Kıyamet Günü İnkar Edenlerin Durumu

Kıyamet günü, bir insanın yaşayabileceği en dehşetli, en korku verici gündür. O gün inkar edenler kendilerine vaat edildiği halde hiç düşünmedikleri bir gerçeği apaçık karşılarında bulacaklardır. Fakat artık insanların dünyada yaptıklarını telafi edebilmeleri için geriye dönüş imkanları yoktur. O gün inkar edenler korku içinde ölümün aslında bir yok oluş değil, aksine sonsuza kadar sürecek bir […]

Continue Reading

Hayırlarda Yarışmak

İnsanlar iman derecelerine göre birbirlerinden ayrılırlar. Kimi insan Allah’a hiç iman etmez. Kimisi ise sahip olduğu şiddetli Allah korkusu nedeniyle sürekli olarak salih amel işlemeye ve dine hizmet etmeye çalışır.  Hayatının her anında  Allah’ı razı etmeye çalışan bu insanları Allah Kuran’da şöyle haber vermiştir: İşte onlar, hayırlarda yarışmaktadırlar ve onlar bundan dolayı öne geçmektedirler. (Müminun Suresi, […]

Continue Reading

İnsan Kendini Yeterli Görmemelidir

Allah’tan korkan bir insanın hayattaki en büyük amacı Allah’ı razı edecek bir ahlaki yapıya sahip olmaktır. Bunun için kendisini eğitmesi, sürekli olarak daha üstün bir ahlakı yaşama çabası içinde olması gerektiğini bilir. Çünkü samimiyetin, dürüstlüğün, çalışkanlığın, fedakarlığın, tevazunun ya da diğer güzel özelliklerin “üst sınırı” yoktur. Yani bir insanın “ben en güzel ahlaka ulaştım bundan […]

Continue Reading

Allah Rızası İçin Yaşamak

Hayatın tamamını Allah için yaşamanın nasıl olacağını anlayabilmek için öncelikle hayatın gerçek anlamını bilmek gerekir. Allah, hayatın gerçek anlamını şöyle bildirmektedir: O, amel (davranış ve eylem) bakımından hanginizin daha iyi (ve güzel) olacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı. O, üstün ve güçlü olandır, çok bağışlayandır. (Mülk Suresi, 2) Ayette bildirildiği gibi tüm insanlar davranışlarının nasıl […]

Continue Reading

Dünya Hayatına Kapılmamak

Dünya, insanların denenmeleri ve ahiret yurduna hazırlık yapmaları için Allah tarafından hazırlanmış özel bir mekandır. Ve bu denemenin bir gereği olarak insanlara çekici gelecek şekilde yaratılmıştır. Dünyanın insana çekici gelen süslerine bir ayette şöyle dikkat çekilir: Kadınlara, oğullara, kantar kantar yığılmış altın ve gümüşe, salma güzel atlara, hayvanlara ve ekinlere duyulan tutkulu şehvet insanlara ‘süslü […]

Continue Reading

Nefsini Savunmamak

Nefsi insana kötülüğü emreder. Nefsin bu özelliği Şems Suresi’nde şöyle bildirilmektedir: Nefse ve ona bir düzen içinde biçim verene; sonra ona fücurunu (sınır tanımaz günah ve kötülüğünü) ve ondan sakınmayı ilham edene (andolsun) onu arındırıp temizleyen gerçekten felah bulmuştur. (Şems Suresi, 7-9) Nefsin kötülüğü emretme özelliğini açıklayan ayetlerden biri de Hz. Yusuf’la ilgilidir. Hz. Yusuf hiçbir […]

Continue Reading

Hırsla Mal Yığıp Biriktirmenin Allah Katındaki Karşılığı

İnsanlardan bazıları bütün ömürleri boyunca mal ve para yığıp biriktirirler ve bunları Kuran’da tarif edilen hayırlı işlerde kullanmazlar. Büyük bir hırsla, sürekli daha fazla mala-mülke sahip olmak için çalışırlar. Elde ettiklerini ise Allah yolunda harcamak, ihtiyaç içinde olanları doyurmak varken sırf kendi zevkleri uğrunda kullanırlar. İhtiyaçlarından kat kat fazlasını biriktirirler ve göstermelik bazı küçük harcamalar […]

Continue Reading

Kuran’da Müminlere Emredilen Adalet Anlayışı

Allah müminlere olayları her zaman en adil şekilde, Kuran’da belirttiği sınırlara göre değerlendirmelerini emretmiştir. İnsanlar arasında hükmedecekleri zaman mutlaka en adaletli kararı vermelerini ve haklı olan kim ise ondan yana tavır koymalarını bildirmiştir. Şahitlik yapmaları gerektiğinde yine en dürüst ve en adil şahitliği yaparlar. İnsanın kimi zaman verdiği bir karar ya da yapacağı şahitlik kendisinin […]

Continue Reading

Müminlerin Öfkelenmesi

Müminler doğal olarak her insan gibi çeşitli olaylar karşısında öfkelenebilirler. Fakat müminlerin üstün ahlaklarının en önemli göstergelerinden biri, öfkelerini yenmeleridir. Kontrolsüz bir kızgınlığın kendilerine bir fayda getirmeyeceğini, aksine, öfkelendiklerinde akılcı davranamayacaklarını, adaleti koruyamayacaklarını bilirler. Böyle bir durumda hem kendilerine, hem de etraflarına zararı dokunabilecek yanlış kararlar vermekten çekinirler. İşte bu yüzden müminler sabırlı davranırlar, affedici […]

Continue Reading

Müminlerin Olaylar Karşısındaki Tepkileri

Müminler olaylar karşısında hüzne kapılmazlar. Çünkü Allah’ın yarattığı her olayla kendilerini denediğini bilirler. Yolunda gitmiyor gibi gözüken olaylar karşısında da tevekküllü davranırlar ve sabrederler. Allah’ın her şeyi bir hikmet üzerine yarattığını unutmazlar. Kuran’da bu konuyla ilgili şöyle bir örnek verilir: Siz O’na (Peygambere) yardım etmezseniz, Allah O’na yardım etmiştir. Hani kafirler ikiden biri olarak O’nu […]

Continue Reading

Allah’a Güvenip Dayanarak Konuşmak

Cahiliye inançlarını taşıyan insanlar başları sıkıştığında, yardıma ihtiyaç duyduklarında ya da bir şeyi elde etmek istediklerinde çözümü dünya hayatında güç sahibi olduğunu düşündükleri odaklarda ararlar. Kimileri nüfuz sahibi eş-dostlarından, kimileri mal, itibar ya da söz sahibi insanlardan medet umarlar. Bütün bu insanların Allah’ın kontrolüyle hareket eden aciz varlıklar olduklarını unuturlar. Bu nedenle onların gözlerine girmeye […]

Continue Reading

Kehf Suresi 81

“Böylece, onlara Rablerinin ondan temiz olmak bakımından daha hayırlısı, merhamet bakımından da daha yakın olanını vermesini diledik.” (Kehf Suresi, 81) İnsanların büyük bir bölümü ölüm, yakınlarını kaybetme gibi olayların hayır ve hikmet yönünü görmekte zorlanırlar. Oysa dünya üzerinde gerçekleşen her olayda olduğu gibi, ölümde de çok büyük hikmetler ve hayırlar gizlidir. Bu hikmetlerden biri ayette […]

Continue Reading

Kehf Suresi 68

(Böyleyken) “Özünü kavramaya kuşatıcı olamadığın şeye nasıl sabredebilirsin?” (Kehf Suresi, 68) İnsanın gün içinde başına pek çok olay gelir. Zorluklarla, sıkıntı verici durumlarla, neşe ve huzur veren olaylarla karşılaşır. Ancak insanların büyük bir bölümü Allah’ın varlığını ve her olayın Allah Katında bir kader üzere belirlendiğini düşünmedikleri için, başlarına gelen olayları şans ya da tesadüf gibi […]

Continue Reading

Kehf Suresi 40- 41

“Belki Rabbim senin bağından daha hayırlısını bana verir, (seninkinin) üstüne gökten ‘yakıp-yıkan bir afet’ gönderir de kaygan bir toprak kesiliverir.” “Veya onun suyu dibe göçüverir de böylelikle onu arayıp-bulmaya kesinlikle güç yetiremezsin.” (Kehf Suresi, 40-41) Bu ayetlerde de iman ehli olan bağ sahibi, böbürlenen arkadaşına acizliğini hatırlatmaktadır. Allah’tan gelecek herhangi bir belaya karşı koyamayacağını, buna […]

Continue Reading

Hz. İsa (a.s.)’ın Doğumu

Bilindiği gibi doğum, hem çok zor, hem de çok iyi bakım gerektiren bir olaydır. Tıbbi bakım imkanı, tecrübeli bir yardımcısı olmayan kişinin, böylesine hayati bir olayda yalnız başına başarılı olabilmesi çok zordur. Ancak bu konuda hiçbir tecrübesi olmayan Hz. Meryem, Allah’a olan bağlılığı ve güveni ile bu zor işi tek başına başarabilmiştir. Hz. Meryem artan […]

Continue Reading