PEYGAMBERİMİZ (S.A.V.) HADİSLERİNDE, İSLAM ÜMMETİNİN DÜNYANIN ÖMRÜNDEN GERİYE KALAN SON 1000 YIL İÇİNDE BULUNDUĞUNU İFADE ETMİŞTİR

Ahir Zamana Ait Yeni Bilgiler
Dakkak b. Zeyd-ü Cüheni ‘den rivayet ettiler.  
Ben gördüğüm bir rüyayı Resulüllah (s.a.v.) ‘e anlattım. Bu rüyada Peygamber (s.a.v.) yedi basamaklı bir minberin en üst basamağında idi: O BUYURDU Kİ, YEDİ BASAMAKLI GÖRDÜĞÜN MİNBER ŞU DÜNYANIN ÖMRÜ OLAN YEDİ BİN SENEDİR. BEN DE O ‘NUN SON BİNİNDE OLACAĞIM. 

Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, 89

 

H.5 — İbni Ebi Hatem, Tefsir’inde İbni Abbas’dan rivayet etti ki:DÜNYA, AHİRET HAFTALARINDAN BİR HAFTA OLUP, YEDİ BİN SENEDİR VE BUNUN ALTI BİNİ GEÇMİŞTİR.

 

H.6 — İbni Abbas’dan sahih olarak nakledilen şöyle şöyle bir rivayet vardır. O dedi ki: DÜNYA YEDİ GÜNDÜR. HER BİR GÜN BİN YIL GİBİDİR. VE RESULULLAH (S.A.V.)’DE ONUN SONUNDA GÖNDERİLDİ.

 

H.4 — Tabarani Kebir’inde diyor ki, Ahmed b. Nadr el-Askeri ve Cafer b. Muhammed-ül Feryabi nakletmişler ki; (Ravi silsilesi ile) Dakkak b. Zeyd-i Cüheni’den rivayet ettiler. O dedi ki: BEN GÖRDÜĞÜM BİR RÜYA’YI RESULLULLAH (S.A.V.)’A ANLATTIM. BU RÜYADA PEYGAMBER (S.A.V.) YEDİ BASAMAKLI BİR MİNBERİN EN ÜST BASAMAĞINDA İDİ. O BUYURDU Kİ: YEDİ BASAMAKLI GÖRDÜĞÜN MİNBER ŞU DÜNYANIN ÖMRÜ OLAN YEDİ BİN SENEDİR, BEN DE ONUN SON BİNİNDE OLACAĞIM.

 

H.8 — İbni Abd-il Hamid, Tefsir’inde diyor ki; Muhammed b. Fadl, Hammad b. Zeyd’den, O da Yahya b. Atik’den, O da Muhammed b. Sirin’den, O da Müslüman olmuş kitap ehli birisinden rivayet ettiler ki: ALLAH, GÖKLERİ VE YERLERİ ALTI GÜNDE YARATMIŞTIR. RABBİMİN YANINDA BİR GÜN, SİZİN DÜNYA HAYATINDA SAYDIĞINIZ BİN YIL GİBİDİR. VE DÜNYANIN ECELİ ALTI GÜNDÜR, YEDİNCİ GÜNDE KIYAMET KOPACAKTIR. ALTI GÜN GİTMİŞTİR VE SİZ YEDİNCİ GÜNDESİNİZ. (Ali B. Hüsameddin el-Muttaki, Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir zaman, sf. 88, 89)

 

PEYGAMBERİMİZ (S.A.V.)’İN BU HADİS-İ ŞERİFLERİNDE BELİRTTİKLERİ;

“….YEDİ BASAMAKLI GÖRDÜĞÜN MİNBER ŞU DÜNYANIN ÖMRÜ OLAN YEDİ BİN SENEDİR, BEN DE ONUN SON BİNİNDE OLACAĞIM.” 

DÜNYA, AHİRET HAFTALARINDAN BİR HAFTA OLUP, YEDİ BİN SENEDİR VE BUNUN ALTI BİNİ GEÇMİŞTİR.

ve….RABBİMİN YANINDA BİR GÜN, SİZİN DÜNYA HAYATINDA SAYDIĞINIZ BİN YIL GİBİDİR. VE DÜNYANIN ECELİ ALTI GÜNDÜR, YEDİNCİ GÜNDE KIYAMET KOPACAKTIR. ALTI GÜN GİTMİŞTİR VE SİZ YEDİNCİ GÜNDESİNİZ.

YÖNÜNDEKİ İFADELERİYLE ÖNEMLİ BİR NOKTA AÇIKLIĞA KAVUŞMAKTADIR.
Peygamberimiz (s.a.v.) söz konusu bu hadislerine ek olarak; Kendi zamanında kullanılmakta olan 7000 yıllık bir takvime göre, kendisine kadar dünyanın ömründen 5600 yıl geçtiğini de ifade etmektedir.

H.28 — Ahmed İbni Hanbel İlel’inde nakletti. İsmail b. Abdülkerim, Abdüssamed’den O da Vehb’den rivayet etti: DÜNYADAN BEŞ BİN ALTI YÜZ YIL GEÇMİŞTİR. (Ali B. Hüsameddin el-Muttaki, Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir zaman, sf. 89)

Peygamberimiz (s.a.v.), 5600 yılın geçmesiyle son 1000 yıla girildiğini ifade etmiştir. Peygamberimiz (s.a.v.), kendisine kadar 5600 yılın geçtiğini ve 6000 yıllık bir dönemin tamamlandığını ve son 1000 yıla girildiğini ifade ettiğine göre de, demek ki  5500’ün geçmesiyle birlikte 6000 yıl tamamlanmaktadır. Çünkü diğer hadiste açıklayıcı olarak “BEN SON 1000’İNDEYİM” demektedir ki bu hadisi-i şerifiyle, İslam ümmetinin 7000 yıl olan ömrünün 6000 yılının geçtiğine ve geriye son 1000 yıllık bir dönem kaldığına açıklık getirmektedir.

Aynı şekilde Peygamberimiz (s.a.v.)’in bu sahih hadisleri ışığında açıklama yapan ve ümmetin ömrünün Hicri 1500 seneyi pek geçmeyeceğini belirten Suyuti ve Berzenci Hazretleri’nin ifadeleri de şu şekildedir:

BU ÜMMETİN ÖMRÜ BİN SENEYİ GEÇECEK, FAKAT BİN BEŞ YÜZ SENEYİ AŞMAYACAKTIR…(Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed b. Resul el-Hüseyni el-Berzenci, Pamuk Yayıncılık, İstanbul, 2002, s. 299)

 

“BENİM ÜMMETİMİN ÖMRÜ 1500 SENEYİ PEK GEÇMEYECEK.”
(Suyuti, el-Keşfu an Mücavezeti Hazihil Ümmeti el-Elfu, el-havi lil Fetavi, Suyuti. 2/248, tefsiri Ruhul Beyan. Bursevi. (Arapça) 4/262, Ahmed bin Hanbel, Kitâbu’l-İlel, sh. 89.)

Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri de Peygamberimiz (s.a.v.)’in hadisleri ve söz konusu büyük İslam alimlerinin bu yöndeki açıklamaları doğrultusunda kıyamet vaktinin hicri 1545ler gibi geleceğini yani ümmetin ömrünün hicri 1500’ü pek geçmeyeceğini ifade etmiştir.

Said Nursi Hazretleri de Peygamberimiz (s.a.v.)’in rivayeti olan;

“ÜMMETİMDEN BİR TAİFE ALLAH’IN EMRİ GELİNCEYE KADAR (KIYAMETE KADAR) HAK ÜZERİNDE OLACAKTIR.”Müslim

İfadesinin ebced hesabını yapmış ve Kastamonu Lahikası’nda bu konuyla ilgili olarak şöyle bir açıklamada bulunmuştur.

“Ümmetimden bir taife..” bölümünün cifir hesâbına göre olan sayı değeri 1542 (2117) ederek varlığının sonuna îma eder. “Hak üzerinde olacaktır.” (şedde sayılır) fıkrası dahi; makam-ı cifrîsi 1506 (2082), bu tarihe kadar açık ve ortada, belki galibane; sonra tâ 1542 (2117) ye kadar, gizli ve mağlubiyet içinde aydınlatma görevine devam edeceğine işarete yakın îma eder. “Allah’ın emri gelinceye kadar” (şedde sayılır) fıkrası dahi; cifir hesâbına göre olan sayı değeri 1545 (2120), kâfirin başında KIYAMET KOPMASINA îma eder.(Kastamonu Lahikası, s. 33)

Bediüzzaman, Peygamberimiz (s.a.v.)’in hadislerinde ifade ettiği hesaplamaya göre, İslam ümmetinin icabet ömrünün hicri 1545’ler itibariyle son bulacağına işaret etmiştir. Yani Peygamberimiz (s.a.v.)’in hadislerinde dikkat çektiği 1500 yıllık zaman dilimine, dolayısıyla da 2000’inci yıla girmeden ümmetin ömrünün son bulmasının muhtemel olduğunu söylemiştir. (Doğrusunu Allah bilir.) Gerçekten de ümmetin ömrünün Hicri 1500’ü geçtiği yani Hicri 1600 olduğu taktirde ikibininci yıla girileceğinden Muhbir-i Sadık olan Peygamberimiz (s.a.v.)’in hadislerine göre Hicri 1500’ün pek geçilmemesi gerekmektedir. Çünkü dünyanın ömrü 7000 yıl olduğuna ve Peygamberimiz (s.a.v.)’e kadar da bu ömürden 5600 yıl geçtiğine göre ümmetin geri kalan ömrünün hicri 1400 ile Hicri 1500 arasında kalan 100 yıllık dönem içinde tamamlanması gerekmektedir. Dolayısıyla da Hicri 1500’ün pek geçilmemesi gerekmektedir. Peygamberimiz (s.a.v.) hadis-i şerifinde son 1000 yıl içinde olduğumuzu ifade ettiğine göre de Hicri 2000’e girilmemesi yani ümmetin icabet ömrünün hicri 1500’ler itibariyle sona ermesi söz konusudur. DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR.

4a5d15685b443bdc3ae45f7kk4[1]