BEDİÜZZAMAN, KENDİSİNE MEHDİLİK ZANNINDA BULUNAN NUR TALEBELERİ’NİN YANILDIKLARINI NASIL AÇIKLIYOR?

Bazı ayat-ı kerime (ayetler) ve ehadis-i şerife (hadisler) AHİR ZAMANDA GELECEK BİR MÜCEDDİD-İ EKBERİ (en büyük müceddidi) mana-yı işari ile (işari anlamda) haber veriyorlar. Fakat O GELECEK ZATINVE CEMİYETİNİNÜÇ VAZİFESİNDEN en ehemmiyetlisi (önemlisi) olan ve zahiren (görünüşte) en küçüğü görünen imanı kurtarmak ve hakaik-i imaniyeyi (iman hakikatlerini) güneş gibi göstermek vazifesini Risale-i Nur ve şakirdlerinin (talebelerinin) şahs-ı manevisi tam yaptıklarından; O […]

Continue Reading

BEDİÜZZAMAN TALEBELERİNİN, HZ. MEHDİ’NİN YALNIZCA BİRİNCİ GÖREVİNİ DİKKATE ALDIKLARI İÇİN KENDİSİNE MEHDİLİK KONUSUNDA HÜSN-Ü ZAN BESLEDİKLERİNİ; ANCAK İKİNCİ VE ÜÇÜNCÜ GÖREVLERİNİ GÖZARDI ETTİKLERİ İÇİN “YANILDIKLARINI” BELİRTMEKTEDİR

Ve ONUN ÜÇ BÜYÜK VAZİFESİ OLACAK. (Emirdağ Lahikası, s. 260) Bediüzzaman eserlerinde “Hz. Mehdi’nin bir veya iki görevi değil, tam olarak üç görevi olduğunu” bildirmektedir. Bu üç görevi birarada yerine getirmeyen şahısların ise ahir zamanın Büyük Mehdisi olamayacağını ifade etmiştir. Bediüzzaman’ın bu konudaki detaylı açıklamalarına rağmen, bu önemli gerçek gözardı edilerek Bediüzzaman’ın Mehdi olabileceği yönünde bazı fikirler öne sürülmektedir. Halbuki Bediüzzaman […]

Continue Reading