Bediüzzaman’ın yukarıda ele alınan sözleri, Hz. Mehdi’nin, siyaset ve saltanat alanında yerine getireceği çok büyük ve önemli faaliyetler olduğunu delilleriyle birlikte ispat etmektedir. Hz. Mehdi’yi, önceki müceddidlerden ayıracak ve insanlara tanıtacak en önemli alametlerden biri, “Hz. Mehdi’nin bu görevlerin tümünü birarada gerçekleştirmesi” olacaktır. Peygamberimiz (sav)’in hadislerinde ve Bediüzzaman’ın eserlerinde tüm bunlar delilleriyle birlikte çok detaylı olarak açıklanmıştır.
Bediüzzaman eserlerinde Hz. Mehdi’nin üç büyük görevinin kendi yaşadığı dönemde henüz gerçekleştirilmediğini ve hatta o dönemde ne bir şahıs ne de şahsı manevi olarak bir topluluk tarafından bu görevlerin yerine getirilmesinin mümkün olmadığını belirtmiştir. Bediüzzaman bu konuyu şöyle açıklamıştır:
HEM BU ÜÇ VEZAİF (görevin) BİRDEN BİR ŞAHISTA YAHUT BİR CEMAATTE BU ZAMANDA BULUNMASI VE MÜKEMMEL OLMASI VE BİRBİRİNİ CERHETMEMESİ (birbirine engel olmaması, zarar vermemesi), PEK UZAK, ÂDETA KABİL(mümkün) GÖRÜLMÜYOR, âhir zamanda Al-i Beyt-i Nebevî’nin (Peygamberimiz (sav)’in soyunun) cemaat-ı nuraniyesini (nurani cemaatini) temsil eden Mehdi’de ve cemaatindeki şahs-ı mânevîde ancak içtima’ edebilir (biraraya gelebilir, toplanabilir). (Kastamonu Lahikası, s. 139)
Bediüzzaman “BU ZAMANDA” sözleriyle kendi yaşadığı dönemden bahsetmektedir. ve kendi zamanında, Hz. Mehdi’nin yerine getireceği üç görevi tek bir şahsın aynı anda yerine getirmesinin ve bu üç vazifenin birbirini engellememesinin mümkün olmadığını söylemektedir. Bediüzzaman bu kanaatinin ne kadar güçlü olduğunu “PEK UZAK” ve “ADETA KABİL (MÜMKÜN) GÖRÜNMÜYOR” sözleriyle açıkça belirtmiştir. Bu da, Bediüzzaman’ın yaşadığı dönemde Hz. Mehdi’nin henüz gelmemiş olduğunu gösteren önemli bir delildir. Bediüzzaman’ın yaşadığı dönemde, üç görevin birden yerine getirilmesine imkan olmamıştır. Bediüzzaman ancak kendisinden bir asır sonra gelecek Büyük Mehdi’nin bu görevleri birarada yerine getirebileceğini bildirmektedir (Kastamonu Lahikası, s. 57).