Peygamberimizin Tevrat ve İncil ile İlgili Uygulamaları

Müslim şöyle nakletmişti: “Ebu Hüreyre’nin tanıklığıyla Hz. Peygamber (sav)’in söylediğini nakletmiştir; ‘Eskiden Hz. Muhammed (sav) demiştir ki, Ehl-i Kitaplar Tevrat’ı İbranice olarak okuyorlardı, ve Müslümanlar için Arapça olarak tercüme ediyorlardı.’” (Mişkatu’l Masabih, 1. Kitap, 6. Bölüm, s. 42) “Al-Hafız el-Zehebî kaydediyor ki, Yahudilikten İslâmiyet’e dönen Abdullah İbn Selâm Hz. Peygamber (sav)’e geldi ve ona ‘(Dün […]

Continue Reading

ARAPÇA BİLEN MÜKEMMEL MÜSLÜMAN’DIR, BİLMEYEN KUSURLUDUR ANLAMINA GELMEZ

Salih bir Müslüman olmanın en önemli şartlarından biri samimiyettir. Takva sahibi bir mümin olmak için önemli olan Arapça bilmek veya bilmemek değil, Allah’ı çok sevmek, Allah’tan çok korkmak, Allah’ın rızasının en çoğunu aramak ve amaçlamaktır. Her Arapça bilenin iyi Müslüman olacağı veya Arapça bilmeyenin de Müslüman olamayacağı gibi birşey söz konusu olamaz. Dünya genelinde yaklaşık […]

Continue Reading

HZ. MEHDİ (A.S.) ARAPÇA BİLMEYECEKTİR

Nitekim Hakim et-Tirmizi –kuddise sırruh- Hazretleri “Hatmü’l-evliya” kitabında Hz. Mehdi için şöyle demiştir: “Nasıl ki peygamberlerin sonuncusu olan Muhammed –sallallahu aleyhi ve sellem-e ‘Hatemü’n-nübüvve’ verilmişse ve o bütün peygamberler üzerine Allah-u Teala’nın bir hücceti ise, velilerin sonuncusu olan bu veli(Hz. Mehdi) de ahir zamanda öyle olacaktır.” Muhyiddin İbnü’l-Arabi –kuddise sırruh- Hazretleri, Hakim et-Tirmizi –kuddise sırruh- Hazretleri’nin “Hatmü’l-evliya”da sorduğu […]

Continue Reading

HZ. MEHDİ (A.S.) ARAPÇAYI ÇOK İYİ BİLMEYECEKTİR, AHLAKEN PEYGAMBERİMİZ (S.A.V.)’E ÇOK BENZEYECEKTİR

Muhyiddin İbnü’l-Arabi –kuddise sırruh- Hazretleri, Hakim et-Tirmizi –kuddise sırruh- Hazretleri’nin “Hatmü’l-evliya”da sorduğu soruları cevaplandırmak için yazdığı “el-Cevabü’l-Müstakim” isimli eserinde şöyle buyurmuştur: “(Hz. Mehdi (a.s.)), Buna hak kazanan, ceddine (yani Muhammed Aleyhisselam’a) çok benzeyen bir kimsedir. O ARAPÇA’YI PEK İYİ KONUŞAMAZ, fakat ahlakı hususunda ondan farklı da olmaz. O, ORTA BOYLU ERLERDENDİR. MÜLKÜN DÖNEMİ ONUNLA BİTER VE VELAYET ONUNLA HATME ERER…”  (El-Cevabü’l-Müstakim […]

Continue Reading