Müslümanların sakındıkları bir başka konu da konuşurken ‘ağız arayan, kurnaz ve oyuncu bir üslup kullanmak’ tır. Samimiyetin ve dürüstlüğün Müslümanların en belirgin özelliklerinden biri olduğuna ve bu üslubun konuşmalarına da yansıdığına önceki bölümlerde değinmiştik. Söylenmek istenenleri, imaların arkasına gizlemeden doğrudan dile getirmek, samimiyetin ve dürüstlüğün bir gereğidir. Bir Müslümanın konuşmasından niyetinin ne olduğu, sözü hangi amaçla söylediği ve nereye vardırmak istediği rahatlıkla anlaşılabilir.
Kuran ahlakını yaşamayan bazı insanlar ise genellikle söylemek istediklerini doğrudan söylemezler. Bunun nedeni ise art niyetli birtakım hesaplar peşinde olmalarıdır. Bir şeyi öğrenmek istediklerinde, bunu açık açık sormak yerine dolambaçlı yollardan gitmeyi tercih ederler. Bilgi almak istedikleri bir konuda, fark ettirmemeye çalışarak karşı tarafın ağzını aramaya, sinsice taktiklerle konuşmayı yönlendirmeye çalışırlar. Kendilerince bu hilelerinin karşılarındaki insanlar tarafından fark edilmediğini sanırlar. Halbuki ağız arayan, kurnaz ve oyuncu bir üslup samimiyetsiz havasıyla hemen kendini belli eder.
Bu tavır Kuran ahlâkına uzak olanların ve münafıkların tavrıdır. Herşeye Kuran gözüyle bakan Müslümanlar, onların üsluplarındaki şeytani havayı hemen sezinler ve buna hiçbir şekilde uymazlar.