1. “Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem çok yakışıklı ve alımlı idi. Mübarek yüzü ayın on dördündeki dolunay gibi parlardı… BURNU GAYET GÜZEL İDİ… Gür sakallı, iri gözlü, düz yanaklı idi. Ağzı geniş, DİŞLERİ İNCİ GİBİ PARLAKTI… Boynu sanki bir gümüş hüzmesi idi… İKİ OMUZU ARASI GENİŞ, omuz kemik başları kalın idi…” Büyük Hadis Külliyatı, Cem’ul-fevaid min Cami’il-usul ve Mecma’iz-zevaid, İmam Muhammed Bin Muhammed bin Süleyman er-Rudani, 5. cilt, İz Yayıncılık, s. 31
2. Enes b. Malik (ra) anlatıyor: “Resulullah Efendimizin boyu; ne çok uzun, ne de fazla kısa idi. TENİ DE NE DURU BEYAZ, NE DE KOYU ESMERDİ. SAÇLARI İSE NE DÜZ, NE DE KIVIRCIK İDİ. … Bu fani hayata veda ettiklerinde, saçında ve sakalında 20 tel ak saç yoktu.” Sünen-i Tirmizi Tercümesi, Çeviren: Osman Zeki Mollamehmetoğlu, Yunus Emre Yayınevi, İstanbul, 4.cilt, s.201
3. “RESULULLAH (SAV) BEYAZ, GÜZEL ve MUTEDİL (yavaş ve mülayim, itidalli) idiler.” Et-Tirmizi İmam Ebu İ’sa Muhammed, Şemail-i Şerife, 2. cilt, Hilal Yayınları, Ankara, 1976, s. 7-8
4. Enes b. Malik (ra) anlatıyor: “Peygamber Efendimiz ORTA BOYLU İDİ;uzun da değildi, kısa da değildi; hoş bir görünüşü vardı. Saçı ise ne kıvırcık, ne de düzdü. Mübarek (İlahi hayrın bulunduğu şey, bereketlenmiş, çoğalmış, hayırlı, uğurlu) YÜZLERİNİN RENGİ İSE NURANİ BEYAZDI.” Et-Tirmizi İmam Ebu İ’sa Muhammed, Şemail-i Şerife, 2. cilt, Hilal Yayınları, Ankara, 1976, s. 7-8
5. Bera b. Azib (ra) anlatıyor: “… Resullullah Efendimizden daha GÜZEL birini görmedim. OMUZLARINI DÖĞEN SAÇLARI VARDI. İKİ OMUZ ARASI GENİŞÇE İDİ. BOYU İSE NE KISA İDİ, NE DE UZUNDU.“ Sünen-i Tirmizi Tercümesi, Çeviren: Osman Zeki Mollamehmetoğlu, Yunus Emre Yayınevi, İstanbul, IV.cilt, s. 210
6. Hz. Ali’nin torunlarından İbrahim b. Muhammed (ra) rivayet ediyor: “Dedem Hz. Ali, Peygamber Efendimizi anlatırken Onu şöyle tavsif (vasıflandırırdı) ederdi: “Peygamber Efendimiz, NE AŞIRI DERECEDE UZUN, NE DE KISA İDİ; O BULUNDUĞU TOPLULUĞUN ORTA BOYLUSU İDİ. SAÇLARI, NE KIVIRCIK NE DE DÜMDÜZDÜ; HAFİFÇE DALGALI İDİ. MÜBAREK YÜZLERİNİN RENGİ KIRMIZIYA ÇALAR ŞEKİLDE BEYAZ; GÖZLERİ SİYAH; KİRPİKLERİ SIK VE UZUN; OMUZ BAŞLARI İRİ YAPILI İDİ. O, insanların en cömert gönüllüsü, en doğru sözlüsü, en yumuşak tabiatlısı ve en arkadaş canlısı idi. KENDİLERİNİ ANSIZIN GÖRENLER, O’NUN HEYBETİ KARŞISINDA ÇOK ŞİDDETLİ HEYECANLANIRLAR; ÜSTÜN VASIFLARINI BİLEREK SOHBETİNDE BULUNANLAR İSE, O’nu herşeyden çok severlerdi…” Et-Tirmizi İmam Ebu İ’sa Muhammed, Şemail-i Şerife, 1. cilt, Hilal Yayınları, Ankara,1976, s. 18-19
7. Hz. Hasan (ra) naklediyor: “RESULULLAH EFENDİMİZ, YARADILIŞTAN HEYBETLİ VE MUHTEŞEMDİ. MÜBAREK YÜZÜ, DOLUNAY HALİNDEKİ AYIN PARLAKLIĞI GİBİ NUR SAÇARDI. ORTA BOYLUDAN UZUN, İNCE UZUNDAN KISA İDİ. Saçları kıvırcık ile düz arası idi; şayet kendiliğinden ikiye ayrılmışlarsa onları başının iki yanına salar, değilse ayırmazlardı. Uzattıkları takdirde saçları kulak yumuşaklarını geçerdi. PEYGAMBER EFENDİMİZ (SAV)’ İN RENGİ, EZHER’UL-LEVN (PEK BEYAZ VE PARLAK RENK) İDİ, YANİ NURANİ BEYAZDI. ALNI AÇIKTI. KAŞLARI; HİLAL GİBİ GÜR… Boynu, saf mermerden meydana gelen heykellerin boynu gibi gümüş berraklığında idi. Vücudunun bütün azaları birbiri ile uyumlu olup YAKIŞIKLI BİR YAPIYA SAHİPTİ…” Et-Tirmizi İmam Ebu İ’sa Muhammed, Şemail-i Şerife, 1. cilt, Hilal Yayınları, Ankara,1976, s. 18-22-23
8. Ebu Hüreyre (ra) anlatıyor: “HAZRETİ PEYGAMBER, GÜMÜŞTEN YARATILMIŞ GİBİ NURLU BEYAZDI; SAÇLARI DA HAFİF DALGALI İDİ.” Et-Tirmizi İmam Ebu İ’sa Muhammed, Şemail-i Şerife, 1. cilt, Hilal Yayınları, Ankara,1976, s. 28-29
9. “EFENDİMİZ (SAV) BEYAZA PEMBE KARIŞIK RENKTE İDİ…” Hz. Ali (ra), G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 2. cilt, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997, s. 519/4
10. “ALLAH RESULÜNÜN ALNI GENİŞ OLUP HİLAL KAŞLIYDI, KAŞLARI GÜRDÜ. Iki kaşı arası açık olup, halis bir gümüş gibiydi….. SAKALI GÜRDÜ. BOYNU PEK GÜZELDİ, NE UZUN NE KISAYDI. BOYNUNUN GÜNEŞ VE RÜZGAR GÖREN KISMI ALTIN ALAŞIMLI GÜMÜŞ İBRİK GİBİ GÜMÜŞÜN BEYAZLIĞI VE ALTININ DA KIRMIZILIĞINI YANSITIR ŞEKİLDE PARILDARDI. GÖĞSÜ GENİŞTİ, GÖĞSÜNÜN DÜZLÜĞÜ AYNAYI, BEYAZLIĞI DA AYI ANDIRIRDI. OMUZLARI GENİŞTİ. KOL VE PAZULARI İRİCE İDİ. Avuçları ipekten daha yumuşaktı.” Huccetü’l İslam İmam Gazali, İhya’u Ulum’id-din, 2. cilt, Çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998, s. 820
11. …”Aydın yüzlü ve GÜZEL YARADILIŞLI idi; ZAYIF VE İNCE DE DEĞİLDİ. … Saçı ile kirpik ve bıyıkları gümrahtı (bol, gür). Sesi kalındı. Sustuğu zaman vakarlı (ağırbaşlılık, halim ve heybetli oluş), KONUŞTUĞU ZAMAN DA HEYBETLİ idi. Uzaktan bakıldığında insanların en güzeli ve en sevimlisi görünümündeydi; yakından bakıldığında da tatlı ve hoş bir görünüşü vardı. Çok tatlı konuşuyordu. ORTA BOYLU İDİ; bakan kimse ne kısa ne de uzun olduğunu hissederdi. ÜÇ KİŞİNİN ARASINDA EN GÜZEL GÖRÜNENİ VE NUR YÜZLÜ OLANIYDI. ….” İbni Sa’d, Tabakat, I, 230-231; Taberani, el-Mu’cem’ül-Kebir, IV, 49, nu:3605, VII, 105, nu:6510; Hakim, el-Müstedrek, III, 9-10; Beyhaki, Delail’ün-Nübüvve, I, 276-284; İbn’Asakir, Tarihu Medineti Dumeşk, III, 314-336, Prof. Dr. Ali Yardım, Peygamberimizin Şemaili, Damla Yayınevi, 3 Baskı, İstanbul, 1998, s.48
12. Cabir b. Semüre (ra) anlatıyor: “BEN RESULULLAH EFENDİMİZİN KÜREK KEMİKLERİ ARASINDA BULUNAN NÜBÜVVET MÜHRÜNÜ GÖRDÜM. …” Et-Tirmizi İmam Ebu İ’sa Muhammed, Şemail-i Şerife, 1. cilt, Hilal Yayınları, Ankara,1976, s. 36
13. Ebu Nadre (ra) anlatıyor: “Ashabdan Ebu Said el-Hudri’ye Resulullah Efendimizin PEYGAMBERLİK MÜHRÜNÜN nasıl bir şey olduğunu sordum. MÜBAREK SIRTLARINDA GÜL TOMURCUĞU GİBİ BİR ET PARÇASIolduğunu söyledi.” Et-Tirmizi İmam Ebu İ’sa Muhammed, Şemail-i Şerife, 1. cilt, Hilal Yayınları, Ankara,1976,, s. 42
14. Ebu Hüreyre (ra) anlatıyor: “Ben Resulullah Efendimizden daha güzel birisini görmedim; sanki güneş, onun mübarek yüzünde devrediyor gibiydi. PEYGAMBER EFENDİMİZDEN DAHA HIZLI YÜRÜYEN BİRİSİNİ DE GÖRMEDİM; yürürken adeta yeryüzü ayakları altında dürülürdü. BİZLER, ARKALARINDAN GİDERKEN, GERİ KALMAMAK İÇİN BÜYÜK ÇABA HARCARDIK.” Et-Tirmizi İmam Ebu İ’sa Muhammed, Şemail-i Şerife, 1. cilt, Hilal Yayınları, Ankara, 1976, s.157
15. Hz. Ebu Atabe (ra)’den: “YÜRÜRKEN KUVVETLİ ADIMLARLA YÜRÜRDÜ.” G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 2. cilt, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997, 541/2
16. Allah Resulü insanların en beliğ (belagatli kimse, meramını tamamen, noksansız ve güzel sözlerle anlatmaya muktedir olan. Kafi derecede olan. Yeter olan), EN DÜZGÜN KONUŞANI VE EN TATLI SÖZLÜ OLANIYDI (ağzından ballar akıyordu)! O, şöyle diyordu: “Ben Arabın en fasihiyim (Hatasız olarak söyleyen. Açık ve güzel konuşan).” (Taberani, Hakim; Huccetü’l İslam İmam Gazali, İhya’u Ulum’id-din, 2. cilt, Çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998, s. 800)
17. Hz. Ebu Umame (ra)’den: “İNSANLARIN EN GÜLEÇ YÜZLÜSÜ VE HOŞCANLISI İDİLER.” (G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 2. cilt, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997, 545/4)