak “kuvvetli haber, içinde yalan ihtimali olmayan ve bir cemaate dayanan kuvvetli haber” demektir. (Büyük Lugat-Tür-Dav, […]

Continue Reading

Mehdiyet, Ehl-i Sünnet İnancına Göre Bir İtikat Konusudur

Hazreti Mehdi, ahir zamanda gönderileceği Peygamber Efendimiz (sav) tarafından müjdelenmiş olan, Müslümanları zulüm ve sıkıntı ortamından kurtaracak, yeryüzündeki fitneleri ortadan kaldıracak, tüm dünyaya barış, adalet, bolluk, huzur, mutluluk ve refah getirecek kutlu bir şahıstır. Peygamberimiz (sav)’den aktarılan sahih rivayetlere göre Hz. Mehdi, çeşitli hurafelerle, batıl inanç ve uygulamalarla aslından uzaklaştırılmış olan dini özüne döndürecek, Hz. […]

Continue Reading

Hazreti İsa Gelecek (Sonsöz)

Hz. İsa (a.s.)’ın Allah Katından dünyaya yeniden gönderilecek olması kuşkusuz çok büyük bir İlahi müjdedir. Hz. İsa (a.s.)’ın yeniden yeryüzüne gelişiyle İslam ahlakı tüm dünyaya hakim olacaktır. O, Allah’ın tüm insanlara “kurtarıcı” olarak gönderdiği mübarek bir kişidir. Nitekim dünya üzerindeki kargaşa ve zulüm ortamının artığı dönemlerde insanlar daima Allah’tan bir “yardım eden” talep etmişler; Allah […]

Continue Reading

Hz. İsa (a.s) Dünya Üzerinde Hiçbir Akrabası, Tanıyanı, Ailesi Olmamasıyla Tanınacaktır

Hz. İsa (a.s.) Kuran’da geçen peygamber özellikleri ile tanınabilecektir. Ancak bunlar dışında onu insanlara tanıtan başka etkenler de olacaktır. Şüphesiz bunlardan en önemlisi Hz. İsa (a.s.)’ın dünyada bir ailesinin, hiçbir akrabasının, eskiden tanıdığı tek bir kişinin olmamasıdır. Gerçekten de, Hz. İsa (a.s.) yeniden yeryüzüne geldiğinde çevresinde kendisini tanıyan hiç kimse olmayacaktır. Onun fiziksel özelliklerini, simasını […]

Continue Reading

Hz. İsa (a.s.)’ı Hangi Özellikleriyle Tanıyabiliriz?

Yukarıda belirttiğimiz gibi, bu sorunun cevabını bulmak için Kuran’a baktığımızda karşımıza çıkan ilk işaret, ayetlerde anlatılan, peygamberlerin sahip oldukları ortak özellikler olacaktır. Öyleyse Hz. İsa (a.s.)’ı tanımak için Kuran’da bildirilmiş olan bu peygamber özelliklerinin neler olduğunu incelemek gerekmektedir. Elbette peygamberlerle ilgili Kuran’dan çıkarılabilecek yüzlerce alamet vardır. Bu bölümde ise en belirgin özellikler ele alınacaktır. 1. […]

Continue Reading

Hz. İsa (a.s.)’ı Kimler Tanıyabilecektir?

Önceki bölümlerde Hz. İsa (a.s.)’ın ölmediğini, Allah’ın Katına yükseltildiğini ve yeryüzüne yeniden döneceğini Kuran’dan, hadislerden ve İslam alimlerinin yorumlarından delillerle açıklamıştık. Tüm bunlardan sonra elbette akla gelen ilk soru “Hz. İsa (a.s.)’ın yeryüzüne tekrar gelişinde kim olduğunun nasıl anlaşılacağı ve onun hangi özelliklerinden tanınabileceği”dir. Kuranda yer alan kıssalarda ve bazı ayetlerde peygamberlerin hayatlarına ve üstün […]

Continue Reading

Risale-i Nur’da Hz. İsa (a.s.)’ın İkinci Kez Yeryüzüne Gelişi (3)

KADİR-İ KÜLLİ ŞEY (HERŞEYE MUKTEDİR OLAN YÜCE ALLAH) VAAD ETMİŞ ELBETTE YAPACAKTIR: Bediüzzaman, bu kutlu olayların gerçekleşmesinin Yüce Allah’ın bir vaadi olduğuna dikkat çekmektedir. Allah Kuran’da tüm inananları, İslam ahlakının yeryüzüne hakim olacağı konusunda müjdelemektedir. Allah’ın bu vaadi bir ayette şöyle bildirilmiştir: Allah, içinizden iman edenlere ve salih amellerde bulunanlara vaad etmiştir: Hiç şüphesiz onlardan […]

Continue Reading

Risale-i Nur’da Hz. İsa (a.s.)’ın İkinci Kez Yeryüzüne Gelişi (3)

HAZRET-İ İSA (A.S.)’IN NÜZULÜ İLE (YERYÜZÜNE İNİŞİYLE) O DİNSİZ MESLEK MAHVOLUR: Bediüzzaman, Kuran ayetlerinde yer alan işaretlere ve hadislerde verilen bilgilere dayanarak, Hz. İsa (a.s.)’ın yeryüzüne yeniden geleceğini söylemektedir. Bediüzzaman burada kullandığı “NÜZUL” kelimesiyle, Hz. İsa (a.s.)’ın “bir mana, bir ruh ya da temsili bir şahıs” değil, Allah’ın bir mucizesi olarak insani bedeniyle ikinci kez […]

Continue Reading

Risale-i Nur’da Hz. İsa (a.s.)’ın İkinci Kez Yeryüzüne Gelişi (2)

NUR-U İMANIN DİKKATİYLE (İMANIN IŞIĞIYLA) BİLİNİR; HERKES BİLEMEZ: Bediüzzaman, çevresindeki insanların, Hz. İsa (a.s.)’ın ahir zamanda beklenen peygamber olduğunu ancak “İMANLARIYLA FARK EDEBİLECEKLERİNİ” söylemiştir. Bu da yine Bediüzzaman’ın Hz. İsa (a.s.)’dan bir şahs-ı manevi olarak söz etmediğini açıkça ortaya koymaktadır. Bediüzzaman burada açıkça insanların bir şahs-ı maneviyi değil, “BEKLEDİKLERİ BİR ŞAHSI” tanımalarından bahsetmektedir. Bediüzzaman ayrıca […]

Continue Reading

Risale-i Nur’da Hz. İsa (a.s.)’ın İkinci Kez Yeryüzüne Gelişi (1)

Hicri 13. yüzyılın müceddidi olarak kabul edilen büyük İslam alimi Bediüzzaman Said Nursi Risale-i Nur Külliyatı’nda Hz. İsa (a.s.)’ın yeryüzüne ikinci kez gelişiyle ilgili önemli açıklamalar yapmıştır. Ayetler ve hadisler ışığında, Hz. İsa (a.s.)’ın ahir zamanda yeniden dünyaya geleceğini, Hıristiyanları batıl inanış ve uygulamalarından arındırarak hak din ahlakına davet edeceğini, bu dönemde Hz. İsa (a.s.)’a […]

Continue Reading

İman Edenler Deccalin Fitnesinden Hz. İsa (a.s.)’ın Vesile Olmasıyla Korunacaklardır

“Yalancı, hilekar, zihinlerde ve gönüllerde iyi ile kötüyü, hak ile batılı karıştıran, bir şeyi yaldızlayıp gerçek yüzünü gizleyen, her yeri dolaşan kötü ve uğursuz kişi” gibi anlamlara gelen deccal kavramı, ahir zamanda ortaya çıkacağı bildirilen, her türlü kötülüğün ve fitnenin kaynağı ve temsilcisi olan kişi olarak tarif edilir. Ancak, deccal bir kişi olabileceği gibi, din […]

Continue Reading

Hz. İsa (a.s.) ve Hz. Mehdi (a.s.) Bu Yüzyılda Gelecektir

Her yüz senede bir din ahlakını bidatlerden kurtarmak ve yenilemek için Allah tarafından bir zatın gönderildiği, Sünen-i Ebu Davud, Mektubat-ı Rabbani gibi büyük ve muteber ehli sünnet alimlerinin eserlerinde açık bir şekilde belirtilmiştir: Ebu Hureyre’nin rivayetine göre; Resulullah (sav) şöyle buyurmuş: Gerçekten Aziz ve Celil olan Allah her yüz senenin başında şu ümmetin dinini bidatten […]

Continue Reading

Hadislerde Hz. İsa (a.s.)’ın İkinci Kez Yeryüzüne Dönüşü

Hz. İsa (a.s.)’ın Allah Katında diri olduğu ve ahir zamanda yeryüzüne yeniden gelecek olması hadislerde detaylı olarak yer almaktadır. En büyük ve güvenilir hadis kaynakları olarak kabul edilen Kütüb-i Sitte’de, İmam Maliki’nin Muvatta’sında, İbn Huzeyme ve İbn Hibban’ın Sahih’lerinde, İbn Hanbel ve Tayalisi’nin Müsned’lerinde Hz. İsa (a.s.) ile ilgili hadisler bulunmaktadır. Ayrıca pek çok İslam […]

Continue Reading

Kuran’a Göre İslam Ahlakının Yaşanması

Önceki bölümde ifade ettiğimiz gibi Kuran ayetlerinde, geçmiş kavimlerde yaşanan dejenerasyon, sapkınlık ve ahlaki çöküş sonrası Allah’ın o kavme bir ‘kurtarıcı’ gönderdiği haber verilmektedir. Bu kurtarıcı, insanları, Allah’a şirk koşmadan iman etmeye ve korkup sakınmaya yöneltir. Kavimlerin inkarda direnmesi üzerine, bu kez de onları azapla uyarır. Bu uyarıp korkutma olmadan Allah hiçbir kavmi yıkıma uğratmayacağını […]

Continue Reading

“Allah’ın Kanununda Kesinlikle Bir Değişiklik Bulamazsın”

Kuran’da tarif edilen geçmiş kavimlere ait kıssalarda dikkat çeken hususlardan biri de, her kavmin başına gelenlerin birbirine büyük ölçüde benzer olduğudur. İnsanların yaşayışları, içinde bulundukları durum, uyarıcı olarak elçilerin gönderilmesi ve sonunda da bazılarının helak olması benzer şekilde gelişmiştir. Günümüz toplumlarında da çok hızlı bir bozulma, yozlaşma ve dejenerasyon yaşanmaktadır. Fakirlik, sefalet, zulüm ortamı içindeki […]

Continue Reading

Zorluk İçinde Olan Kavimlerin “Kurtarıcı” İstemeleri

Size ne oluyor ki, Allah yolunda ve: “Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ülkeden çıkar, bize Katından bir veli (koruyucu sahib) gönder, bize Katından bir yardım eden yolla” diyen erkekler, kadınlar ve çocuklardan zayıf bırakılmışlar adına mücadele etmiyorsunuz?(Nisa Suresi, 75) Kuran’da bildirilen kıssalarda, Allah’ın elçi gönderdiği bölgelerde, elçinin gelişinden önce toplumsal ve ahlaki açıdan büyük […]

Continue Reading

Allah’ın Hz. İsa (a.s.)’ı İnkar Edenlerden Temizlemesi

Hz. İsa (a.s.)’ın Allah Katına yükseltilmesi konusunda, ayetlerde haber verilen bilgilerden biri de; Allah’ın Hz. İsa (a.s.)’ı inkarcılardan temizleyeceğini haber vermiş olmasıdır. Al-i İmran Suresi’nin 55. ayetinde şöyle buyrulmuştur: … seni Kendime yükselteceğim (rafiuke), seni inkar edenlerden temizleyeceğim (mutahhiruke) ve sana uyanları kıyamete kadar inkara sapanların üstüne geçireceğim…(Al-i İmran Suresi, 55) Ayetin Arapçasında geçen “mutahhiruke” […]

Continue Reading

Allah Hz. İsa (a.s.)’ı Kendi Katına Yükseltmiştir

Hz. İsa (a.s.)’ın ölmemiş ve öldürülmemiş olduğunun önemli delillerinden biri de, Rabbimiz’in Hz. İsa (a.s.)’ı Kendisi’ne yükselttiğini bildirmiş olmasıdır. Ayetlerde bu gerçek haber verilmektedir: … seni Kendime yükselteceğim (rafiuke), seni inkar edenlerden temizleyeceğim ve sana uyanları kıyamete kadar inkara sapanların üstüne geçireceğim…(Al-i İmran Suresi, 55) … Bilakis (bel); Allah onu Kendine yükseltti (refea). Allah üstün […]

Continue Reading

Kuran’da Peygamberlerin Ölümü Nasıl Anlatılıyor?

Kuran’da peygamberlerin ölümlerinin aktarıldığı kıssalarda geçen kelimelerle, Hz. İsa (a.s.)’ın Allah Katına yükseltilmesinin anlatıldığı ayetlerin incelenmesi, önemli bir gerçeği ortaya çıkarmaktadır. Bu bölümde Hz. İsa (a.s.) kıssasında geçen ve diğer peygamberlerin ölümlerini ifade eden kelimelerin Arapça karşılıklarını ve Kuran ayetlerinde ne şekilde kullanıldıklarını inceleyeceğiz. Kuran’da peygamberlerin ölmesi veya öldürülmesiyle ilgili olarak kullanılan kelimeler ileride daha […]

Continue Reading

Allah İnkar Edenlerin Hz. İsa (a.s.)’a Kurdukları Tuzağı Boşa Çıkarmıştır

Bazı Yahudilerin ve Romalı putperestlerin Hz. İsa (a.s.)’ı öldürmek için kurdukları plan, tarihin farklı dönemlerinde inkarcıların pek çok peygambere karşı kurdukları tuzaklardan biridir. Allah Kuran’da, inkarcıların ne zaman kendilerine bir peygamber gelse ve onları gerçek din ahlakını yaşamaya davet etse, muhakkak ona karşı çeşitli tuzaklar kurduklarını ve hatta onu öldürmeye kalkıştıklarını haber vermiştir. Andolsun, Biz […]

Continue Reading

Hz. Mehdi as’ın zuhurunun bir alameti de yüzyıllardır görülmemiş bir sıcaklık artışı olmasıdır

Ahmed bin Muhammed bin Ebu Nasr der ki: İmam Rıza aleyhisselam’ın şöyle buyurduğunu duydum: “Bu zuhurdan önce “Bûyuh” olacaktır” Ama ben “bûyuh”un ne demek olduğunu anlamadım. Hacca gittiğimde bir bedevinin “bu ne “bûyuh” bir gündür” dediğini duyunca ona sordum. “Şiddetli sıcak ve hararet” dedi. Bihar ül Envar, Kaim Aleyhisselam’ın Kıyamından Önce Vuku Bulacak Alametler, 14. Bölüm

Continue Reading

PEYGAMBERİMİZ (SAV), HZ. MEHDİ (AS) DÖNEMİNDE İNSANLARIN CAMİLERE ARABALARLA GİDECEKLERİNİ BİLDİRMİŞTİR

Mehdi’nin çıkacağı vakit insanlar camilerin kapılarına kadar kalın yastıklar üzerinde oturarak seyahat edecekler.  Kıyamet Alametleri kitabı, Ali Bin Zübeyir Ali, Sf. 35   Hz. Mehdi (a.s.) mutedil ahlaklı, iyi yaratılışlıdır… ONUN ATI, KARANLIKLARDA ON DÖRTLÜK AY GİBİ PARLAR. O (HZ. MEHDİ (A.S.)), EN HAYIRLI TOPLULUĞUN ÖNÜNDE GİDER. Onlar Allah’ın dinine sarılmış; onunla Allah’a yaklaşmaya çalışırlar… (Şeyh Muhammed b. […]

Continue Reading

PEYGAMBERİMİZ (SAV), DECCALİYETİN KALESİNİN DENİZİN ÜZERİNDE BİR ADADA OLACAĞINI BİLDİRMİŞTİR

Câbir (İbn Abdullah), şöyle rivayet etmiştir: Resulullah (s.a.v.), şöyle buyurdu: “Şüphesiz ‘İblis’in tahtı denizin üzerinde bir adadır. Bölük bölük ‘askerlerini oradan gönderir de insanları çeşit çeşit ‘fitnelere düşürür. ‘Askerlerinin kendisi katında en büyüğü, ‘fitnesi en büyük olandır.” Sahih-i Müslim, Cilt. 8, Hadis no: 2813, sf. 341

Continue Reading

HZ. MEHDİ (AS) MÜNAFIKLARI NİŞANELERİNDEN-ALAMETLERİNDEN TANIYACAKTIR

Peygamber (sav) ashabına ganimet taksim ediyordu. Akılsız bir adam dedi ki “Adaletli dağıt” Bunun üzerine Nebi sav “ Yazık sana! Ben adil olmayacağım da kim olacak “buyurdu. Mehdi ise böyle akılsızlara Allah ve Resulü için merhametli davranmayacak. Çünkü Mehdi münafıkları nişanelerinden (alametlerinden) tanıyacaktır. ( Yevmul Halas, Kamil Süleyman, sayfa: 135)

Continue Reading

HZ. MUSA’NIN ASASINI VE HZ. ADEM’İN TABUTUNU HZ. MEHDİ (AS) ORTAYA ÇIKARACAKTIR

Cafer-i Sadık aleyhisselam’ın şöyle buyurduğunu duydum: “Musa’nın asası cennet ağaçlarından birinin dalı idi ve o Medyen şehrine doğru gitmek isterken Cebrail aleyhisselam onu Musa’ya verdi.O ASA, ADEM’İN TABUTU İLE BİRLİKTE TABERİYYE GÖLÜNDEDİR. NE ÇÜRÜRLER, NE DE DEĞİŞİRLER. SONUNDA KAİM ALEYHİSSELAM MEHDİ KIYAM ETTİĞİNDE O İKİSİNİ ORTAYA ÇIKARACAKTIR.”

Continue Reading

HZ. MEHDİ (AS) YARATILMADAN ÖNCE ALLAH’IN ARŞININ SAĞ TARAFINDA GÖLGE ŞEKLİNDEYDİ

İmam Cafer-i Sadık (as) imam Mehdi paktır, temizdir razı olunanlardandır. Hidayet ehlidir ve seçkindir. Kıyam etmesi ümitle beklenendir. Allah onu bunun için seçmiş ve onu ruh aleminde ve ceset aleminde yaratırken en iyi şekilde yaratmıştır. Mehdi yaratılmadan önce o Allah’ın arşının sağ tarafında gölge şeklindeydi ve Allah’ın gayb ilminde ona hikmet verilmişti. Allah onu kendi ilmiyle, ismeti için seçti.  (Gaybet-i Numani, 13. Bölüm. Mehdi (as)’ın […]

Continue Reading

PEYGAMBERİMİZ (SAV) KÖPRÜNÜN BOYDAN BOYA TUTULACAĞINI VE HALKIN ŞEHİT EDİLECEĞİNİ BİLDİRMİŞTİR

Köprü boydan boya tutulduğunda, doğudan gelen perçemli yıldızlar uçtuğunda işte bu köprüde insanlar ölürler. (Yevmul Halas, Kamil Süleyman, sayfa: 515, El- Melahim vel- Fiten, sayfa:162., El- Muhaccetul Beyda, 4. Cild, sayfa: 343., Beşaratul İslam, sayfa:60) Gerçekten Allah bir gecede Mehdi’nin emrini (işini) ıslah eder.  Ebi Şeybe 15 cild, sayfa:197 “Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): ‘… Sonra Medine ahalisiyle beraber üç defa sarsılır […]

Continue Reading

HZ. MEHDİ (AS)’IN TALEBELERİ DÜNYANIN HER TARAFINDA YÜKSEK TEKNOLOJİYİ KULLANARAK İSLAM’I TEBLİĞ EDECEKLERDİR

İmam Sadık şöyle buyurdu: Mehdi çıktığında yeryüzünün her bir bölgesine elçisini gönderir. Ve elçisine şöyle der: Sorumluluğun avucunun içindedir. Eğer anlayamadığın bir şeyle karşılaşırsan AVUCUNUN İÇİNE BAK ONU GÖRECEKSİN VE ONA GÖRE AMEL ET. (Yevmül Halas, Kamil Süleyman, sayfa: 382.   Gaybeti Numani sayfa: 172)

Continue Reading

İNSANLAR HZ. MEHDİ (AS)’I AYNI HZ. YUSUF GİBİ VAKTİ GELİNCEYE KADAR ANLAYAMAYACAKLARDIR

Peygamberimiz (sav) şöyle bildirmiştir: Hz. Yusuf’un kardeşleri yetenekli Peygamber çocukları idi. Buna rağmen Allah onlara Yusuf’u tanıtmadı. Yusuf kendini tanıttığı halde “Sen gerçekten Yusuf’musun? Sensin öyle mi?” (Yusuf Suresi, 90) dediler. Aynı şekilde (aynı Hz. Yusuf gibi) vakti gelinceye kadar Mehdi’yi de göz önünde olmasına rağmen kavmi göremeyecek ve onu anlayamayacaklardır. Kitab-ül Gaybe, 10. Bölüm, 195. Sayfa

Continue Reading

Hz. Mehdi (as)’ın yanında güvenilir 30 yardımcısı olacaktır.

İmam Hz. Muhammed Bakır (as.) da  şöyle buyuruyorlar: “Bu meselenin sahibi için bir yalnızlık dönemi var olacak, O yalnızlık döneminde  Mehdinin bir güce ihtiyaç olacağı için (O’nun yanında İmam Hazretlerine zarar vermeleri mümkün olmayan refakatçi) 30 kişi bulunacaktır. Onlar için İstanbul ne de güzel bir ikametgâhdır.” (Biharu’l Envar C.52 S.153 Hadis 6)

Continue Reading

MEHDİ CEMAATİNDE SÜREKLİ BİR MÜNAFIK TEMİZLİĞİ OLACAK DOLAYISIYLA HAK CEMAAT HEP AZ SAYIDA OLACAKTIR.

“…Öyle ki sizden sadece gözdeki sürme kadar veya yemekteki tuz kadar kalacaktır. Ve ben size bir örnek vereceğim: Adamın birinin bir miktar buğdayı vardır. Onu temizler ve bir eve koyar, uzun bir süre sonra geri döndüğünde onun kurtlandığını görür, onu tekrar ayıklar ve temizler sonra tekrar evin içine koyar. Uzun bir süre sonra döndüğünde onun tekrar kurtlandığını […]

Continue Reading

PEYGAMBERİMİZ (SAV) MEHDİ AS’IN ÇOCUKLUĞUNDA SAÇLARININ PARLAK VE DALGALI GENÇLİK DÖNEMİNDE İSE AYRICA ORTADAN AYRIK OLDUĞUNU SÖYLEMİŞTİR.

İmam Mehdinin omuzları geniş boyu ne uzun ne de kısadır. İKİ YANAĞINDA YÜZEYE ÇIKMIŞ BİR ŞEY OLMAMASINA KARŞIN , SAĞ YANAĞINDA BİR BEN BULUNMAKTADIR. Alnı açık, düzgün ve parlaktır. Kaşı çekiktir, kaş arası tam bitişik değildir. GÖZ KAPAKLARI PARLAKTIR. BURNU KALKIKTIR VE ORTASINDA YÜZEYDE GÖRÜNEN hafif bir kabarıklık vardır. Dişleri birbirine bitişiktir, YÜZÜ PARLAK BEYAZDIR. […]

Continue Reading

Mehdiyet Dünyayı Güneş Gibi Aydınlatacak, Münafıklık Hz. Mehdi (as) Vesilesiyle Son Bulacaktır

İyilerle kötülerin mücadelesi Hz. Adem (as) döneminde başlamıştır ve kıyamete kadar da devam edecektir. Tarihin her döneminde, insanları kötülüğe ve inkara sürüklemek için mücadele eden en büyük negatif güç ‘Deccaliyet’ tir. İnsanları din ahlakından uzaklaştıran, fitne ve kargaşayı körükleyen her türlü dini ideoloji ve düşünce sistemi, ‘Deccal’ i temsil eder. Kötülüğün karşısında olan, Deccal’in fitnesini etkisiz hale getirecek ve […]

Continue Reading

Münafığın Hayatı Aşağılanmış Olarak Son Bulur

Münafığın bünyesine en hakim olan duygu ‘aşağılık kompleksi’ dir. Bu haklı bir komplekstir çünkü münafık gerçekten de, ‘dünyanın en aşağılık karakterine sahiptir’. İnandığı hak olan hiçbir değeri, uğruna yaşamak isteyeceği hiçbir ülküsü, hiçbir inancı yoktur. Bukalemun gibi, her girdiği ortama göre farklı bir ahlak gösterir. İnançtan inanca, kültürden kültüre, felsefeden felsefeye geçer. Çünkü münafığın bu hayattaki en büyük rüyası, […]

Continue Reading

Münafık ‘Belki İman Eder’ Diye Sabretmek ve Onu Kuran Ahlakına Çağırmak Önemli Bir Müslüman Vasfıdır

Allah Kuran’ın, “Dedi ki: “Rabbim, beni kışkırttığın şeye karşılık, and olsun, ben de yeryüzünde onlara, (Sana başkaldırmayı ve dünya tutkularını) süsleyip-çekici göstereceğim ve onların tümünü mutlaka kışkırtıp-saptıracağım. Ancak onlardan muhlis olan kulların müstesna.” (Hicr Suresi, 39-40) ayetleriyle, şeytanın dünyadaki tüm insanları saptırmak için her türlü çabayı harcayacağı haber verilmiştir. Karşısındaki kişi Müslüman da olsa, inkarcı, müşrik ya da […]

Continue Reading

Münafığın Varlığı Müslümanlar için Sürekli Hayra Dönüşür

Kuran ayetlerini bilmeyen bir insan, sanki Müslüman toplumları arasından hiç münafık çıkmasa, her şey çok daha iyi ve Müslümanların çok daha lehine olurmuş gibi düşünebilir. Oysaki münafığın varlığı, zahiren her ne kadar farklı görünse de, Müslümanlar için büyük bir rahmettir. Münafığın en çok istediği şeylerden biri ‘Müslümanlara zarar vermek’ olduğu halde, ‘münafık istemeden ve farkında olmadan onlara sürekli […]

Continue Reading

Münafık Alametlerini Dinleyip Öğrenmek Müslümanlara Fayda Verir

Peygamberimiz (sav) bir hadisinde münafıklarla Müslümanların farkını, “Allah’tan ancak mümin olan korkar ve ondan ancak münafık kendini emniyette hisseder.” (Buhari, ”İman”, 36; Firyabi, a.g.e, s. 60) sözleriyle açıklamıştır. Müslüman olan kişi, münafık alametlerini duyduğunda Allah’tan korkup sakınan kişidir. Ahlakı ne kadar güzel olursa olsun, iman eden bir kimse, Allah’ın Kuran’da bildirdiği tüm öğüt ve hatırlatmaları, hiçbir ayrım yapmaksızın […]

Continue Reading

Münafığı Sabırla ve Dikkatle İzleyip Onun Şeytani Sanatını Öğrenmek Gerekir

Allah tarihin başlangıcından bu yana iyi ile kötüyü bir arada yaratmış, insanların vicdanlarını kullanarak bu ikisi arasında doğru olanı seçmelerini istemiştir. Kuşkusuz ki Allah dilemiş olsa, dünyayı sırf iyilikle, güzellikle dolu olacak şekilde yaratır ve kötülüğü hiç yaratmazdı. Ama Allah pek çok hikmetle iyinin yanında kötüyü de var etmiştir. Kötülüğün savunucusu ve lideri olan şeytan, […]

Continue Reading

Münafığa Hiçbir Zaman Kesin Olarak ‘Münafık’ Teşhisi Konulamaz

Eğer Biz dilersek, sana onları elbette gösteririz, böylelikle onları simalarından tanırsın. And olsun, sen onları, sözlerin söyleniş tarzından da tanırsın. Allah, amellerinizi bilir. (Muhammed Suresi, 30) Allah, bu ayetinde “Eğer Biz dilersek sana onları elbette gösteririz.” diye bildirmiştir. Zira bir Müslüman, hiçbir zaman için bir kimseye kesin olarak “Bu kişi münafıktır” diye hüküm koyamaz. Çünkü hiç kimse, bir başkasının kalbindeki […]

Continue Reading

Münafık Sürekli Ayrıldığında Yaşayacağı Kirli Hayatın Planlarını Kurar

Münafıklar ikiyüzlülüğü ve sinsiliği hayat şekli haline getirmiş insanlardır. Müslümanların yanında, gizlice onların aleyhinde faaliyetler yaparak, hiçbir şey yokmuşçasına hayasız bir şekilde onlarla yaşamlarını sürdürürler. Müslümanların yüzlerine gülüp onların kendilerine sağladığı imkanlardan, güzel ve fedakar ahlaklarından, güvenilir ortamlarından, hoşgörülerinden, merhametlerinden kesintisiz olarak istifade ederken, aslında içten içe onlara olabilecek en fazla zararı verebilmenin planlarını kurarlar. […]

Continue Reading

Münafık, Müslümanlara Zarar Vermeye Devam Edebilmek için Ayrılış Vaktini Erteler

Münafık çok korkak ve aşağılık bir karaktere sahiptir. Bir yandan Müslümanların arasında, onlara karşı sinsi oyunlar oynarken, bir yandan da sürekli fark edilme ve yakalanma korkusu içerisinde yaşar. Kurduğu tuzakların, yaptığı sahtekarlıkların, küfürle olan işbirliğinin ortaya çıkması durumunda, Müslümanların onu aralarından uzaklaştırmasından şiddetle korkar. Çünkü münafık Müslümanların yanından ayrılmadan önce, küfürde kuracağı hayatına dair tüm sistemlerini […]

Continue Reading

Münafık Sürekli Kaçıp Gitme Eğilimindedir Ama Müslümanlardan Elde Ettiği Menfaatleri Bırakamaz

Münafık garip bir varlıktır. Küfre derin bir hayranlık ve onların yaşadığı hayata karşı büyük bir özlem duyar. Müslümanlara karşı ise büyük bir öfke, kin ve nefret ile doludur. Ancak ilginçtir ki, istediği an Müslümanları bırakıp küfürdeki dostlarının yanına gitme özgürlüğü olduğu halde, ısrarla Müslümanların arasında yaşamayı tercih eder. Kitabın başından bu yana anlatıldığı gibi, bunun elbette […]

Continue Reading

Münafık, Üzerinde Oluşan ‘Münafık Alametlerini’ Gizlemeyi Başaramaz

Allah’ın münafıklık konusunda bir mucize ve Müslümanlar için bir rahmet olarak yarattığı bir durum da, ‘münafığın her ne yaparsa yapsın, üzerinde münafık alametleri oluşmasını engelleyememesi’ dir. Münafık çok şeytani bir zekaya sahiptir. Ve Müslümanların münafıkları gösterdikleri münafıkane tavırlar ile tanıyıp teşhis ettiklerini de çok iyi bilmektedir. Normalde, şeytanın da yardımıyla, bu zekasını kullanarak, münafık olduğunu ele verecek […]

Continue Reading

Münafıkta Uslanma Olmaz; En Zor Şartlarda Bile Münafıklığından Vazgeçmez ve Her Yakalandığında Bir Başka Yeni Eylem Yolu Bulur

Münafıklar her fırsatta, her alanda inkar edenlerle bağlantı içerisinde olmak isterler. Bunun için gizli gizli faaliyetler yürütürler. Ancak Allah samimi iman eden kullarına ‘doğruyu yanlıştan ayıran üstün bir akıl ve anlayış’ vermiştir. İşte bu yüksek akıl ve anlayış münafıkta yoktur. Bu nedenle iman edenler münafığın oyunlarını kolaylıkla fark eder ve bu oyunları bozacak bir tavır gösterirler. Münafığın samimiyetsizliğini her […]

Continue Reading

Münafığın En Izdırap Duyduğu Konulardan Biri Münafık Alametlerinin Anlatılmasını Dinlemektir

Münafığın canını en çok acıtan, ruhunu en çok yakıp kavuran konulardan biri, ‘münafıklığın sırlarını anlatan Kuran ayetlerini duymak, münafık karakterinin deşifre edilmesini dinlemek zorunda kalmak’ tır. Çünkü bu onun tüm oyunu bozacak, onun gizliliğini ortadan kaldıracak ve sinsice hareket edebilmesini tamamen engelleyecektir. Çünkü münafık, münafıklığını ancak ‘sinsiliği’ ve ‘gizliliği’ sayesinde istediği gibi yaşayabilir. Bu imkanlar elinden alındığında, eli […]

Continue Reading

Münafık Fark Edilmediğini Sandıkça, Kendini Daha da Açık Bir Şekilde Ele Verir

Müslümanlar kendi aralarında olup, kendilerinden biri gibi davranan ve Müslüman olduğunu söyleyen her insana karşı hüsn-ü zan ve güzel ahlak ile yaklaşırlar. Ayrıca bir kimsede çok fazla münafık alameti gördüklerinde bile, onu şeytanın etkisinden kurtarmaya, samimi imana, güzel ahlaka yöneltmeye çalışırlar. Bu nedenle de münafık olmasından şüphe ettikleri bir insana dahi hiçbir zaman “Sen münafıksın” ya da “Sen bunları […]

Continue Reading

Münafık Olaylar Karşısında Hep Taktik Değiştirir; Münafığın Her Zaman A, B, C Planları Vardır

Münafık kafasını sürekli şeytani yönde çalıştırdığı için olaylar karşısında ezbere hareket etmez ve tek bir yöntem kullanmaz. Şeytanın ilhamıyla hareket ettiği için, Müslümanlara çok farklı yönlerden yanaşabilir. Allah’ın Kuran’da şeytanı tarif ettiği şu ayet münafıklarda da tecelli etmektedir: “Sonra muhakkak önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım. Onların çoğunu şükredici bulmayacaksın.” (Araf Suresi, 17) Bunun yanı sıra […]

Continue Reading

Münafık, Yakalandığını Düşünürse Eylemlerine Bir Süre Ara Verebilir

Münafık, şeytandan aldığı ilhamlarla oldukça kurnaz hareket edebilen bir varlıktır. Müslümanların arasında gizlice ve sinsice faaliyet yürüttüğü için, sürekli olarak birileri tarafından fark edilme korkusu içinde yaşar. Bu nedenle de sürekli olarak ‘havayı koklar’ ve herhangi bir tavrından dolayı kendisinden şüphelenen olup olmadığını sürekli ‘kontrol eder’. Bu yönde çok küçük bir ihtimal bile olabileceğini düşünürse, hemen ona göre tavrını, […]

Continue Reading

Münafık, Suçüstü Yakalanmamaya Dikkat Eder; Seri Yalanlarla Suçlarını Örterek Kendini Masum Göstermeye Çalışır

Münafığı ele veren en önemli alametlerinden biri ‘yalan söyleme konusundaki şeytani mahareti’ dir. Münafık sinsi bir zekaya sahip olduğu için, sadece ağzına geldiği gibi yalan söylemez. Bir konuda yalan söyleyeceği zaman, o yalanın bütün altyapısını kapsamlı şekilde beyninde hazırlar. Özellikle de sahtekarlıklarının yakalanması ihtimaline karşı öne süreceği teviller zihninde hep mevcuttur. O yüzden münafığı ‘suçüstü yakalamak’ çok zordur. Oyunları […]

Continue Reading

Münafık, Sinsi Faaliyetlerinin Fark Edilmesinden ve Deşifre Olmaktan Çok Korkar

Faaliyetlerini sinsice ve gizliden gizliye yürütmeye çalışan münafıkların en çekindikleri konulardan biri de, Müslümanlar tarafından fark edilmektir. Onlara ihanet ettiklerinin, küfürle bağlantı halinde olduklarının ve gizlice bilgi aktardıklarının, Müslümanlar aleyhinde planlar kurduklarının anlaşılmasından çok çekinirler. Nihai amaçlarına ulaşana ve kendi istekleriyle Müslümanların yanından ayrılana kadar deşifre olmamak için çok büyük bir titizlik gösterirler. Bu ayrılık […]

Continue Reading

Bazı Yahudilerin Hz. İsa (a.s.)’ı Öldürdüklerini İddia Etmeleri

Romalıların Hz. İsa (a.s.)’ı çarmıha gererek öldürdükleri iddiasını, şüphesiz bilmeyen yoktur. Bu gerçek dışı iddiaya göre, Hz. İsa (a.s.)’ı tutuklayan Romalılar ve bazı Yahudi din adamları onu çarmıha germişler ve böylelikle onu öldürmüşlerdir. Nitekim, tüm Hıristiyan alemi de olayı bu şekilde kabul etmekte, fakat Hz. İsa (a.s.)’ın öldükten sonra dirilerek göğe yükseldiğine inanmaktadır. Ancak Kuran […]

Continue Reading

Hz. İsa (a.s.)’ın Dini Tebliğ Etmesi ve Karşılaştığı Zorluklar

Hz. İsa (a.s.)’ın gönderildiği dönem, İsrailoğulları’nın hem siyasi, hem ekonomik, hem de sosyal açıdan büyük açmaz içerisinde oldukları bir dönemdi. Bir yandan yaşadıkları ülkenin acımasız yönetimi, bir yandan da çeşitli inanç ve mezhep ayrılıkları. Böylesine zor bir kargaşa ortamında insanlar, her dönemde olduğu gibi bir kurtuluş yolu bulmaya çalışıyorlardı. Toplumun içinde bulunduğu sıkıntılardan kurtulmasına vesile […]

Continue Reading

Hz. İsa (a.s.)’ın Gösterdiği Mucizeler

Allah’ın Hz. İsa (a.s.)’a lütfettiği mucizelerinden ilki, onun bilinen sebepler dışında babasız olarak dünyaya gelmiş olması, daha sonra ise beşikte konuşarak peygamberliğini bildirmesidir. Aslında bu iki mucize, Allah’ın Hz. İsa (a.s.)’ı seçmiş olduğunu gösteren delillerdendir. Beşikteki bir bebeğin, iman etmiş olarak doğması ve doğar doğmaz çok akılcı bir mantık örgüsüyle konuşabilmesi, ancak Allah’tan bir mucize […]

Continue Reading

Hz. İsa (a.s.)’ın Beşikte İken Konuşması

Irzını koruyan (Meryem); Biz ona Kendi ruhumuzdan üfledik, onu ve çocuğunu insanlığa bir ayet kıldık.(Enbiya Suresi, 91) Allah’ın Hz. Meryem’in kavmine deneme kıldığı olaylardan birisi, Hz. İsa (a.s.)’ın doğumudur. Allah’ın, insanların alışık olmadığı bir şekilde gerçekleştirdiği bu doğum, hem kavmi için, hem de Hz. Meryem için bir imtihan konusu olmuştur. Gerçekte Hz. İsa (a.s.)’ın dünyaya […]

Continue Reading