HZ. MEHDİ (A.S.)’NİN CEMAATİ ”TEMİZ VE BEREKETLİ BİR BUĞDAYA” BENZEYECEKTİR. ARALARINDAN ÇIKAN MÜNAFIKLAR DA, ”BU BUĞDAYA MUSALLAT OLAN ASALAK, İĞRENÇ BUĞDAY KURTLARI” GİBİ OLACAKLARDIR

Esbağ bin Nebate der ki: Emirülmüminin Ali aleyhisselam şöyle buyurdu: “…Öyle ki sizden sadece gözdeki sürme kadar veya yemekteki tuz kadar kalacaktır. Ve ben size bir örnek vereceğim: Adamın birinin bir miktar buğdayı vardır. Onu temizler ve bir eve koyar, uzun bir süre sonra geri döndüğünde onun kurtlandığını görür, onu tekrar ayıklar ve temizler sonra tekrar […]

Continue Reading

Namazı Terk Edenlerin Öldürülmesi

Namazı terk edenler öldürülebilir. (2117-Ebû Dâvud) İslam’ı terk edenlerin katledilmesine hükmeden yukarıda bahsettiğimiz uydurma hadisin bir diğer muadili de bu hadistir. İbadetlerde ve hiçbir konuda zorlama olmayacağının açıkça belirtildiği bir dinde bir insanın baskıyla namaz kılmaya zorlanmayacağı da çok açıktır. “… Sen onların üzerinde bir zorba değilsin…” (Kaf Suresi, 45) diye emreden bir dinde hangi […]

Continue Reading

Kötülüğe Yönelten Konuşmalardan Sakınmak

Müminler söyledikleri her sözün Kuran’a uygun ve rahmani bir üslup içerisinde olmasına gayret ederler. Diğer müminlere fayda verecek, onları Allah’a yakınlaştıracak, şevklendirecek, huzur ve güven verecek, ferahlatacak, neşelendirecek konuları gündeme getirmeye çalışırlar. Onların huzurunu, neşesini kaçıracak, akıllarını gereksiz yere meşgul edecek, kalplerine vesvese ya da tedirginlik verecek konuları ise özenle konuşmamaya titizlik gösterirler. Münafık karakterli […]

Continue Reading

Ağız Arayan Sinsi Bir Üslup Kullanmamak

Müslümanların sakındıkları bir başka konu da konuşurken ‘ağız arayan, kurnaz ve oyuncu bir üslup kullanmak’ tır. Samimiyetin ve dürüstlüğün Müslümanların en belirgin özelliklerinden biri olduğuna ve bu üslubun konuşmalarına da yansıdığına önceki bölümlerde değinmiştik. Söylenmek istenenleri, imaların arkasına gizlemeden doğrudan dile getirmek, samimiyetin ve dürüstlüğün bir gereğidir. Bir Müslümanın konuşmasından niyetinin ne olduğu, sözü hangi amaçla söylediği […]

Continue Reading

Şüphe Veren Bir Konuşma Tarzı Kullanmamak

Müminlerin sakındıkları konuşma üsluplarından biri de münafıklara özgü ‘şüphe dolu ve şüphe veren bir üslup kullanmak ‘tır. Münafıklar Allah’ın varlığından, ahiretten ve Allah’ın vaatlerinden yana ciddi bir kuşku içerisinde oldukları için konuşmaları da şüphe ve tereddüt doludur. Kuran ahlakını hiçbir zaman müminlerin tebliğ ettiği gibi açık, kesin ve kararlı bir üslupla anlatamazlar. Kalplerinden konuşmalarına yansıyan bu şüphe, […]

Continue Reading

Münafıkane Bir Üsluptan Kaçınmak

Kuran’da kendilerini mümin olarak tanıtan ama gerçekte kalben inanmamış kimseler ‘münafık’ olarak isimlendirilmiştir. İmana davet edildikleri halde hala dünya hayatına bağlı kalmaları ve Kuran ahlakının yaşanmadığı bir hayata özenmeleri münafıkları samimiyetsiz bir üsluba yöneltir. Çünkü gerçek yüzleriyle müminlere göstermeye çalıştıkları arasında derin bir fark vardır. Münafıklar Kuran’ı çarpık bir bakış açısıyla yorumlarlar. Bu çarpık mantık […]

Continue Reading

1956 YILININ AHİR ZAMAN AÇISINDAN ÖNEMİ

Üstad Said Nursi Hazretleri Emirdağ Lahikası’nda, 1956 yılını münafık sistemin dünya çapında çöküşünün başlangıç yılı olarak belirtmiştir.   … Eğer şedde iki nun sayılsa, okunmayan hemzeler ve (ye) de sayılsa 1376 (1956-1957) ederek, bu zulümatlı nifakın (dinsizlik ve zulme dayalı, ikiyüzlü münafıkane sistemin) sukut mertebesine (susma, son bulma derecesine)… (Emirdağ Lahikası (1), Mektup no: 15) […]

Continue Reading

PEYGAMBERİMİZ (S.A.V.)’İN RİVAYETLERİNDEN MÜNAFIK KARAKTERİ

DAHA BİR ÇOK İNSAN KUR’AN’DAN ÇOK ONUN (HZ. MEHDİ (A.S.)’NİN) KORKUSU NEDENİYLE GÜNAHLARDAN KAÇINACAKTIR…   (Al-Futuhatu’l Makkiyah, sf. 6)   Esbağ bin Nebate der ki: Emirülmüminin Ali aleyhisselam şöyle buyurdu: “…Öyle ki sizden sadece gözdeki sürme kadar veya yemekteki tuz kadar kalacaktır. Ve ben size bir örnek vereceğim: Adamın birinin bir miktar buğdayı vardır. Onu temizler […]

Continue Reading

BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ HAZRETLERİ’NİN BAZI MÜNAFIK AYETLERİ İLE İLGİLİ ŞERHLERİ

1. YAHUT KURÂN’I KENDİSİ Mİ UYDURDU DİYORLAR? DOĞRUSU ONLARIN İMÂN ETMEYE NİYETLERİ YOKTUR. (TÛR SÛRESİ: 33) Veyahut yalancı, vicdansız münâfıklar gibi, ’Kur’ân senin sözlerindir’ diye seni ittiham (itham) mı ediyorlar? Halbuki, tâ şimdiye kadar ’Muhammedü’l-Emîn’ diyerek içlerinde seni en doğru sözlü biliyorlardı. Demek onların imâna niyetleri yoktur. Yoksa, Kur’ân’ın âsâr-ı beşeriye (insanların eserleri) içinde bir […]

Continue Reading

RİSALE-İ NUR KÜLLİYATI’NDA MÜNAFIKLAR-MÜNAFIKLIK

“BİLEREK ZARARA RAZI OLANA ŞEFKAT EDİP LEHİNDE BAKILMAZ.” İşte ben çendan (gerçi) Kur’an-ı Hakîm’in kuvvetine istinaden dava ediyorum ki: “ÇOK ALÇAK OLMAMAK VE YILAN GİBİ DALALET ZEHİRİNİ SERPMEKLE TELEZZÜZ ETMEMEK (LEZZET ALMAMAK) SARTIYLA, EN MÜTEMERRİD (DİK KAFALILIK EDEN) BİR DİNSİZİ, BİRKAÇ SAAT ZARFINDA İKNA ETMEZSEM DE, İLZAM ETMEYE (ÜSTÜN GELMEYE, YENMEYE) HAZIRIM.” FAKAT NİHAYET DERECEDE ALÇAKLIĞA DÜŞMÜŞ […]

Continue Reading

BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ HAZRETLERİ RİSALE-İ NUR KÜLLİYATI’NDA MÜNAFIKLAR VE MÜNAFIKLIK HAKKINDA ŞU AÇIKLAMALARDA BULUNMUŞTUR

… SON DERECE ALÇAKLIĞA DÜ̈ŞMÜŞ BİR VİCDAN Kİ, BİLEREK DİNİNİ DÜNYAYA SATAR VE BİLEREK HAKİKAT ELMASLARINI PİS, MUZIR ŞİŞE PARÇALARINA DEĞİŞTİRİR DERECEDE MÜNAFIKLIĞA GİRMİŞ İNSAN SURETİNDEKİ YILANLARA GERÇEĞİ SÖYLEMEK; HAKİKATE KARŞI BİR HÜRMETSİZLİKTİR.…(Mektubat, sf. 346)   MÜNAFIK İMANSIZDIR, İNANÇSIZDIR, KALBSİZDİR VE VİCDANSIZDIR, PEYGAMBER (A.S.M.) ALEYHİNDEDİR. (Emirdağ Lahikası sf. 78-79)   Gizli münafıkların takip ettikleri iki plândan birisi: BENİM HAYSİYETİMİ KIRMAK İLE GÜ̈YA NURLARIN KIYMETİ DÜŞECEK. İkincisi: NUR […]

Continue Reading

Münafığın Hayatı Aşağılanmış Olarak Son Bulur

Münafığın bünyesine en hakim olan duygu ‘aşağılık kompleksi’ dir. Bu haklı bir komplekstir çünkü münafık gerçekten de, ‘dünyanın en aşağılık karakterine sahiptir’. İnandığı hak olan hiçbir değeri, uğruna yaşamak isteyeceği hiçbir ülküsü, hiçbir inancı yoktur. Bukalemun gibi, her girdiği ortama göre farklı bir ahlak gösterir. İnançtan inanca, kültürden kültüre, felsefeden felsefeye geçer. Çünkü münafığın bu hayattaki en büyük rüyası, […]

Continue Reading

Münafığın Varlığı Müslümanlar için Sürekli Hayra Dönüşür

Kuran ayetlerini bilmeyen bir insan, sanki Müslüman toplumları arasından hiç münafık çıkmasa, her şey çok daha iyi ve Müslümanların çok daha lehine olurmuş gibi düşünebilir. Oysaki münafığın varlığı, zahiren her ne kadar farklı görünse de, Müslümanlar için büyük bir rahmettir. Münafığın en çok istediği şeylerden biri ‘Müslümanlara zarar vermek’ olduğu halde, ‘münafık istemeden ve farkında olmadan onlara sürekli […]

Continue Reading

Münafık Alametlerini Dinleyip Öğrenmek Müslümanlara Fayda Verir

Peygamberimiz (sav) bir hadisinde münafıklarla Müslümanların farkını, “Allah’tan ancak mümin olan korkar ve ondan ancak münafık kendini emniyette hisseder.” (Buhari, ”İman”, 36; Firyabi, a.g.e, s. 60) sözleriyle açıklamıştır. Müslüman olan kişi, münafık alametlerini duyduğunda Allah’tan korkup sakınan kişidir. Ahlakı ne kadar güzel olursa olsun, iman eden bir kimse, Allah’ın Kuran’da bildirdiği tüm öğüt ve hatırlatmaları, hiçbir ayrım yapmaksızın […]

Continue Reading

Münafığa Hiçbir Zaman Kesin Olarak ‘Münafık’ Teşhisi Konulamaz

Eğer Biz dilersek, sana onları elbette gösteririz, böylelikle onları simalarından tanırsın. And olsun, sen onları, sözlerin söyleniş tarzından da tanırsın. Allah, amellerinizi bilir. (Muhammed Suresi, 30) Allah, bu ayetinde “Eğer Biz dilersek sana onları elbette gösteririz.” diye bildirmiştir. Zira bir Müslüman, hiçbir zaman için bir kimseye kesin olarak “Bu kişi münafıktır” diye hüküm koyamaz. Çünkü hiç kimse, bir başkasının kalbindeki […]

Continue Reading

Münafık Sürekli Ayrıldığında Yaşayacağı Kirli Hayatın Planlarını Kurar

Münafıklar ikiyüzlülüğü ve sinsiliği hayat şekli haline getirmiş insanlardır. Müslümanların yanında, gizlice onların aleyhinde faaliyetler yaparak, hiçbir şey yokmuşçasına hayasız bir şekilde onlarla yaşamlarını sürdürürler. Müslümanların yüzlerine gülüp onların kendilerine sağladığı imkanlardan, güzel ve fedakar ahlaklarından, güvenilir ortamlarından, hoşgörülerinden, merhametlerinden kesintisiz olarak istifade ederken, aslında içten içe onlara olabilecek en fazla zararı verebilmenin planlarını kurarlar. […]

Continue Reading

Münafık, Müslümanlara Zarar Vermeye Devam Edebilmek için Ayrılış Vaktini Erteler

Münafık çok korkak ve aşağılık bir karaktere sahiptir. Bir yandan Müslümanların arasında, onlara karşı sinsi oyunlar oynarken, bir yandan da sürekli fark edilme ve yakalanma korkusu içerisinde yaşar. Kurduğu tuzakların, yaptığı sahtekarlıkların, küfürle olan işbirliğinin ortaya çıkması durumunda, Müslümanların onu aralarından uzaklaştırmasından şiddetle korkar. Çünkü münafık Müslümanların yanından ayrılmadan önce, küfürde kuracağı hayatına dair tüm sistemlerini […]

Continue Reading

Münafıkta Uslanma Olmaz; En Zor Şartlarda Bile Münafıklığından Vazgeçmez ve Her Yakalandığında Bir Başka Yeni Eylem Yolu Bulur

Münafıklar her fırsatta, her alanda inkar edenlerle bağlantı içerisinde olmak isterler. Bunun için gizli gizli faaliyetler yürütürler. Ancak Allah samimi iman eden kullarına ‘doğruyu yanlıştan ayıran üstün bir akıl ve anlayış’ vermiştir. İşte bu yüksek akıl ve anlayış münafıkta yoktur. Bu nedenle iman edenler münafığın oyunlarını kolaylıkla fark eder ve bu oyunları bozacak bir tavır gösterirler. Münafığın samimiyetsizliğini her […]

Continue Reading

Münafığın En Izdırap Duyduğu Konulardan Biri Münafık Alametlerinin Anlatılmasını Dinlemektir

Münafığın canını en çok acıtan, ruhunu en çok yakıp kavuran konulardan biri, ‘münafıklığın sırlarını anlatan Kuran ayetlerini duymak, münafık karakterinin deşifre edilmesini dinlemek zorunda kalmak’ tır. Çünkü bu onun tüm oyunu bozacak, onun gizliliğini ortadan kaldıracak ve sinsice hareket edebilmesini tamamen engelleyecektir. Çünkü münafık, münafıklığını ancak ‘sinsiliği’ ve ‘gizliliği’ sayesinde istediği gibi yaşayabilir. Bu imkanlar elinden alındığında, eli […]

Continue Reading

Münafık Fark Edilmediğini Sandıkça, Kendini Daha da Açık Bir Şekilde Ele Verir

Müslümanlar kendi aralarında olup, kendilerinden biri gibi davranan ve Müslüman olduğunu söyleyen her insana karşı hüsn-ü zan ve güzel ahlak ile yaklaşırlar. Ayrıca bir kimsede çok fazla münafık alameti gördüklerinde bile, onu şeytanın etkisinden kurtarmaya, samimi imana, güzel ahlaka yöneltmeye çalışırlar. Bu nedenle de münafık olmasından şüphe ettikleri bir insana dahi hiçbir zaman “Sen münafıksın” ya da “Sen bunları […]

Continue Reading

Münafık, Sinsi Faaliyetlerinin Fark Edilmesinden ve Deşifre Olmaktan Çok Korkar

Faaliyetlerini sinsice ve gizliden gizliye yürütmeye çalışan münafıkların en çekindikleri konulardan biri de, Müslümanlar tarafından fark edilmektir. Onlara ihanet ettiklerinin, küfürle bağlantı halinde olduklarının ve gizlice bilgi aktardıklarının, Müslümanlar aleyhinde planlar kurduklarının anlaşılmasından çok çekinirler. Nihai amaçlarına ulaşana ve kendi istekleriyle Müslümanların yanından ayrılana kadar deşifre olmamak için çok büyük bir titizlik gösterirler. Bu ayrılık […]

Continue Reading

Münafığın Konuştuğu Her Sözde Bir Tuzak Vardır; Dolayısıyla Münafığın Söylediklerinin Tam Tersini Yapmak Gerekir

Allah Kuran’da, münafıkların tuzaklarını nasıl bozabilecekleri konusunda Müslümanlara çok önemli bir sır vermiş ve bu sinsi insanların “sözlerine uyulmamasını” bildirmiştir: Ey Peygamber, Allah’tan sakın, kafirlere ve münafıklara itaat etme. Şüphesiz Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. Sana Rabbinden vahyedilene uy. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır. (Ahzab Suresi, 1-2) Tüm varlıklar gibi, münafıkları da, onlara yol gösteren liderleri şeytanı da […]

Continue Reading

Münafık, “Allah’a Çok Şükür” “Elhamdülillah” İfadelerini Neredeyse Hiç Kullanmaz; Şükredip Allah’ın Üzerindeki Lütfunu Takdir Etmez

Müslümanları küfürden ayıran en belirgin özelliklerinden biri, kalplerinde olduğu gibi, dillerinde de sürekli, dünyada herkesten çok sevdikleri ‘Rabbimiz’in adının’ olmasıdır. İman edenler her şeyi yaratan, insanlara, olaylara hükmeden tek ve sonsuz gücün yalnızca Allah olduğunu bilirler. Ve Allah dilemeden insanların, lehlerinde ya da aleyhlerinde hiçbir şeye güç yetiremeyeceklerinin, Allah’ın dilediğine rızkını ve lütfunu genişletip dilediğine de daraltacağının […]

Continue Reading

Münafığın Ruhunda Sevgi ve Saygı Hissi Yoktur

Münafık çok aşağılık bir varlıktır. Sevgi, şefkat, merhamet, acıma hissi, affedicilik, incelik, nezaket gibi özelliklerden tamamen yoksundur. Bu tavırların kendisine gösterilmesini, yalnızca ‘kendisinin sözde herkesten daha büyük olduğunu’ ispatlayabilmek için kullanmaya çalışır. En çok sevilmek ister, çünkü bu şekilde ‘sevgiye sözde en layık olan insan olduğunu’ ispatlayacak ve böylece diğer Müslümanlara büyüklük taslayacaktır. En çok ilgi görmek ister, çünkü […]

Continue Reading

Münafık, Hiç Kimse Tarafından Gerçek Anlamda Sevilmediğini Bilir

Müslümanlar hep pozitif, yapıcı, tevazulu, anlayışlı bir karaktere sahiptirler, bu o kadar barizdir ki münafıklar bile Müslümanların insanlarla güzel iletişim kurabildiklerini, olgunluklarını ve yüzlerindeki iç açıcı ifadeyi görebilirler. Kendilerine baktıklarında ise, huysuz, geçimsiz, gerilimli, ters, züppe, kavgacı, küstah, nezaketten, güler yüzden ve gönül alıcı güzel sözler söylemekten uzak bir insan modeli görürler. Bu ikisi arasındaki […]

Continue Reading

Münafık Sevgisiz Bir Varlıktır; Ama Çıkar Elde Etmek ve Büyüklüğünü Vurgulamak İçin Sevgiyi Kullanır

Münafık ‘sevmeyi bilmeyen’ bir varlıktır. Aynı şekilde ‘sevilme hedefi’ de yoktur. Gösterdiği nobran, huysuz, züppe ve küstah ahlak nedeniyle kimsenin kendisini sevmeyeceğini bilir. Bu nedenle ‘sevgi peşinde koşan, kendisini sevdirmeye çalışan ve sevgi talep eden’ bir tavrı da yoktur. Ancak sevgi münafık için çok ‘önemli ve etkili bir silah’ tır. Ahlaksızlık yaparken en sık kullandığı maske, ‘sevgi maskesi’dir. Zira Müslümanların sevgiye ne kadar […]

Continue Reading

Münafık, Yalan ve İftiralarla Müslümanlar Arasındaki Sevgiyi Yok Etmeye Çalışır

Münafık en çok sevgiden rahatsız olur. Çünkü sinsi oyunlarla, sahtekar metotlarla dünyadaki maddi birçok nimeti elde edebilir ama ruhundaki şeytanlık ve alçak karakteri nedeniyle ‘hiçbir zaman için gerçek sevgiyi yaşayamayacağını’ bilir. Bu haliyle ne onun başkasını; ne de bir başkasının kendisini sevmeyeceğinin farkındadır. İşte bu da, münafık için büyük bir ‘yürek acısı’ dır. Bu acı ve ‘asla elde edemeyeceği bir nimete karşı […]

Continue Reading

Münafık, Müslümanların Başarılarını Kötülerken, Kendini de Özel Yetenekleri Olan, Yeri Doldurulamayacak Bir İnsan Gibi Göstermeye Çalışır

Münafıklar, İslam’a hizmet edip Müslümanlara destek olmayı asla kabul etmezler. Ama bazen, hem münafıklıklarını gizlemek hem de daha fazla çıkar elde edebilmek için faydalı birşeyler yapıyor gibi davranırlar. Bu gibi durumlarda da bunu hemen kendi lehlerinde en iyi şekilde kullanmaya kalkarlar. Eğer küçücük de olsa, faydalı bir faaliyetleri olursa, bunu olabildiğince gündemde tutmaya, hemen herkese […]

Continue Reading

Münafık, Bilinçaltı Kurgulama Yöntemleriyle Peygamberlere ve Müslümanlara Duyulan Güveni Kırmak İster

Münafığın Müslümanları içeriden yıpratmak için verdiği şeytani mücadelede kullandığı birbirinden faklı, çok fazla yöntemi vardır. Bunlardan biri de, sinsice üsluplarla Müslümanlara vesvese verebilmek için kullandığı ‘bilinçaltı kurgulama metotları’ dır. Alttan alta verdiği sinsi telkinlerle, -haşa- Allah, Kuran, Peygamber ve Müslümanlar hakkında, Müslümanların aklında soru işaretleri oluşmasını ve şüpheye kapılmalarını sağlamaya çalışır. Bilindiği gibi, Bilinçaltı Kurgulama Yöntemi, günümüzde ‘olumlu ya da […]

Continue Reading

Münafık, Müslümanlara Kendince ‘Ahlak Dersi’ Vermeye Kalkışır

Münafığın bir özelliği de, aralıksız bir şekilde sürekli ahlaksızlık yaparak yaşamasına rağmen, Kuran’dan öğrendiği bilgileri kullanarak Müslümanlara sözde‘ahlak dersi vermeye çalışması’ dır. Kendisi gece gündüz sinsilik ve ikiyüzlülük yaparken, Müslümanlar aleyhinde küfürle işbirliği yapıp alçakça planlar kurarken, Kuran’a tamamen zıt ve küfri bir ahlakı Müslümanlar arasında yaygınlaştırmaya çalışırken, bir yandan da Müslümanların tavırlarını eleştirir. Münafığın sinsi […]

Continue Reading

Münafık Legal Bir Hayattan Hoşlanmaz, İllegal, Sinsi ve Gizli İşler Yaptığında Rahatlar

Müslümanlar ne kadar dürüst, ne kadar temiz bir hayat yaşamak istiyorlarsa, münafık da tam tersine, o kadar ‘sinsi, entrikalarla dolu, sahtekarlık ve ikiyüzlülük üzerine kurulmuş’ bir hayattan hoşlanır. Her şeyin ‘şeffaf ve açık olduğu, dürüstlük üzerine kurulu bir yaşam tarzı’ onları çok sıkar. Münafıklar bunu tekdüze ve sıradan bulurlar. Ruhları hep bir şeytanlık, sinsilik, gizlilik arar. Dostlarının da kendileri gibi […]

Continue Reading

Yaşlanmak ve Ölümün Yaklaşması Münafığın Dehşetli Bir Korkuya Kapılmasına Neden Olur

Buraya kadar anlatılan, münafığın kendisini ve bedenini çok kıymetli görme felsefesinin diğer bir parçası da, ‘münafığın yaşlanmaktan ve ölmekten duyduğu dehşetli korku’ dur. Dünya hayatının kalıcı olmadığı; hayatın hızla geçip tükendiği ve insanların hızla yaşlanarak ölüme yaklaştıkları, dünyadaki iman eden ya da etmeyen her insanın çok iyi bildiği bir gerçektir. İnsanlar dünyaya ne kadar sıkı bağlanırlarsa bağlansınlar, […]

Continue Reading

Münafık Kendine Çok Düşkündür; Sahtekarca Oyunlarla Sürekli Kendine Baktırmak ve Bedenini Yıpranmaktan Korumak İster

Önceki bölümlerde anlatıldığı gibi, sahip olduğu bedeni, münafığın dünya hayatındaki en kıymetli varlığıdır. Dolayısıyla da ona gelecek, küçücük bir zarar bile münafık için çok önemlidir. Kendince onu ne kadar sağlıklı, dinç, zinde, genç ve güzel tutabilirse, çıkarlarını o kadar iyi koruyabilecektir. Bu nedenle de yaşlanmaktan, hastalanmaktan çok ciddi şekilde korkar. Elbette her insan sağlığını korumak ve dinç kalmak için […]

Continue Reading

Münafık Züppelik Yaparak Büyüklük Taslar

İncil’deki bir sözde münafıklar, ‘dıştan güzel görünen, içi ölü, pislikle dolu badanalı mezarlara’ benzetilmiştir: “Siz dıştan güzel görünen, ama içi ölü kemikleri ve her türlü pislikle dolu badanalı mezarlara benzersiniz. Dıştan insanlara doğru görünürsünüz, ama içte ikiyüzlülük ve kötülükle dolusunuz.” (Matta, 23:27-28) Dışarıdan bakıldığında münafık gerçekten güzel ve gösterişli görünebilir. Saçlarını en bakımlı, en modern, en dikkat çekici […]

Continue Reading

Münafık, Ahlakını Güzelleştirmeye Önem Vermez Ama ‘Dış Görünüşü’ ve ‘Beğenilmek’ Onun için Hayati Önem Taşır

Allah bir Kuran ayetinde münafıklar için, ‘Sen onları gördüğün zaman cüsseli yapıları beğenini kazanmaktadır’ şeklinde bildirmiştir: Sen onları gördüğün zaman cüsseli yapıları beğenini kazanmaktadır. Konuştukları zaman da onları dinlersin. (Oysa) Sanki onlar (sütun gibi) dayandırılmış ahşap-kütük gibidirler…” (Münafikun Suresi, 4) Ayette geçen ‘cüsseli yapıları’ ifadesiyle, cahiliye toplumlarında önem verilen ‘zenginlik, sükse, gösteriş, bakım, modernlik ya da kalite’ gibi ‘sadece dış görünüşe ait’ kriterlere dikkat […]

Continue Reading

Münafık Öfkelendiğinde Kontrolsüzce Bağırır

üslümanlar çok itidalli ve aklı başında insanlardır. Her şeyi ve bütün olayları Allah’ın yarattığına kesin olarak emin oldukları için sürekli tevekküllü bir ruh hali içinde yaşarlar. Dolayısıyla da gün içinde ne kadar zor olaylarla ve yanlış tavırlarla karşılaşırlarsa karşılaşsınlar, asla ‘kontrollerini kaybetmez ve Kuran ahlakına uygun olmayacak bir tavır göstermezler’. Sinirlenmek, öfkeden kendini kaybetmek, ses yükseltmek, […]

Continue Reading

Münafığın İçi Kin Doludur; Kalbindeki Kir ve Kötülük Tüm Yüzüne Yansır

Müslümanların bir iyilikle karşılaşması, başarı elde etmesi ya da güçlenmesi münafıkları içten içe kahreder. Onların nimet içinde, neşeli, huzurlu olmaları, kendi aralarında sevgiyi, dostluğu olabilecek en güzel şekilde yaşamaları, münafık için kahredici bir sıkıntı sebebidir. Çünkü münafık bunun tam tersine; her an mutsuz, sıkıntılı ve acı içinde yaşar. Müslümanlarla birlikte olmayı seçmiş, ama aklı küfürde […]

Continue Reading

Münafık, Çıkar Elde Edebilmek için “Yancı” Bir Karakter Gösterir

Münafıklar, Müslümanların en yakınlarında bulunabilmek ve onlar hakkında daha özel, daha stratejik bilgilere ulaşabilmek için, kendilerini olabildiğince‘samimi, güvenilir ve sadık kimseler’ olarak tanıtmaya çalışırlar. Kalpleri kin, nefret ve öfke ile dolu olduğu halde, bunu mümkün olduğunca gizler ve dilleriyle tam tersini konuşurlar. Müslümanların sevgiyi önemli bir samimiyet ölçüsü olarak gördüklerini düşünüp, sevgi konusunu en sinsi yöntemlerle, kendilerince […]

Continue Reading

Münafık Hak Olana Değil, Güçlü ve Sükseli Olduğuna İnandığı Tarafa Yanaşır

Münafıkların, güçlü olan taraf hangisiyse hemen ondan yana tavır almaları, bu samimiyetsiz insanların en karakteristik özelliklerindendir. Küfre duydukları özlem, onların küfrün, dünyanın her yerinde ve her alanda Müslümanlardan daha güçlü ve daha sükseli olduğunu sanmalarından kaynaklanır. Ama Müslümanlar dünya çapında bir güç kazandıklarında, bu sefer de hemen onlara yanaşır ve kendilerini onlara, ‘Müslümanların en takva olanlarındanmış […]

Continue Reading

Müslümanlar ‘Vicdanları’, Münafıklar ise ‘Mantıkları’ ile Hareket Ederler

İman edenler ile, Müslüman ahlakını yaşamayan insanların hayatlarının her anı birbirlerinden tamamen farklıdır. Bunun en önemli göstergelerinden biri de, inananların ‘vicdanlarıyla’, iman etmeyenlerin ise ‘mantıkları’ ile hareket etmeleridir. Müslümanlar karşılaştıkları her olayda, alacakları her kararda, atacakları her adımda, söyleyecekleri her sözde, her düşüncelerinde, her seçimlerinde vicdanlarının sesine kulak verirler. İman etmeyenler ise tüm bu aşamalarda hep dünyevi hesaplar yapar […]

Continue Reading

MÜNAFIKLAR HIRSIZ KARAKTERLİDİRLER, GECE ODUN GİBİ SESSİZ GÜNDÜZ İSE GÜRÜLTÜCÜDÜRLER

Münafıkların kendilerini ele veren alametleri vardır: Selamları lanettir. Yemekleri gasp ve yağmadır. Ganimetleri hile ile kazançtır. Mescitlere aralıklı yaklaşırlar. Camide kılınan namazın sonuna ancak yetişebilirler. Kibirlidirler. NE SEVİLİRLER NE DE SEVERLER. GECE ODUN GİBİSESSİZ, GÜNDÜZ GÜRÜLTÜCÜDÜRLER. (İmam Ahmed ve Bezzar/Cem’ul Fevaid, H No: 8110)

Continue Reading

MÜNAFIKLAR KÜFÜR VE MÜSLÜMANLAR ARASINDA FARKLI KİŞİLİĞE BÜRÜNÜRLER

Ebu Hureyre şöyle dedi: Peygamber (sav): “Sen kıyamet günü Allah Katında insanların en şerlisinden bir nevini (iki sınıf halk arasında) ŞUNLARA BİR YÜZLE, BUNLARA BİR YÜZLE GELMEKTE OLAN İKİ YÜZLÜ (MÜNAFIK KİMSE) BULURSUN” buyurdu. (Sahih-i Buhari Cilt 13, syf.6040, Hadis no: 87)   “İnsanların en şerlisi, ŞUNLARA BİR YÜZLE, DİĞERLERİNE BAŞKA BİR YÜZLE GELEN İKİ YÜZLÜ MÜNAFIKLARDIR.” (Seçme Hadisler, Diyanet Y. 101, 102)

Continue Reading

MÜNAFIKLAR, MÜSLÜMANLARIN YANINDAN AYRILDIĞINDA KÜFÜR HEMEN ONLARA DESTEK VERİR

Enes b. Malik (ra): Bizden, Neccar oğullarından bir kimse vardı. Bu zat, Bakara ve Ali İmran surelerini okumuştu. ALLAH RESULÜ’NE DE KATİPLİK YAPIYORDU. DERKEN BU ADAM KAÇIP GİTTİ … Onlar kendisini yüksek makamlara çıkardılar ve: Şu adam Muhammed’e katiplik yapıyordu diyerek kendisini pek beğendiler. ARADAN ÇOK ZAMAN GEÇMEDEN ALLAH ONUN BOYNUNU HELAK ETTİ…. (Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 4987)

Continue Reading

HZ. MEHDİ (AS) MÜNAFIKLARI NİŞANELERİNDEN-ALAMETLERİNDEN TANIYACAKTIR

Peygamber (sav) ashabına ganimet taksim ediyordu. Akılsız bir adam dedi ki “Adaletli dağıt” Bunun üzerine Nebi sav “ Yazık sana! Ben adil olmayacağım da kim olacak “buyurdu. Mehdi ise böyle akılsızlara Allah ve Resulü için merhametli davranmayacak. Çünkü Mehdi münafıkları nişanelerinden (alametlerinden) tanıyacaktır. ( Yevmul Halas, Kamil Süleyman, sayfa: 135)

Continue Reading

DECCAL, İNSANLARIN ONUN VARLIĞINI UNUTTUKLARI MÜSLÜMANLARIN DA BAHSİNİ BIRAKTIKLARI BİR ZAMANDA ÇIKAR

Sa’b Bin Cüsame radıyallahu anh dedi ki; “Rasulullah sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem’in şöyle buyurduğunu işittim; “İNSANLAR DECCAL’İ UNUTMADIKÇA VE İMAMLAR DA MİNBERLERDE ONDAN BAHSİ TERK ETMEDİKÇE DECCAL MEYDANA ÇıKMAZ. (Ramuzel-Ehadis, sf. 485)   Ebu Hureyre (Radıyellahu anhu) şöyle dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki: “… Ümmetimden otuza yakın yalancı Deccallar gönderilmedikçe kıyamet kopmaz. Bunlardan […]

Continue Reading