Münafık, Üzerinde Oluşan ‘Münafık Alametlerini’ Gizlemeyi Başaramaz

Ahirzaman Münafıkları

Allah’ın münafıklık konusunda bir mucize ve Müslümanlar için bir rahmet olarak yarattığı bir durum da, ‘münafığın her ne yaparsa yapsın, üzerinde münafık alametleri oluşmasını engelleyememesi’ dir. Münafık çok şeytani bir zekaya sahiptir. Ve Müslümanların münafıkları gösterdikleri münafıkane tavırlar ile tanıyıp teşhis ettiklerini de çok iyi bilmektedir. Normalde, şeytanın da yardımıyla, bu zekasını kullanarak, münafık olduğunu ele verecek olan bu delilleri oluşturmamayı ya da ortadan kaldırabilmeyi başarabilmesi gerekir. Ama işte Allah münafığın böyle bir oyun oynamasına izin vermemiştir. Allah, münafığı, üzerindeki münafık alametlerini gizleyemeyecek şekilde yaratmıştır.

Allah bir ayette Müslümanların münafıkları, ‘konuşmalarındaki ve yüzlerindeki alametleriyle tanıyıp teşhis edebileceklerini’ şöyle haber vermiştir:

Eğer Biz dilersek, sana onları elbette gösteririz, böylelikle onları simalarından tanırsın. And olsun, sen onları, sözlerin söyleniş tarzından da tanırsın. Allah, amellerinizi bilir. (Muhammed Suresi, 30)

madde, new scientist

ADNAN OKTAR: “Münafık, Müslümanların yanına sokulmuş, insan şeklinde bir şeytandır. Alametlerinden anlaşılır. Ve münafık bu alametlerden kurtulamıyor. Mesela normalde bir insan bu alametler olduğunda, ‘münafık’ olacağını bilir. Bilir ve vazgeçer ama münafık vazgeçmiyor. Yine yalan söyler, yine oyunlarını yapar, yine ağlayarak konuşur, yine çirkeflik yapar, yine gizli bağlantılar kurar, yine Müslümanların aleyhine davranır, yine her sözü yalan olur, yine tamahkar olur, her türlü adiliği yine yapar. Münafığın özelliğidir bu. Onun için ayette “Kalpleri parçalanmadıkça vazgeçmezler” diyor Allah. “Kalpleri parçalanmasa ebedi olarak vazgeçmezler” diyor. Çok azgın mahluklar.”  (A9 TV, 23 Ocak 2016)

ADNAN OKTAR: ”Normalde Müslümanlar münafığa, “Münafığın bu vasıfları sende var” demeden, onun bunu görüp bundan vazgeçmesi gerekir değil mi? Çünkü o zaman alenen münafık olmuş oluyor. Kaşı şöyle, gözü şöyle diye tarif ediyorsun münafığı, ama adam vazgeçemiyor. O zaman metafizik bu işte, o zaman demek ki münafık. Çünkü onun çıkarına uygun olan, o delilleri vermemesidir. Münafık alametini vermemesi gerekir. Çünkü o zaman yakalanacak ve yakalanmaması için vermemesi gerekir. Ama kurtulamaz, illa ki yapar. İşte yapacak olduğu için de söylüyorum, görürseniz bilin ki münafık. İnternetteki paylaşımlarına bakın, oradan da anlarsınız. Yazılarına bakın, oradan da anlarsınız. Sohbet ettiğinizde, oradan da anlarsınız. Her şeyle anlarsınız. Anlaşılır Allah’ın dilemesiyle. Net olmamakla beraber, kalbi olarak geniş çapta anlaşılır.”  (A9 TV, 23 Ocak 2016)