Bediüzzaman’ın Emirdağ Lahikası’na ait, yayınlanmamış mektubunda bahsettiği “Hz. Mehdi’nin siyaseti dindar İsevilere bıraktığı dönem; Hz. Mehdi’nin siyaset ve saltanatla ilgilenmediği, iman hakikatlerini neşr ile uğraştığı BİRİNCİ SAFHA”dır. Bediüzzaman’a göre Hz. Mehdi bu devrede siyaseti tam olarak dindar İsevilere, yani henüz Müslüman olmamış Hıristiyanlara bırakacaktır.
Nitekim Bediüzzaman da sözlerinde “Hz. Mehdi’nin siyaseti tam dindar İsevilere bıraktığı bu dönemde yalnız iman hakikatlerini İSPATA, İZHARA ve İCRAYA çalışmakla ilgileneceğini” bildirmektedir. Bediüzzaman’ın, Hz. Mehdi’nin bu dönemde, “İslamiyetin esaslarını ispat, izhar ve icraya çalışacağını” söylemesi, bu dönemin Hz. Mehdi’nin birinci görevini yerine getirdiği “’ilk dönem’ olduğunu göstermektedir. Zira “İSPAT” sözünün kelime anlamı “doğruyu delil gööstererek meydana koymak, delil ve şahitle bir şeyin sıhhatini göstermek”tir. “İZHAR” kelimesi ise “açığa kavuşturma, ortaya koyma, gösterme” anlamına gelmektedir. Bediüzzaman’ın bu sözlerinden, Hz. Mehdi’nin siyaseti tam dindar İsevilere bıraktığı bu dönemde, birinci görevi olan iman hakikatlerini anlattığı, tebliğ aşamasını yerine getirdiği açıkça anlaşılmaktadır.