BAZI NUR TALEBELERİNİN BEDİÜZZAMAN’I MEHDİ ZANNETMELERİNİ ÜSTAD BİR İLTİBAS (YANLIŞLIK-KARIŞIKLIK) VE BİR SEHİV (HATA, YANLIŞ, YANILMA) OLARAK NİTELEMEKTEDİR

Üçüncü Vazifesi: … O ZAT  BÜTÜN EHL-İ İMANIN (iman edenlerin) MANEVİ YARDIMLARIYLA veİTTİHAD-I İSLAM’IN MUAVENETİYLE (İslam birliğinin yardımlaşmasıyla) ve BÜTÜN ULEMA VE EVLİYANIN (alimlerin ve velilerin) ve bilhassa AL-İ BEYT’İN NESLİNDEN(Peygamberimiz (sav)’in soyundan) HER ASIRDA KUVVETLİ VE KESRETLİ (çok sayıda) BULUNAN MİLYONLAR FEDAKAR SEYYİDLERİN İLTİHAKLARIYLA (Peygamber soyundan gelen fedakar kimselerin katılımlarıyla)  O VAZİFE-İ UZMAYI (büyük görevi) YAPMAYA ÇALIŞIR.RİSALE-İ NUR’UN ŞAHS-I MANEVİSİNİ HAKLI OLARAK HZ. MEHDİ TELAKKİ EDİYORLAR (şahsi bir görüş olarak […]

Continue Reading

BEDİÜZZAMAN, KENDİSİNE MEHDİLİK ZANNINDA BULUNAN NUR TALEBELERİ’NİN YANILDIKLARINI NASIL AÇIKLIYOR?

Bazı ayat-ı kerime (ayetler) ve ehadis-i şerife (hadisler) AHİR ZAMANDA GELECEK BİR MÜCEDDİD-İ EKBERİ (en büyük müceddidi) mana-yı işari ile (işari anlamda) haber veriyorlar. Fakat O GELECEK ZATINVE CEMİYETİNİNÜÇ VAZİFESİNDEN en ehemmiyetlisi (önemlisi) olan ve zahiren (görünüşte) en küçüğü görünen imanı kurtarmak ve hakaik-i imaniyeyi (iman hakikatlerini) güneş gibi göstermek vazifesini Risale-i Nur ve şakirdlerinin (talebelerinin) şahs-ı manevisi tam yaptıklarından; O […]

Continue Reading

RİSALE-İ NUR TALEBELERİNDEN AHMED FEYZİ KUL EFENDİ’NİN AHİR ZAMANA YÖNELİK BAZI EBCED HESAPLARI

KARANLIĞI ÇÖKTÜĞÜNDE GECENİN…” (FELÂK SÛRESİ, 3) MİLADİ: 1971 ( 1971 YILINDA TERÖR VE ANARŞİ OLAYLARI BAŞLADI.) CEHD (çaba sarf etmek, gayret etmek), HOŞUNUZA GİTMEDİĞİ HALDE ÜZERİNİZE YAZILDI (FARZ KILINDI). OLUR Kİ HOŞUNUZA GİTMEYEN BİR ŞEY, SİZİN İÇİN HAYIRLIDIR VE OLUR Kİ, SEVDİĞİNİZ ŞEY DE SİZİN İÇİN BİR ŞERDİR. ALLAH BİLİR DE SİZ BİLMEZSİNİZ. (BAKARA SURESİ, […]

Continue Reading

BAZI NUR TALEBELERİNİN RİSALERDE DEĞİŞİKLİKLER YAPMALARI ÜZERİNE, ÜSTADIN HAYATTA KALAN VARİSLERİNİN BU KİŞİLERE HİTABEN YAZDIKLARI MEKTUP

Aziz Muhterem Kardeşlerimiz ! Evvela: Bu gelen Ramazan-ı Şerifinizi ve hizmetlerinizi tebrik ederiz. Biz Üstadın vasiyetnamesinde yazdığı hayatta kalan varisleri olarak 27 Ağustos 2008 Çarşamba günü İstanbul’da biraraya geldik. Nur’un bazı meselelerine ve neşriyata dair hususlar görüşüldü. Her tarafta kardeşlerimizin kemal-i sadakat ve ciddiyetle nurlara sarılmalarını kemal-i hürmet, sevinç ve şükranla yad ettik. Neşriyata dair […]

Continue Reading

ÜSTAD KASTAMONU LAHİKASINDA, NUR TALEBELERİNİ SİYASİ VE TOPLUMSAL HAYATA DALARAK İMAN HAKİKATLERİNİ ANLATMAKTAN UZAKLAŞMA, MÜNAFIKLARLA BENZER BİR KİŞİLİK GELİŞTİRME TEHLİKESİNE KARŞI UYARMAKTADIR

Bu zamanda iman hakikatlerinin birinci maksat, birinci vazife, asıl amaç olması gerekir. Bunun dışındaki şeyler ikinci, üçüncü, dördüncü derecede kalır. Risale-i Nur’la onlara hizmet etmek en birinci görev, merak konusu ve asıl amaç olmalıdır…RİSALE-İ NUR ÇERÇEVESİ DIŞINDA BULUNAN ALİMLER BELKİ DE VELİLER BU SİYASİ VE TOPLUMSAL HAYATIN BAĞLARI SEBEBİYLE İMAN HAKİKATLERİNİN ÖNEMİNİ İKİNCİ, ÜÇÜNCÜ DERECEDE BIRAKIP, O AKIMLARIN ETKİSİNE MARUZ […]

Continue Reading

MEHMET ALİ KAYA’NIN; ÜSTAD ”BİR ASIR SONRA” İFADESİYLE 1977 YILINI VE NUR ŞAKİRTLERİNİ KAST ETMİŞTİR” İDDİASINA CEVAP

Nur talebelerinden Mehmet Ali Kaya Asırların Rehberleri Mücedditler ve Kıyamet alametleri, Deccal-Mehdi” adlı kitabının 239. Sayfasında şöyle bir açıklamada bulunmaktadır: Bediüzzaman 1877’de Mevlana Halid’in şakirtleri, bir asır sonra da Mehdi’nin şakirtleri mücadele edecek buyurmuş. O zaman 1977 yılında kimin şakirtleri var? Bediüzzaman Said Nursi’nin… Bunu teyit eden, Mevlana Halid kolunun şeyhlerinden İsmet Efendi tarikat üsulunu beyan eden […]

Continue Reading