HZ. MEHDİ (A.S.), GÜÇLÜ İMANI, HEYBETİ, VAKARI, SOYLU TAVIRLARI VE PEYGAMBERİMİZ (SAV)’İN ONUN HAKKINDA YAPTIĞI TARİFLERLE TANINACAKTIR

Hz. Mehdi (a.s.), imanı, asaleti, heybeti, vakarı, soylu tavırları, güzel ahlakı, hiç kimseden hediye almaması aksine hediyeyi dağıtan olması, tüm insanlara İslam’ı hiçbir ücret istemeden tebliğ etmesi, yaptığı Kurani hizmetlerden hiçbir şekilde karşılık beklememesi ve her tavrıyla İslam’a faydalı olmasıyla tanınacaktır. Müslümanlar, Peygamberimiz (sav)’in onun hakkında bildirdiği bu faziletlerini her yerde konuşacaklar ve bu da […]

Continue Reading

Tüm Nimetlerde Allah’ın Rahman ve Rahim Sıfatınını Tecellileri

Evreni, Güneş’i, Ay’ı, doğa kanunlarının her birini Allah insanın emrine, hizmetine vermiştir. Kitabın başından bu yana çok kısaca değindiğimiz ve aslında saymakla bitiremeyeceğimiz tüm bu nimetlerin hepsi Allah’tan insana büyük bir lütuftur. Mucizevi nitelikte olup biten tüm bu olaylar adeta insanın etrafında dönmektedir. Göklerde, yerde ve bu ikisi arasında bulunan tüm kompleks sistemler de yine […]

Continue Reading

Bitkilerin Yaratılışında Allah’ın Rahman ve Rahim Sıfatınını Tecellileri

Bitkilerin varlığı yeryüzündeki canlılığın devamı için vazgeçilmezdir. Çünkü insan yaşamı için en önemli unsurlar olan oksijen, su, besin gibi temel ihtiyaç maddelerinin yeryüzündeki dengesini yeşil bitkiler sağlar. Bundan başka yine yeryüzündeki ısı kontrolünün sağlanması, atmosferdeki gazların dengesinin korunması gibi, sadece insanlar için değil bütün canlılar için son derece büyük önem taşıyan başka dengeler de vardır, […]

Continue Reading

Hayvanların Yaratılışında Allah’ın Rahman ve Rahim Sıfatının Tecellileri

İnsanın dışındaki canlılarda da Rabbimiz’in sonsuz şefkat ve merhametinin, sınırsız lütfunun açık delillerini görürüz. Etiyle, sütüyle, derisiyle, binek, yük taşıma, savaş aracı, avcılık, bal üretme gibi binbir türlü fonksiyonu ile hayvanların insanın hizmetine sunulması da, Rahman ve Rahim olan Allah’ın merhametinin bir delilidir. Hayvan yavrularının yüzlerindeki yumuşak ifade, tavırlarındaki teslimiyet ve itaat ise Allah’ın şefkat […]

Continue Reading

Dünya Hayatında Allah’ın Rahman ve Rahim Sıfatlarının Tecellileri

Canlılar dünyasında Allah’ın Bedi (örneksiz olarak yaratan) sıfatının çok güzel delilleri bulunmaktadır. Bakara Suresi’nde Rabbimiz “Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca “OL” der, o da hemen oluverir.” (Bakara Suresi, 117) şeklinde buyurmaktadır. Allah’ın ilmi sınırsızdır. İnsanın çevresinde görebildiği ve göremediği her şeyi Allah örneksiz olarak yaratmıştır. Evrenin, galaksilerin, gezegenlerin, […]

Continue Reading

İnsan Bedeninde Allah’ın Rahman ve Rahim Sıfatının Tecellileri

İnsan bedenindeki yaklaşık 100 trilyon hücrenin, kemiklerin, solunum sisteminin, salgı bezlerinin, organların, tüm dokuların ve diğer tüm detayların sahibi ve Yaratıcısı üstün kudret sahibi olan Allah’tır. Allah insanı yoktan var etmiş, Kendisi’ni tanıyıp bilmesi için de hem kendi bedeninde hem de evrende ona delillerini göstermiştir. Önceki bölümde de vurguladığımız gibi Allah’ın insana merhametini, daha ilk […]

Continue Reading

İnsanın Yaratılışında Allah’ın Rahman ve Rahim Sıfatının Tecellileri

Tüm kainatı yoktan var eden Rabbimiz, insana diğer canlılardan farklı olarak düşünme, karar verme, seçme gibi yetenekler bahşetmiştir. Bu nedenle de iman eden bir insan sonsuz rahmet sahibi olan Rabbimiz’in evrendeki eşsiz yaratışını, benzersiz sanatını büyük bir hayranlıkla inceler, her öğrendiği şey onun düşüncede derinleşmesine, hidayetinin artmasına vesile olur. Evrenin yaratılışı, Dünya üzerinde var olan […]

Continue Reading

Dünyanın Yaratılışında Allah’ın Rahman ve Rahim Sıfatının Tecellileri

İnsanlar bazı şeylerle ilk kez karşılaştıklarında, ondaki olağanüstülüğü anlayabilirler ve bu, onların düşünmelerine, gördükleri şeyi inceleyip araştırmalarına neden olabilir. Ancak bir süre sonra bu söz konusu şeye karşı bir alışkanlık oluşur ve artık ilk başta olduğu kadar etkilenmemeye başlarlar. Özellikle de hemen her gün karşılaştıkları bir varlık veya olay, artık onlar için “sıradan” bir konu […]

Continue Reading

Evrenin Yaratılışında Allah’ın Rahman ve Rahim Sıfatının Tecellileri

İçinde yaşadığımız uçsuz bucaksız evrende kusursuz bir denge, ahenk ve düzen bulunmaktadır. Bu düzen tüm evrene hakim olan Rabbimiz’in sonsuz güç ve kudretinin bir delilidir. Allah bir ayette insanın bu gerçek üzerinde düşünmesi gerektiğini şöyle bildirmektedir: Yaratmak bakımından siz mi daha güçsünüz yoksa gök mü? (Allah) Onu bina etti. Boyunu yükseltti, ona belli bir düzen […]

Continue Reading

Allah’ın Rahman ve Rahim Sıfatlarının Kainattaki Tecellileri

Allah’ın tüm kulları üzerindeki bağışlayıcılığını, tevbeleri kabul eden, kötülükleri iyiliklere çeviren, duaları kabul eden, iyiliği bol olan ve salih amellerde bulunan kullarına sonsuz merhamet eden olduğunu Kuran ayetlerinin rehberliğinde anlattık. Tüm bu anlatılanlar iman sahiplerinin kalplerine huzur, neşe ve güven veren, Allah’a olan imanlarını ve sevgilerini daha da güçlendiren delillerdir. Allah’ın Rahman ve Rahim sıfatı […]

Continue Reading

Salih Amellerde Bulunanlara Güzel Bir Karşılık ve Üstün Bir Ecir Vardır

Rahmeti kulları üzerinde sınırsız olan Rabbimiz, tüm insanlara dünya hayatında lütufta bulunan, onları esirgeyen ve bağışlayandır. Allah tüm hayatlarını Kendisi’nin razı olacağı şekilde geçiren, korkup sakınan, ayetleri eksiksizce uygulayan ve din ahlakının yayılması için gece gündüz çaba sarf eden salih kullarına, hem dünyada hem de ahirette çok güzel bir hayat müjdeler. Mümin daha dünyadayken cennet […]

Continue Reading

Müminlere Kurulan Tuzakların Tümü Baştan Bozulmuştur

İnkar edenler müminlere karşı yürüttükleri mücadelelerinde her türlü sinsi yönteme başvururlar. Bu yöntemlerin en çok kullanılanlarından biri de müminlerin aleyhinde ittifak ederek onlara çeşitli tuzaklar kurmaktır. Sayıca fazla oldukları ve tuzaklarını gizli gizli kurdukları için başarılı olacaklarını düşünen inkarcılar, planlarını yaparken iki kişinin üçüncüsünün, üç kişinin dördüncüsünün Allah olduğunu unutmaktadırlar. Allah’ın insanlara şah damarından daha […]

Continue Reading

Allah, Müminlerin Kalplerine Güven ve Huzur Duygusu İndirir

Allah, Fetih Suresi’nde müminler üzerinde oluşturduğu manevi desteği şöyle haber verir: Mü’minlerin kalplerine, imanlarına iman katıp-arttırsınlar diye, ‘güven duygusu ve huzur’ indiren O’dur. Göklerin ve yerin orduları Allah’ındır: Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. (Fetih Suresi, 4) Andolsun, Allah, sana o ağacın altında biat ederlerken mü’minlerden razı olmuştur, kalplerinde olanı bilmiş ve böylece üzerlerine ‘güven duygusu […]

Continue Reading

Allah’ın İnananlara Vaadi ve Yardımı

Kuran’ın“… Ancak insanların çoğu iman etmezler” (Rad Suresi, 1) ayetinde bildirildiği gibi, yeryüzündeki insanların çoğunluğunu din ahlakından uzak insanlar oluşturmaktadır. Bu yüzden de bazı akılsız ve basiretsiz insanlar, Allah’ın varlığını inkar ettikleri halde kendilerini doğru bir yolda sanırlar. Sahip oldukları maddi güçlerinin ve sayılarının fazla olması, onlara bir güven duygusu verir. Olayları hep dış görünüşe göre değerlendiren […]

Continue Reading

Allah’ın Dua Edenin Duasına İcabet Etmesi Müminler İçin Çok Büyük Bir Lütuftur

Dua Rabbimiz’in Rahman ve Rahim isminin çok üstün bir tecellisi, müminlere çok büyük bir lütfudur. Çünkü insan Allah’a dua ederek samimi imanını, sevgisini ve korkusunu ifade edebilir. Tek dost ve veli olarak O’na teslim olduğunu, yalnızca O’ndan medet umup O’ndan yardım dilediğini gösterebilir. Din ahlakından uzak toplumlarda, Allah’a dua etmek çeşitli batıl inanç ve hurafelerle […]

Continue Reading

Rabbimiz’in Kadınlar Üzerindeki Rahmeti

llah, Kuran ile insanlara ‘şan ve şereflerinin getirildiğini’ bildirmektedir (Müminun Suresi, 71). İslam ahlakına uyan, Allah’ın Kuran’da bildirdiği yolu izleyen insanlar her konuda refaha ulaşırlar. Cahiliye toplumlarında bazı kadınların maruz kaldıkları tüm sıkıntıların tek çözümü ve kadınların toplum içinde hak ettikleri saygıyı görmelerinin yolu da yine Rabbimiz’in insanları karanlıklardan nura çıkarmak için Peygamberimiz (sav)’e vahyettiği Kuran’dadır. Allah Kuran’ın […]

Continue Reading

Allah Kimseye Kaldırabileceğinden Fazla Yük Yüklemez

Dünya üzerindeki her insanın aklı, zekası, yetişme şartları, kavrayış kapasitesi ve fiziksel gücü birbirinden farklıdır. Tüm kainatı yoktan var eden Rabbimiz her insana birbirinden farklı yetenekler vermiştir. Bu nedenle de her insanın farklı bir dayanma gücü, iradesi ve kapasitesi vardır. Allah’ın dünya hayatındaki imtihanı da her insana göre farklı şekillerde yaratılmıştır. Allah her insanı değişik […]

Continue Reading

Allah’ın Emir ve Tavsiyelerindeki Kolaylık Müminler İçin Bir Rahmettir

Allah Kuran’da bildirdiği hükümleri her şart ve ortamda, her insanın rahatlıkla uygulayabileceği şekilde kolaylaştırmıştır. Örneğin Allah rızık olarak insanlara çok fazla nimet vermiştir. Renk renk meyveler, çeşit çeşit yiyecekler, sebzeler, etler, içecekler, yemişler… Bunların her biri insanların hizmetine sunulmuştur. Ve Allah “Sana, kendilerine neyin helal kılındığını sorarlar. De ki: “Bütün temiz şeyler size helal kılındı…” (Maide Suresi, […]

Continue Reading

İslam Dininin Kolaylık Dini Olması Allah’ın Rahmetidir

İman sahipleri tüm hayatlarını Rahman ve Rahim olan Rabbimiz’in Kuran ayetlerinde bildirdiği şekilde geçirirler. Evde, işte, sokakta, nerede olurlarsa olsunlar hep Allah’ın razı olacağı gibi bir ahlak gösterir, Allah’ın hoşnut olmayacağı tavırlardan, amellerden şiddetle kaçınırlar. Ancak Rabbimiz’den bir lütuf olarak İslam dini insanlara çok kolay, çok güzel ve çok rahat bir yaşam sunmaktadır. Kuran ayetleri […]

Continue Reading

Acizliklerin ve Hastalıkların Yaratılması Allah’ın Sonsuz Merhametindendir

Cahiliye ahlakını yaşayan insanlar başlarına gelen her sıkıntıyı, zorluğu ya da hastalığı bir felaket olarak değerlendirirler. Bu sıkıntıların kurulu düzenlerini bozduğunu, hayatlarını altüst ettiğini düşünürler. Çünkü bu insanlar sürekli geleceğe yönelik planlar yapar ve hayatlarının da kendi planladıkları şekilde gelişmesini beklerler. Onların planlarında ani bir hastalığın ya da bir kazanın yeri yoktur. Hatta birçoğu, sağlıklı […]

Continue Reading

1. Bölüm: İslam’ı Vahşet Dini Gibi Gösterenlerin Yanlış Kullandıkları İki Temel Kavram: Şeriat ve Cihat

Allah bir ayette Kuran’ı şu şekilde tarif eder: …(Bu Kur’an) düzüp uydurulacak bir söz değildir, ancak kendinden öncekilerin doğrulayıcısı, herşeyin ‘çeşitli biçimlerde açıklaması’ ve iman edecek bir topluluk için bir hidayet ve rahmettir. (Yusuf Suresi, 111) Allah’ın ayette açıkça bildirdiği gibi “Herşeyin çeşitli biçimlerde açıklaması” olan Kuran, hurafecilere asla yeterli gelmemiştir. Çünkü onlar, Kuran’ın bildirdiği […]

Continue Reading

Şeytanın Oyunu Vesveseye Kapılmamak

Şeytan insana her yönden yanaşarak onu Allah’ın yolundan alıkoymaya çalışır. Bunun için çok çeşitli oyunlar oynar. Vesvese de şeytanın bu oyunlarından biridir. Vesvese, şeytanın insanı boş şeylerle uğraştırmak, asıl düşünmesi gereken önemli konulardan uzaklaştırmak için fısıldadığı sözler, yanıltmalar, kalbe verdiği kuşkular, boş kuruntular ve huzursuzluk verici düşüncelerdir. Şeytanın bu yönü Kuran’da şöyle bildirilir: De ki: […]

Continue Reading

Müminlerin Dünyadaki Gerçek Dostları

Allah müminlerin dostudur. Allah Kendisini dost edinen, sadece Kendi rızasını gözeten müminlerin koruyucusu ve gözeticisidir. Müminlerin dünyadaki her türlü işlerinde Allah’ın yardımı ve desteği vardır, Allah’ın rızasını gözeterek yaptıkları her iş mutlaka hayırla sonuçlanır. Bir ayette “Şüphesiz Allah korkup-sakınanlarla ve iyilik edenlerle beraberdir.” (Nahl Suresi, 128) diye haber verilir.  Allah bir başka ayetinde ise, iman edenlere desteğini şöyle […]

Continue Reading

İnkarcılar Tarih Boyunca Bütün Peygamberlere İftira Atmışlardır

Peygamberlerin daima Allah’ın dinini tebliğ etmeleri inkarcıları hiçbir zaman memnun etmez. Çünkü anlatılanları anlayan ve uygulamaya başlayan insanlar tamamen değişmeye, inkarcıların batıl sistemlerinden uzaklaşmaya başlarlar. Örneğin iman ettikten sonra yalnızca Allah’tan korkmaları gerektiğini bildikleri için onları başka herhangi bir şeyle korkutmak mümkün olmaz. Daima dinin menfaatlerini gözeterek hareket edecekleri için inanan insanları hiçbir şey yıldırmaz […]

Continue Reading

Allah’ın Kadrini Hakkıyla Takdir Etmek

İnsan her gün, uyandığı andan itibaren Allah’ın kendisine verdiği nimetlerle karşılaşır. Nefes alabilir, görebilir, duyabilir, düşünebilir, kalbi atar, hücreleri yenilenir. Acıkır yemek yer ve lezzet alır, güç bulur. Susar, susuzluğunu giderebilir. Konuşabilir. Bunlar Allah’ın insan için yarattığı nimetlerden sadece bir kaç tanesidir. Nimetlerin farkında olan insan için asıl önemli olan Allah’ın kadrini hakkıyla takdir edebilmektir. […]

Continue Reading

İnsanın Yaratılanlar Üzerinde Düşünmesi

Her şeyi Allah’ın yarattığını düşünen insan, baktığı her detayda Allah’ın sanatını görür, her şeyin insan için özel olarak yaratıldığını anlar. Örneğin insan da dahil olmak üzere tüm canlılardaki mükemmel sistemleri, yaşadığı gezegenin ve içinde bulunduğu evrenin olağanüstü bir güçle inşa edildiğini düşünmek, insanın öncelikle Allah’ı daha iyi tanımasını sağlar. Bu da o kişinin kalbine yumuşaklık […]

Continue Reading

Derin Düşünmekten Kaçan İnsanların Kaybı

Allah Kuran’da insana düşünmesini tavsiye eder. Pek çok ayetinde örnekler vererek “öğüt alıp düşünmez misiniz?” diye sorar. Aslında insan gün içinde, öğüt alıp düşünebileceği, Allah’ın sanatını görebileceği, O’nun yaratışının delillerini kavrayabileceği ve O’nun yüceliğini, büyüklüğünü anlayarak, Allah’ın şanını yüceltebileceği çok fazla fırsatla karşılaşır. Düşünmeyen insan önüne çıkan bu fırsatları günlük yaşamın akışı içinde gelişen olaylar olarak değerlendirir […]

Continue Reading

İnsanın Günlük Hayatta Derin Düşünmesi

İnsan günlük yaşamın akışı içinde çok fazla şey düşünür. Örneğin o gün yapacağı işleri, gideceği yerleri, kendisine söylenen iyi ya da kötü bir şeyi, işiyle ya da okuluyla ilgili olarak yaptıklarını, uzun vadeli planlarını düşünür. Bunlara benzer pek çok düşünce gün içinde kafasını meşgul edebilir. Bunların hepsi gerekli düşüncelerdir ama bu gibi düşünceler kişinin zihninde […]

Continue Reading

Kuran’da İnsanın Yaratılışı

Allah Kuran’da insanın yaratılışındaki safhalarla ilgili pek çok bilgi verir. Bu bilgilerin çoğu o dönemde yaşayan kişilerin hiçbir şekilde bilemeyecekleri , ancak günümüz bilimi sayesinde keşfedilmiş gerçeklerdir. Bu da Kuran’ın sayısız bilimsel mucizelerinden bir tanesidir. Kuran’da insanın yaratılışı ile ilgili verilen bilgiler özetle şöyledir: – Meni olarak adlandırılan ve spermleri taşıyan besleyici sıvı, sadece spermlerden […]

Continue Reading

Kuran’da “Ataların Dini” İfadesi

Kuran’da İslam dininin hükümleri ve bir müminin nasıl bir yaşam sürmesi gerektiği detaylı olarak tarif edilmiştir. Ataların dini ifadesiyle de, Kuran’daki hükümlerin dışında birtakım kurallara bağlı hareket edilerek geçmişten getirilen alışkanlıklara, geleneklere ya da kulaktan dolma bilgilere dayalı uydurma bir din kastedilmektedir. İslam adına ortaya atılıp, ancak Kuran’da hiçbir şekilde yeri olmayan batıl inanç ve […]

Continue Reading

Şeytan İnsanı Saptırmak İçin Her An Faaliyette

Şeytan insanı Allah’ın yolundan saptırmak için durmaksızın bir faaliyet içindedir. Bir an olsun bundan vazgeçmez, her türlü yolu dener. İnsana zayıf noktalarından yaklaşarak ona kendi isteklerini yaptırmaya çalışır. Bir ayette şeytanın insanları saptırmaya yönelik faaliyetler göstereceğine şöyle dikkat çekilmiştir: … Şeytan da onları uzak bir sapıklıkla sapıtmak ister. (Nisa Suresi, 60) Dedi ki: “Madem öyle, beni […]

Continue Reading

Kıyamet Günü İnkar Edenlerin Durumu

Kıyamet günü, bir insanın yaşayabileceği en dehşetli, en korku verici gündür. O gün inkar edenler kendilerine vaat edildiği halde hiç düşünmedikleri bir gerçeği apaçık karşılarında bulacaklardır. Fakat artık insanların dünyada yaptıklarını telafi edebilmeleri için geriye dönüş imkanları yoktur. O gün inkar edenler korku içinde ölümün aslında bir yok oluş değil, aksine sonsuza kadar sürecek bir […]

Continue Reading

Hayırlarda Yarışmak

İnsanlar iman derecelerine göre birbirlerinden ayrılırlar. Kimi insan Allah’a hiç iman etmez. Kimisi ise sahip olduğu şiddetli Allah korkusu nedeniyle sürekli olarak salih amel işlemeye ve dine hizmet etmeye çalışır.  Hayatının her anında  Allah’ı razı etmeye çalışan bu insanları Allah Kuran’da şöyle haber vermiştir: İşte onlar, hayırlarda yarışmaktadırlar ve onlar bundan dolayı öne geçmektedirler. (Müminun Suresi, […]

Continue Reading

İnsan Kendini Yeterli Görmemelidir

Allah’tan korkan bir insanın hayattaki en büyük amacı Allah’ı razı edecek bir ahlaki yapıya sahip olmaktır. Bunun için kendisini eğitmesi, sürekli olarak daha üstün bir ahlakı yaşama çabası içinde olması gerektiğini bilir. Çünkü samimiyetin, dürüstlüğün, çalışkanlığın, fedakarlığın, tevazunun ya da diğer güzel özelliklerin “üst sınırı” yoktur. Yani bir insanın “ben en güzel ahlaka ulaştım bundan […]

Continue Reading

Allah Rızası İçin Yaşamak

Hayatın tamamını Allah için yaşamanın nasıl olacağını anlayabilmek için öncelikle hayatın gerçek anlamını bilmek gerekir. Allah, hayatın gerçek anlamını şöyle bildirmektedir: O, amel (davranış ve eylem) bakımından hanginizin daha iyi (ve güzel) olacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı. O, üstün ve güçlü olandır, çok bağışlayandır. (Mülk Suresi, 2) Ayette bildirildiği gibi tüm insanlar davranışlarının nasıl […]

Continue Reading

Dünya Hayatına Kapılmamak

Dünya, insanların denenmeleri ve ahiret yurduna hazırlık yapmaları için Allah tarafından hazırlanmış özel bir mekandır. Ve bu denemenin bir gereği olarak insanlara çekici gelecek şekilde yaratılmıştır. Dünyanın insana çekici gelen süslerine bir ayette şöyle dikkat çekilir: Kadınlara, oğullara, kantar kantar yığılmış altın ve gümüşe, salma güzel atlara, hayvanlara ve ekinlere duyulan tutkulu şehvet insanlara ‘süslü […]

Continue Reading

Nefsini Savunmamak

Nefsi insana kötülüğü emreder. Nefsin bu özelliği Şems Suresi’nde şöyle bildirilmektedir: Nefse ve ona bir düzen içinde biçim verene; sonra ona fücurunu (sınır tanımaz günah ve kötülüğünü) ve ondan sakınmayı ilham edene (andolsun) onu arındırıp temizleyen gerçekten felah bulmuştur. (Şems Suresi, 7-9) Nefsin kötülüğü emretme özelliğini açıklayan ayetlerden biri de Hz. Yusuf’la ilgilidir. Hz. Yusuf hiçbir […]

Continue Reading

Hırsla Mal Yığıp Biriktirmenin Allah Katındaki Karşılığı

İnsanlardan bazıları bütün ömürleri boyunca mal ve para yığıp biriktirirler ve bunları Kuran’da tarif edilen hayırlı işlerde kullanmazlar. Büyük bir hırsla, sürekli daha fazla mala-mülke sahip olmak için çalışırlar. Elde ettiklerini ise Allah yolunda harcamak, ihtiyaç içinde olanları doyurmak varken sırf kendi zevkleri uğrunda kullanırlar. İhtiyaçlarından kat kat fazlasını biriktirirler ve göstermelik bazı küçük harcamalar […]

Continue Reading

Kuran’da Müminlere Emredilen Adalet Anlayışı

Allah müminlere olayları her zaman en adil şekilde, Kuran’da belirttiği sınırlara göre değerlendirmelerini emretmiştir. İnsanlar arasında hükmedecekleri zaman mutlaka en adaletli kararı vermelerini ve haklı olan kim ise ondan yana tavır koymalarını bildirmiştir. Şahitlik yapmaları gerektiğinde yine en dürüst ve en adil şahitliği yaparlar. İnsanın kimi zaman verdiği bir karar ya da yapacağı şahitlik kendisinin […]

Continue Reading

Müminlerin Öfkelenmesi

Müminler doğal olarak her insan gibi çeşitli olaylar karşısında öfkelenebilirler. Fakat müminlerin üstün ahlaklarının en önemli göstergelerinden biri, öfkelerini yenmeleridir. Kontrolsüz bir kızgınlığın kendilerine bir fayda getirmeyeceğini, aksine, öfkelendiklerinde akılcı davranamayacaklarını, adaleti koruyamayacaklarını bilirler. Böyle bir durumda hem kendilerine, hem de etraflarına zararı dokunabilecek yanlış kararlar vermekten çekinirler. İşte bu yüzden müminler sabırlı davranırlar, affedici […]

Continue Reading

Müminlerin Olaylar Karşısındaki Tepkileri

Müminler olaylar karşısında hüzne kapılmazlar. Çünkü Allah’ın yarattığı her olayla kendilerini denediğini bilirler. Yolunda gitmiyor gibi gözüken olaylar karşısında da tevekküllü davranırlar ve sabrederler. Allah’ın her şeyi bir hikmet üzerine yarattığını unutmazlar. Kuran’da bu konuyla ilgili şöyle bir örnek verilir: Siz O’na (Peygambere) yardım etmezseniz, Allah O’na yardım etmiştir. Hani kafirler ikiden biri olarak O’nu […]

Continue Reading

Kuran’da İhlas ve Samimiyet Anlayışı

“İhlas”, kelime anlamı olarak katıksız, saf olma demektir. Kuran’da geçen ihlas kavramı, insanın katıksızca gönülden Allah’a iman etmesi, O’na içten bağlanması anlamına gelir. İhlaslı bir mümin, yaşamı boyunca her şeyi Allah’ın rızasını elde etmek için yapar ve karşılığını da yalnızca Allah’tan bekler. Yaptığı işlerde, insanların düşüncelerine göre hareketlerini yönlendirmek, insanların gözüne girmeye çalışmak gibi samimiyetsiz […]

Continue Reading

Herhangi Bir Konuda Ümitsizliğe Kapılmamak

Allah’ın her varlığın, her olayın yaratıcısı olduğunu bilen, O’nu tanıyıp gücünü takdir edebilen bir insan için herhangi bir konuda ümitsizliğe düşmek söz konusu olamaz. Çünkü Allah her türlü zorluğu açıp gideren, affeden, merhamet eden, sonsuz kudret ve bilgi sahibi olandır. Günlük yaşamın akışı içinde meydana gelen her türlü aksaklık, aniden ortaya çıkan sorunlar, hastalıklar, kazalar, […]

Continue Reading

Dedikodunun Kuran’daki Yeri

Allah Kuran’da müminlere birbirlerini çekiştirmelerini yasaklamış, bunu çirkin bir ahlak olarak göstermiştir: …Kiminiz kiminizin gıybetini yapmasın (arkasından çekiştirmesin.) Sizden biriniz, ölü kardeşinin etini yemeyi sever mi? İşte, bundan tiksindiniz. Allah’tan korkup-sakının. Şüphesiz, tevbeleri kabul edendir, çok esirgeyendir. (Hucurat Suresi, 12) Ayetteki bu emir gereği, Allah’ın dinini yaşayan, birbirlerine kardeş gibi olan insanlar böyle bir hareketi yapmaktan […]

Continue Reading

Kuran’da “Alaycılık” ile İlgili Bildirilenler

Alay, Allah’ın kesinlikle beğenmediği çirkin bir tavırdır. Dinsiz toplumlarda birçok alay konusu bulunur. İnsanların eksiklikleri veya kusurları ile alay etmek, onlara kötü lakaplar takmak bu konuların başında gelir. Allah bu çirkin ahlaka karşı insanları şöyle uyarmaktadır: Arkadan çekiştirip duran, kaş göz hareketleriyle alay eden her kişinin vay haline; (Hümeze Suresi, 1) Allah’ın Kuran’da dikkat çektiği diğer […]

Continue Reading

Kıskançlığın Kuran’daki Yeri

Haset, Kuran’da kınanan bir tavırdır. Allah, deneme maksadıyla, insanların nefsini kıskançlığa eğilimli olarak yarattığını, fakat müminlerin bundan sakınmaları gerektiğini Kuran’da bildirmiştir: … Nefisler ise ‘kıskançlığa ve bencil tutkulara’ hazır (elverişli) kılınmıştır. Eğer iyilik yapar ve sakınırsanız, şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberi olandır. (Nisa Suresi, 128) Bazı insanlara “kıskanç mısındır?” diye sorulduğunda buna “evet” veya “biraz” diye cevap […]

Continue Reading

Kuran’da Bahsedilen Manevi Temizlik

Allah Kuran’da insanın ruhen temiz olmasından da bahseder. Nefsindeki kötülüklerden uzak duran, nefsini arındırıp temizleyen insanların kurtuluş bulacağına dikkat çeker: Sonra ona fücurunu (sınır tanımaz günah ve kötülüğünü) ve ondan sakınmayı ilham edene (andolsun). Onu arındırıp-temizleyen gerçekten felah bulmuştur. (Şems Suresi, 8-9) İnsanın manevi yönden temiz olması, ayette bildirildiği gibi nefsinin emrettiği kötülüklerden tamamen uzak durmasıyla […]

Continue Reading

Kuran’daki Temizlik Anlayışı

Müminler fiziksel olarak tertemiz insanlardır. Bedenleri, yedikleri yiyecekler, giydikleri giysiler, yaşadıkları ortamlar her zaman temizliği ve düzeniyle göze çarpar. Bulundukları her yeri Kuran’da tarif edilen, tertemiz cennet ortamlarına benzetmeye çalışırlar. Allah müminlerin temizlik anlayışının nasıl olması gerektiğine, aşağıdaki ayetlerde dikkat çekmiştir: Elbiseni temizle. Pislikten kaçınıp-uzaklaş. (Müddessir Suresi, 4-5) Ey iman edenler size rızık olarak verdiklerimizin temiz […]

Continue Reading

Boş ve Yararsız Şeylerden Yüz Çevirmek

“Boş ve yararsız şeylerden yüz çevirmek”, insanın sadece Allah’ın rızasını kazanacağı davranışlarda bulunmasıyla mümkün olur. Mümin dünyada kendisine verilen süreyi çok iyi değerlendirmesi gerektiğini bilir. Çünkü bu dünyada yaptığı işler sonucunda ahirette sonsuza kadar konaklayacağı yer belirlenecektir. Bu yüzden her yaptığı işle ahirete yönelik bir hayır kazanmaya çalışır. Elbette her insan gibi konuşur, eğlenir, yemek […]

Continue Reading

Müminlerin Alçakgönüllüğü Nasıldır?

Alçakgönüllü olmak, Kuran’da önemli bir mümin özelliği olarak geçer. Allah ayetlerinde müminlere alçakgönüllü olmalarını emreder. Büyüklenen ve şımarıp azgınlık yapanların da Allah tarafından sevilmediği yine ayetlerde haber verilir. Müminler, Allah’ın her şeyi yarattığını, her şeyin tek sahibi olduğunu ve insanlara tüm nimetleri verenin O olduğunu bilen insanlardır. Dolayısıyla bir mümin Allah karşısındaki acizliğinin farkında olduğu […]

Continue Reading

Müslümanca Konuşmanın İnsanlar Üzerindeki Etkileri

Müslümanca konuşmak önemli bir iman alameti ve dünya üzerindeki en etkili konuşma şeklidir. Bu etkinin gücü ise müminlerin imanlarından ve samimiyetlerinden kaynaklanır. Zira Müslümanların, sözleriyle yaşadıkları birbirini tasdik eder niteliktedir; konuşmaları, gerçekten inandıklarını ve hissettiklerini yansıtır. Müslümanca konuşan insanlarla karşılaşanlar çoğu zaman büyük bir hayranlık duygusuna kapılırlar. Hayatları boyunca Kuran ahlakını yansıtmayan konuşmalara şahit oldukları […]

Continue Reading

Peygamberimiz (Sav)’i Savunup, Ona Destek Olan Bir Üslupla Konuşmak

Allah elçilerini insanlara doğru yolu göstermeleri, onları Allah’ın azabına karşı uyarıp korkutmaları ve iman edenleri ahirette alacakları karşılıkla müjdelemeleri için göndermiştir. Elçiler hayatlarını Allah’ın rızasını kazanmak amacıyla insanlara hak dini anlatmaya, onları güzel ahlaka davet etmeye ve onları ahirette en güzel karşılığı alabilecekleri bir iman seviyesine ulaştırmaya adamışlardır. Kuran’da elçilerin insanları karanlıklardan nurlara çıkardıkları, onların […]

Continue Reading

Gizli Konuşmalar Yapmamak

Allah Kuran’ın, “Onların ‘gizlice söyleşmelerinin’ çoğunda hayır yok. Ancak bir sadaka vermeyi veya iyilikte bulunmayı ya da insanların arasını düzeltmeyi emredenlerinki başka. Kim Allah’ın rızasını isteyerek böyle yaparsa, artık ona büyük bir ecir vereceğiz.” (Nisa Suresi, 114) ayetiyle gizli konuşmaların çoğunda hayır olmadığını hatırlatmaktadır. Bu ayete göre insanlara iyiliği emretmek, onları barıştırıp uzlaştırmak gibi samimi amaçlar için yapılmadığı […]

Continue Reading

Dil Eğip Bükmemek

Müminlerin titizlikle kaçındıkları konulardan biri Kuran’da ifade edildiği şekliyle ‘dil eğip bükerek konuşmak ‘tır. ‘Dil eğip bükerek konuşma’nın anlamı, son derece açık ve anlaşılır olan Kuran ayetlerini olduğundan farklı yorumlamaya çalışmaktır. Kuran’ın bir ayetinde Allah, dil eğip bükerek konuşmanın, kalplerinde imandan yana bir kayma olan münafıklara ait bir özellik olduğunu şöyle bildirmektedir: Sana Kitab’ı indiren O’dur. Ondan, […]

Continue Reading

Kötülüğe Yönelten Konuşmalardan Sakınmak

Müminler söyledikleri her sözün Kuran’a uygun ve rahmani bir üslup içerisinde olmasına gayret ederler. Diğer müminlere fayda verecek, onları Allah’a yakınlaştıracak, şevklendirecek, huzur ve güven verecek, ferahlatacak, neşelendirecek konuları gündeme getirmeye çalışırlar. Onların huzurunu, neşesini kaçıracak, akıllarını gereksiz yere meşgul edecek, kalplerine vesvese ya da tedirginlik verecek konuları ise özenle konuşmamaya titizlik gösterirler. Münafık karakterli […]

Continue Reading

Ağız Arayan Sinsi Bir Üslup Kullanmamak

Müslümanların sakındıkları bir başka konu da konuşurken ‘ağız arayan, kurnaz ve oyuncu bir üslup kullanmak’ tır. Samimiyetin ve dürüstlüğün Müslümanların en belirgin özelliklerinden biri olduğuna ve bu üslubun konuşmalarına da yansıdığına önceki bölümlerde değinmiştik. Söylenmek istenenleri, imaların arkasına gizlemeden doğrudan dile getirmek, samimiyetin ve dürüstlüğün bir gereğidir. Bir Müslümanın konuşmasından niyetinin ne olduğu, sözü hangi amaçla söylediği […]

Continue Reading

Şüphe Veren Bir Konuşma Tarzı Kullanmamak

Müminlerin sakındıkları konuşma üsluplarından biri de münafıklara özgü ‘şüphe dolu ve şüphe veren bir üslup kullanmak ‘tır. Münafıklar Allah’ın varlığından, ahiretten ve Allah’ın vaatlerinden yana ciddi bir kuşku içerisinde oldukları için konuşmaları da şüphe ve tereddüt doludur. Kuran ahlakını hiçbir zaman müminlerin tebliğ ettiği gibi açık, kesin ve kararlı bir üslupla anlatamazlar. Kalplerinden konuşmalarına yansıyan bu şüphe, […]

Continue Reading

Münafıkane Bir Üsluptan Kaçınmak

Kuran’da kendilerini mümin olarak tanıtan ama gerçekte kalben inanmamış kimseler ‘münafık’ olarak isimlendirilmiştir. İmana davet edildikleri halde hala dünya hayatına bağlı kalmaları ve Kuran ahlakının yaşanmadığı bir hayata özenmeleri münafıkları samimiyetsiz bir üsluba yöneltir. Çünkü gerçek yüzleriyle müminlere göstermeye çalıştıkları arasında derin bir fark vardır. Münafıklar Kuran’ı çarpık bir bakış açısıyla yorumlarlar. Bu çarpık mantık […]

Continue Reading

Söz Kesmemek ve İtidalli Bir Sesle Konuşmak

Müslümanlar gün içerisinde karşılaştıkları her olaya “şu an hangi tavrı gösterirsem Allah’ın rızasını kazanabilirim?” düşüncesiyle yaklaşırlar. Konuşan bir kişiyi sözünü kesmeden nezaketle dinlemek, Allah’ın rızasını kazandıracağı umulan güzel tavırlardan biridir. Bu tavır, konuşmacıya ve söylediklerine duyulan saygının bir göstergesidir. Buna karşın, Kuran ahlakının yaşanmadığı yerlerde insanların konuşana kulak vermemeleri, birbirlerinin sözünü dinlememeleri, aynı anda tartışarak […]

Continue Reading

Boş ve Faydasız Konuşmalar Yapmamak

Allah’a inanmayan insanlar yaşamlarını dünya hayatıyla sınırlı olarak düşündükleri için sonsuz hayatlarını yaşayacakları ahiret için bir hazırlık yapmaya da gerek duymazlar. Nasıl bir tavır içerisinde olduklarını, yaşadıkları süre içerisinde hayırdan yana neler kazandıklarını, nasıl bir sona doğru ilerlediklerini düşünmezler. Oysa her davranış, her söz, her düşünce hesap gününde insanın önüne çıkartılmak üzere saklanmaktadır. Sarf edilen […]

Continue Reading

Haset ve Kıskançlık İçeren Bir Üsluptan Kaçınmak

Allah “…Nefisler ise ‘kıskançlığa ve bencil tutkulara’ hazır (elverişli) kılınmıştır. Eğer iyilik yapar ve sakınırsanız, şüphesiz, Allah yaptıklarınızdan haberi olandır” (Nisa Suresi, 128) ayetiyle her insanın nefsinde kıskançlık duygusunun bulunduğunu ancak bunun sakınılması gereken bir özellik olduğunu hatırlatmaktadır. Başka ayetlerde de Allah, kıskançlık duyan insanın şerrinden sakınılması gerektiğini hatırlatmakta ve kıskançlığın ne tür kötülüklere kapı açtığını şöyle haber […]

Continue Reading

Alaycı Bir Üslupla Konuşmamak

Dünyanın neresine giderseniz gidin, kimle konuşursanız konuşun “sizinle alay edilmesini ister misiniz?” diye soracak olursanız, büyük olasılıkla tüm insanlardan “elbette ki hayır” cevabını alırsınız. Ne var ki kendileriyle alay edilmesinden hiçbir şekilde hoşlanmayan bu insanlar, söz konusu bir başkası olduğunda alay etmeyi önemli bir eğlence vesilesi olarak görürler. Bu üslubun kimi insanlar arasında geniş çapta kabul görmüş olması ise […]

Continue Reading

Zan ve İftirada Bulunmamak

Müminlerin özen gösterdikleri bir başka önemli konu da, bilmedikleri bir şey hakkında zan ve tahmine dayalı konuşmalardan kaçınmaktır. Allah bir ayetinde “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme; çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur.” (İsra Suresi, 36) sözleriyle bu durumun Allah Katında kişiye yükleyeceği sorumluluğu hatırlatmaktadır. Bir başka ayetinde ise Allah yeryüzündeki insanların büyük çoğunluğunun ‘zan […]

Continue Reading

Arkadan Konuşmamak, Dedikodu Yapmamak

Cahiliye ahlakına sahip kimi insanlar, çevrelerindeki kişilerde gördükleri kusurları, eksiklikleri onların yüzlerine söylemektense arkalarından konuşurlar. Bu kişilerin insanları daha iyiye yöneltmek, eksik yönlerini telafi etmelerine katkıda bulunmak gibi bir amaçları yoktur. Kimi zaman sırf vakit geçirmek, kimi zaman hoşlanmadıkları insanlar hakkında etrafta olumsuz kanaat oluşturmak, kimi zaman bir insanı küçük düşürüp alay etmek, kimi zaman […]

Continue Reading

Anne ve Babaya Güzel Söz Söylemek

Kuran ayetleriyle hatırlatılan bir başka konu da anneye ve babaya karşı kullanılacak üsluba ilişkindir. Allah Kuran’da, “Biz insana anne ve babasını (onlara iyilikle davranmayı) tavsiye ettik. Annesi onu, zorluk üstüne zorlukla (karnında) taşımıştır. Onun (sütten) ayrılması, iki yıl içindedir. Hem Bana, hem anne ve babana şükret, dönüş yalnız Bana’dır.” (Lokman Suresi, 14) hükmüyle insana annesine ve babasına karşı […]

Continue Reading

“MaşaAllah, Allah’tan Başka Kuvvet Yoktur” Diyerek Konuşmak

İnsanın dünya hayatında karşılaştığı tüm nimetlerin tek hakimi ve tek sahibi Allah’tır. Ancak kimi insanlar Allah’ın kendilerine verdiği nimetlerin asıl sahibinin kendileri olduğunu zannederek gaflete kapılabilmektedirler. Ellerindeki bu imkanlar nedeniyle Rabbimiz karşısındaki acizliklerini unutup kibirlenen bir tavır gösterebilmektedirler. Oysa tüm bunları insana veren Allah, dilediği anda geri almaya güç yetirendir. Bu nedenle insanın sahip olduğu […]

Continue Reading

İstişare Etmek

Kuran ahlakından uzak insanların konuşmalarında dikkat çeken özelliklerden biri de her zaman son sözü söylemeye ve haklı çıkmaya çalışmalarıdır. Karşı tarafın ne dediğini anlayıp bunlardan istifade etmektense, kendi fikirlerini dile getirmeye ve kabul ettirmeye bakarlar. Oysa bilgi düzeyi ne olursa olsun, insanın karşı taraftan öğreneceği bir şeyler olabilir. Karşı taraf daha az bilgili olsa bile, […]

Continue Reading

Hoşgörülü ve Bağışlayıcı Bir Üslup Kullanmak

Allah bir ayetinde “Güzel bir söz ve bağışlama, peşinden eziyet gelen bir sadakadan daha hayırlıdır. Allah hiçbir şeye ihtiyacı olmayandır, yumuşak davranandır.” (Bakara Suresi, 263) hükmüyle müminlere, güzel sözlü, hoşgörülü ve bağışlayıcı bir üslubun makbul olduğunu bildirmektedir. Kuran’da bildirilen bu ahlakın yaşanması, samimi bir imanı ve Allah korkusunu gerektirir. Çünkü kimi insanların güzel ahlak göstermekte en zorlandıkları durumlardan […]

Continue Reading

Alçakgönüllü Bir Tarzda Konuşmak

Müminlerin konuşmalarına alçakgönüllü bir üslup hakimdir. Kuran’da müminlerin bu ahlakına “O Rahman (olan Allah)ın kulları, yeryüzü üzerinde alçakgönüllü olarak yürürler ve cahiller kendileriyle muhatap oldukları zaman ‘Selam’ derler.” (Furkan Suresi, 63) ayetiyle dikkat çekilir. İmanlı insanlar pek çok güzel özelliğe sahip olsalar da, tüm bunların Allah’ın kendilerine bir lütfu olduğunu ve dilediğinde geri alabileceğini bilmenin tevazusu içerisindedirler. Allah […]

Continue Reading

Nezaketli ve Saygılı Bir Üslup Kullanmak

Müminler yine güzel ahlaklarının bir gereği olarak konuşmalarında son derece ‘nezaketli ve saygılı bir üslup kullanırlar’. Karşılarındaki kişinin yaşı, kültür düzeyi, zeka ya da akıl seviyesi, zengin ya da fakir olması onların bu üslubunu değiştirmez. Çünkü onlar Kuran ahlakını, Allah’ın rızasını kazanabilmek için yaşarlar. Karşılarındaki insanları müstakil birer varlık olarak düşünüp, her birine ayrı bir tavır […]

Continue Reading

Nefis ve Hevadan Konuşmamak

Müminlerin konuşmalarına yansıyan bir başka güzel ahlak özelliği de ‘nefisleri ve hevaları adına konuşmaktan titizlikle kaçınmaları ‘dır. İman edenler nefsin insanı daima Allah’ın razı olmayacağı davranışlara sürüklemeye çalıştığını bilirler. Bu nedenle nefislerinin kendilerine telkin ettiği şekilde değil, vicdanlarının ilham ettiği şekilde konuşurlar. Kuran’da müminlerin bu ahlakına Hz. Yusuf (as)’ın tavrı örnek verilmiştir. Kendisine iftira edildiği ve bundan […]

Continue Reading

Sözün En Güzelini Söylemek

Kullarıma, sözün en güzel olanını söylemelerini söyle. Çünkü şeytan aralarını açıp bozmaktadır. Şüphesiz şeytan insanın açıkça bir düşmanıdır. (İsra Suresi, 53) Allah Kuran’da insanlara birbirlerine sözün en güzelini söylemelerini bildirmiştir. İnsan düşünmeden, gelişigüzel bir şekilde de konuşabilir ya da sözü “en güzel şekliyle” söylemeye de gayret edebilir. Allah Katında makbul olduğu umulan ve kişiye Allah’ın rızasını […]

Continue Reading

Şevk ve Heyecanı Yüksek Tutan Bir Üslupla Konuşmak

Müminin üzerindeki sorumluluklardan biri de konuşmalarıyla tüm inananların şevkini, coşkusunu ve heyecanını sürekli ayakta tutmaktır. Samimi bir mümin kendi içinde bu coşku ve şevki her an yaşar ancak şeytanın, müminleri yılgınlığa düşürmeye, şevklerini ve azimlerini kırmaya çalışacağını da bilir. Bu nedenle şeytanın oyunlarına karşı birbirlerini destekler ve bu yönde birbirlerini teşvik ederek şeytanın kışkırtmalarını etkisiz […]

Continue Reading

Müjdeli ve Sevinç Verici Konuşmalar Yapmak

Hiç şüphesiz Allah, müminlerden -karşılığında onlara mutlaka cenneti vermek üzere- canlarını ve mallarını satın almıştır… (Tevbe Suresi, 111) …Allah’tan daha çok ahdine vefa gösterecek olan kimdir? Şu halde yaptığınız bu alışverişten dolayı sevinip-müjdeleşiniz. İşte ‘büyük kurtuluş ve mutluluk’ budur. (Tevbe Suresi, 111) Yukarıdaki ayetiyle Allah müminlere birbirleriyle müjdeleşmelerini hatırlatmaktadır. İman edenlerin sevinçlerinin ve neşelerinin kaynağı, Allah’ın, kendilerini […]

Continue Reading

Akılcı ve Mantıklı Konuşmak

Müminlerin konuşmalarına hakim olan bir diğer özellik de berrak ve keskin bir aklı yansıtan üsluplarıdır. Toplumda yaygın olarak bilinenin aksine her insan akıllı değildir. Allah bu nimeti Allah’a iman eden kimselere vermektedir. İnsanların çoğu zaman akıl zannettikleri ise, aklın üstünlüğüyle asla kıyaslanamayacak bir yetenek olan zekadır. Kuran ahlakından uzak olan bazı insanların çok zekice konuşmalar […]

Continue Reading

Doğru Konuşmak

Müminlerin, konuşmalarına hakim olan özelliklerden biri de, hangi şartlar altında olurlarsa olsunlar, doğru söz söylemeleridir. Kuran’da sırf insanlardan çekindiği için kişinin doğruyu söylemekten kaçınmasının yanlış bir tavır olduğu bildirilmiştir. Bu nedenle müminler her zaman vicdanlarının sesini dinleyerek konuşurlar. Her zaman en güzel, en gönül alıcı sözü söylerler ama yine de bir insanı kırmamak, kızdırmamak ya […]

Continue Reading

Samimi Bir Üslupla Konuşmak

İnsanlar üzerinde en etkili olan konuşma şekillerinden biri samimi konuşmadır. Çünkü hikmetli sözde olduğu gibi, samimi konuşma da doğrudan insanın kalbine ve vicdanına etki eden bir konuşmadır. İnsan samimiyetten etkilenecek şekilde yaratılmıştır. Samimi konuşma; insanı, inanmadığı, desteklemediği ve hatta karşı çıktığı bir fikrin dahi haklı yönlerini görmeye ve dinlediklerini objektif bir biçimde değerlendirmeye yöneltir. Kişiyi […]

Continue Reading

Hikmetli Konuşmak

Hikmetli konuşmak, bir insanın olabilecek en doğru, en faydalı ve en yerinde konuşmayı yapabilmesidir. Ancak hikmetli konuşmanın herhangi bir kuralı yoktur. Yerine, zamanına, hitap edilen kişilere ve içerisinde bulunulan şartlara göre değişir. Dahası hikmetli konuşabilmenin kişinin zeka seviyesiyle, kültür düzeyiyle, tahsil durumuyla ya da teknik bilgisiyle de herhangi bir bağlantısı yoktur. Bu gerçekten habersiz olan […]

Continue Reading

İnsanlara İyiliği Emredip, Kötülükten Men Etmek

İman edenler konuşmalarıyla hem kendileri Kuran ahlakını en güzel şekilde yaşamaya çalışır hem de başkalarını bu ahlakı yaşamaya teşvik ederler. Çünkü Kuran’da müminlerin insanları hayra çağırmak, onlara iyiliği anlatmak ve kötülükten sakındırmakla yükümlü oldukları bildirilmektedir: Sizden; hayra çağıran, iyiliği (marufu) emreden ve kötülükten (münkerden) sakındıran bir topluluk bulunsun. Kurtuluşa erenler işte bunlardır. (Al-i İmran Suresi, 104) […]

Continue Reading

Konuşurken Şeytanın Etkisinde Bir Üsluptan Sakınmak ve Şeytandan Allah’a Sığınarak Konuşmak

Kuran’da şeytanın kıyamete kadar insanları Allah’ın yolundan saptırmaya and içtiği bildirilir. Şeytan isyan ettiği için Allah Katından kovulmuş ve lanetlenmiştir. Amacı kendisi gibi, insanları da isyana sürüklemektir. Bu amacına ulaşabilmesi için Allah şeytana kıyamet gününe kadar süre tanımış ancak onun ‘gerçekten iman etmiş kimseler üzerinde hiçbir etkisinin olamayacağını’ bildirmiştir. Şeytan insanı doğru yoldan saptırmak için ona çeşitli […]

Continue Reading

Konuşmalarda Helale Harama Titizlik Göstermek

Müslümanca konuşmanın en belirgin özelliklerden biri de, kişinin tüm konuşmalarında Kuran’da bildirilen ‘helal haram sınırlarını’ titizlikle korumaya özen göstermesidir. Kuran’ın “Tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, (İslam uğrunda) seyahat edenler, rüku edenler, secde edenler, iyiliği emredenler, kötülükten sakındıranlar ve Allah’ın sınırlarını koruyanlar; sen (bütün) müminleri müjdele.” (Tevbe Suresi, 112) ayetiyle insanlara Allah’ın sınırlarını korumaları emredilmiştir. İnsan yaşamı boyunca […]

Continue Reading

Dünya Hayatının Geçiciliğinin Farkında Olan Bir Üslupla Konuşmak

Dünyevi değerleri ilahlaştıran insanların kendilerine has bir üslupları vardır. Konuşmalarından dünya hayatını yaşamlarının asıl amacı haline getirdikleri açıkça anlaşılır. Başkalarında görüp sahip olamadıkları güzelliklerden kimi zaman gıptayla kimi zaman da haset dolu bir üslupla bahsederler. Söz konusu kimselerin içlerinde yaşadıkları bu özenti, dünya hayatına ve ahirete dair gerçeklerden habersiz olmalarından kaynaklanır. Oysa Allah Kuran’da dünya […]

Continue Reading

Allah’a Güvenip Dayanarak Konuşmak

Cahiliye inançlarını taşıyan insanlar başları sıkıştığında, yardıma ihtiyaç duyduklarında ya da bir şeyi elde etmek istediklerinde çözümü dünya hayatında güç sahibi olduğunu düşündükleri odaklarda ararlar. Kimileri nüfuz sahibi eş-dostlarından, kimileri mal, itibar ya da söz sahibi insanlardan medet umarlar. Bütün bu insanların Allah’ın kontrolüyle hareket eden aciz varlıklar olduklarını unuturlar. Bu nedenle onların gözlerine girmeye […]

Continue Reading

Kaderin Mükemmelliğini ve Her Şeyde Hayır Olduğunu Bilerek Konuşmak

Allah her varlığa bir kader takdir etmiştir. Bir insanın hayatı boyunca yaşayacağı her olay, göreceği her insan, çalışacağı her iş, hatta söyleyeceği her söz Allah Katında, daha o insan doğmadan önce belirlenmiştir. Ayrıca Allah zamandan münezzeh olduğu için, canlı cansız tüm varlıkların hayatı Allah Katında yaşanmış ve sonuçlanmıştır. Ancak zamana bağımlı olan insan, olup bitmiş […]

Continue Reading

İşlerin Allah’ın Dilemesi ile Olacağını Bilerek Konuşmak

Müminlerin konuşma üslubunda dikkat çeken bir başka özellik de yapacakları bir işten bahsederken ‘Allah dilerse’ ya da ‘İnşaAllah’ diyerek konuşmalarıdır. Bir işi yapmaya karar verdiklerinde bu yönde gerekli olan tüm tedbirleri alırlar. Ama bu olayın ancak Allah’ın dilemesiyle gerçekleşebileceğini de unutmazlar. İnsan bir şeyi ne kadar çok yapmak istese de, bunun için gereken herşeyi yapsa da Allah dilemedikçe o […]

Continue Reading

Allah’ı Çokça Zikretmek

Kuran’da, “Sana Kitap’tan vahyedileni oku ve namazı dosdoğru kıl. Gerçekten namaz, çirkin utanmazlıklardan ve kötülüklerden alıkoyar. Allah’ı zikretmek ise muhakkak en büyük (ibadet)tür. Allah, yaptıklarınızı bilir.” (Ankebut Suresi, 45) ayetiyle, Rabbimiz’i zikretmenin en büyük ibadet olduğu bildirilmektedir. Müminler bu ibadeti büyük bir içtenlikle yerine getirirler. Kalplerindeki derin Allah sevgisi, doğal olarak konuşmalarına da yansır. Karşılaştıkları her nimeti kendilerine […]

Continue Reading

Allah’a Karşı Aczini Bilen Bir Üslupla Konuşmak

Allah Kuran’da, “Yaratan Rabbin adıyla oku. O, insanı bir alaktan yarattı. Oku, Rabbin en büyük kerem sahibidir; Ki O, kalemle (yazmayı) öğretendir. İnsana bilmediğini öğretti. Hayır; gerçekten insan, azar. Kendini müstağni gördüğünden. Şüphesiz, dönüş yalnızca Rabbinedir.” (Alak Suresi, 1-8) sözleriyle insanın, aciz bir varlık olmasına rağmen bu durumunu unutarak Kendisi’ne karşı büyüklenebildiğini bildirmektedir. Gerçekten de insanların bir kısmı […]

Continue Reading

Allah’ı Övüp Yücelterek Konuşmak

Kuran’ın “Andolsun, onlara: “Gökleri ve yeri kim yarattı, Güneş’i ve Ay’ı kim emre amade kıldı?” diye soracak olursan, şüphesiz: “Allah” diyecekler. Şu halde nasıl oluyor da çevriliyorlar?” (Ankebut Suresi, 61) ayetiyle, bazı insanların kendilerini yaratanın ve her an nimet verenin Allah olduğunu bilmelerine rağmen, bu gerçekten uzak bir yaşam sürdüklerine dikkat çekilmektedir. Gerçekten iman etmiş olan müminlerin ise […]

Continue Reading

Allah’a Hiçbir Şeyi Ortak Koşmadan Konuşmak

Allah, “Sizin İlahınız tek bir İlah’tır; O’ndan başka ilah yoktur; O, Rahman’dır, Rahim’dir (bağışlayan ve esirgeyendir).” (Bakara Suresi, 163) ayetiyle insanlara Kendisi’nden başka bir Yaratıcı, iyilikten ya da kötülükten yana müdahalede bulunabilecek bir güç olmadığını bildirmiştir. Allah tektir, O’ndan başka insanlara hayır yöneltebilecek, onları koruyup kollayabilecek, nimet ve huzur verebilecek başka bir kuvvet yoktur. Ancak insanların bir bölümü […]

Continue Reading

Her An Allah ile Beraber Olduğunu Bilerek Konuşmak

Bazı insanlar kendilerini yaratanın, rızık ve nimet verenin, her an her yerde kendilerini gözetip kollayanın Allah olduğunu düşünmezler. Ölümle birlikte yine Rabbimiz’e döndürüleceklerinin ve dünya hayatında gösterdikleri her tavırdan, söyledikleri her sözden sorguya çekileceklerinin şuurunda değillerdir. Allah’tan bağımsız, müstakil birer varlık olduklarını sanırlar. Konuştuklarında kendilerine nutku verip konuşturanın Allah olduğunu akıllarına getirmezler. Oysa Allah her […]

Continue Reading

Allah’ın Kudretini (Kadrini) Takdir Edebilen Bir Üslup İle Konuşmak

Samimi olarak iman eden bir kişi yaşadığı her olayda Allah’ın aklını, ilmini, sanatını ve gücünü görür ve hayranlıkla Allah’a boyun eğer. Bu samimi sevgi, saygı ve teslimiyet, kişinin tüm hayatına olduğu gibi konuşmalarına da yansır. İman eden bir insan, Allah’ın hiçbir şeye ihtiyacı olmadığını; herkesin ve herşeyin, tüm varlıkların her an O’na muhtaç olduklarını bilir. […]

Continue Reading

Müslümanca Konuşmanın Kuran’da Anlatılan Önemi

İnsanları tanımada en önemli rolü oynayan konulardan biri kişilerin konuşmalarıdır. Hayata bakış açısı, inançlar, fikir ve düşünceler sözlerle ifade edilir. İnsan kalbinde hissettiklerini, zihninde sakladığı düşüncelerini, isteklerini, ideallerini ya da korkularını, ister istemez konuşmalarına yansıtır. Dolayısıyla bir insanın ruh halinin dengeli olup olmadığı, nasıl bir akla ve vicdana sahip olduğu sarf ettiği sözlerden büyük ölçüde […]

Continue Reading

ALLAH AHİR ZAMANDA MÜSLÜMANLARIN İMANLARINA KİTAPLARI VESİLE EDECEKTİR

Hazreti Peygambemiz (sav) dedi ki: “Ey Ali, bil ki İman’ın en acayipleri ve kesin iman açısından en büyükleri Ahir Zamanda yaşayacak olanlardır. Onlar Peygamber görmeyecekler. Ve İmamları onlardan saklı olacak.Ancak onlar sadece beyaz üzerindeki siyahın vesilesiyle iman edecekler.   (Kamaaluddin cilt:1 sayfa:288) Hadiste Ahir zamandaki dindar müslümanların imanlarının inşaAllah çok makbul olacağına dikkat çekilmiştir. Hadiste anlatılan müslümanlar Hz. […]

Continue Reading

HZ. MEHDİ (A.S.) DÖNEMİNDE İMAN ETMEYENLER DE HİDAYET BULACAKTIR

(Hz. Mehdi (a.s.)’nin) Amacı, tüm batıl dinlerin ortadan kalktığı bir ahlak oluşturmaktır. Öğrencilerinin İslam’a girdiği gibi, iman etmeyenler de iman edecektir.   (Veziri Mustafa, Emergence of Islam, sayfa: 171)   Hz. Mehdi (a.s.), tüm sapkın inançları ilmi mücadelesi ile ortadan kaldıracaktır. Hadiste Hz. Mehdi (a.s.)’nin öğrencilerinin yani yardımcılarının gerçek İslam ahlakını yaşamaya, Hz. Mehdi (a.s.)’nin vesilesiyle başladığına dikkat […]

Continue Reading

HZ. MEHDİ (A.S.) AKLINA VE İMANINA ÇOK GÜVENİLECEK BİR İNSAN OLACAKTIR, HZ. MEHDİ (A.S.)’Yİ TANIYAN SAMİMİ İNSANLAR ONA TABİ OLACAKLARDIR

“Ey inananların Efendisi, bize senin Mehdin (a.s.) hakkında haber ver.” İnananların Efendisi dedi ki: “… O (MEHDİ (A.S.)) EN İYİ SIĞINAKTIR ARANIZDAKİ, EN İYİ BİLEN VE EN NAZİK OLANDIR. Ey Allah’ım, ona sadakat andını ızdıraptan çıkışın vesilesi yap ve ÜMMETİN DAĞILMIŞLIĞINI ONUN ELİYLE BİRLEŞTİR. Size izin verildiğinde bunu yapın ve eğer ona (Mehdi (a.s.)’ye) ulaşacak bir yol […]

Continue Reading

Kehf Suresi 45- 46

Onlara, dünya hayatının örneğini ver; gökten indirdiğimiz suya benzer, onunla yeryüzünün bitkileri birbirine karıştı, böylece rüzgarların savurduğu çalı-çırpı oldu. Allah, her şeyin üzerinde güç yetirendir. Mal ve çocuklar, dünya hayatının çekici-süsüdür; sürekli olan ‘salih davranışlar’ ise, Rabbinin Katında sevap bakımından daha hayırlıdır, umut etmek bakımından da daha hayırlıdır. (Kehf Suresi, 45-46) Kehf Suresi’nin bu ayetlerinde […]

Continue Reading

Kehf Suresi 30

Şüphesiz iman edip salih amellerde bulunanlar ise; Biz gerçekten en güzel davranışta bulunanın ecrini kayba uğratmayız. (Kehf Suresi, 30) Salih amelin önemini önceki bölümlerde anlatmıştık. Bu ayette de Allah en güzel davranışlarda bulunmanın önemine dikkat çekmektedir. En güzel davranış Allah’ın en çok razı olacağı, Kuran ahlakına tam uygun ve ihlasla yapılan salih davranıştır. Allah bir […]

Continue Reading

Kehf Suresi 29

Ve de ki: “Hak Rabbinizdendir; artık dileyen iman etsin, dileyen inkar etsin. Şüphesiz Biz zalimlere bir ateş hazırlamışız, onun duvarları kendilerini çepeçevre kuşatmıştır. Eğer onlar yardım isterlerse, katı bir sıvı gibi yüzleri kavurup-yakan bir su ile yardım edilirler. Ne kötü bir içkidir o ve ne kötü bir destektir. (Kehf Suresi, 29) Müminler insanlara Allah’ın dinini […]

Continue Reading

PEYGAMBER EFENDİMİZ (S.A.V.)’İN SANCAĞI HZ. MEHDİ (A.S.)’NİN YANINDA OLACAKTIR, BU SANCAK DÜŞMANLIK YAPANLARIN KORKUSUNU, SAMİMİ MÜSLÜMANLARIN İSE İMANLARINI ARTTIRACAKTIR

ALLAH’IN ELÇİSİ İÇİN HAZRETİ CEBRAİL (A.S.) TARAFINDAN Bedir Savaşı sırasında getirilen sancak İMAM-I ZAMAN (HZ. MEHDİ (A.S.)) TARAFINDAN YÜKSELTİLECEKTİR. BU SANCAĞIN ÖZEL NİTELİĞİ dört bir yanda bir aylık masefedeki DÜŞMANLARIN KALBİNE KORKU SALIYOR OLMASIDIR. Buna eşdeğer olarak, İNANANLARIN KALPLERİNDE MEMNUNİYETİ VE SAĞLAMLIĞI ARTTIRACAKTIR.   Bihar-ül Envar, Cilt. 51, Sayfa 135; Cilt 52, Sayfa 328 Kaamil Al-Ziyaaraat’dan aktarıyor ; Cilt. 52, Sayfa […]

Continue Reading

Kehf Suresi 7

Şüphesiz Biz, yeryüzü üzerindeki şeyleri ona bir süs kıldık; onların hangisinin daha güzel davranışta bulunduğunu deneyelim diye. (Kehf Suresi, 7) İnsanların büyük bir bölümü dünya hayatının bir deneme olarak yaratıldığı gerçeğini bilmez ya da bildiği halde bu büyük gerçeği görmezden gelir. Bu nedenle de dünya hayatına şiddetle bağlanır, ölümü ve ahiretin varlığını aklına dahi getirmek […]

Continue Reading