MUSTAFA KEMAL ATATÜRK MÜSLÜMAN DEVLETLERE VE TÜRK İSLAM BİRLİĞİ’NİN KURULMASINA ÇOK ÖNEM VERMİŞ VE BU BİRLİĞİN KURULMASI İÇİN ÖNEMLİ GİRİŞİMLERDE BULUNMUŞTUR

Ahir Zamana Ait Yeni Bilgiler
9 Mayıs 1920 tarihinde Büyük Millet Meclisi adına Mustafa Kemal Paşa imzasıyla tüm İslam dünyasına hitaben Hakimiyet-i Milliye’de yayımlanan bir beyannamede; İngilizlerin İslam birliğini bozmaya, halkı hükümeti ve şeyhülislamı Milli Mücadele aleyhine çevirmeye çalıştıkları belirtilerek İngiliz siyasetinin bu yönüne dikkat çekilmiş,…“KARARAN İSLAM GÜNEŞİNİN TAMAMEN SÖNMEMESİ VE BİR KEZ DAHA İSLAM DÜNYASI ÜZERİNDE PARLAMASI İÇİN” Yavuz Sultan Selim’in: “BİZ, MÜSLÜMAN GÖNÜLLERİN BİRLİĞİNİ SAĞLAMAK İÇİN KENDİMİZİ HARAP ETMİŞ BİR MİLLETİZ” cümlesine yer verilmiştir.

(Hakimiyet-i Milliye, 1. Sene, Nr 29, 13 Mayıs 1336-1920; FO:371/5035, E-6781, 10 June 1920., İSLAM BİRLİĞİ VE MUSTAFA KEMAL, Prof. Dr. Metin Hülagü, Timaş Yayınları, İstanbul, 2008)

 

Sebilürreşad Dergisi’nde yer alan ve Gazi Mustafa Kemal imzasıyla yayımlanmış bulunan bir başka beyannamede İSLAM ALEMİNE ÇAĞRIDA BULUNARAK onların “maddi ve manevi yardımlarına, şefkat ve merhamet duygularına, İslam aleminin mürüvvetine, dindarlık rabıta-i kudsiyesinin yani mukaddes bağların feyyaz yani çok bereketli ve bolluk dolu) teccelliyatına”müracaat olunmuştur. (Gazi Mustafa Kemal, “Beyanname”, Sebilürreşad, c.22, Sayı 565-566, Ay 10, Yıl 1339, s. 157-158. (İslam Birliği ve Mustafa Kemal, Prof. Dr. Metin Hülagü, Timaş Yayınları, İstanbul, 2008, s.48-4)

 

Mustafa Kemal 9 Ekim 1919’da Halep ve Şam’da Suriye halkına hitaben bir beyanname yayımlamıştır. Bu beyannamesine; “… MAKSATLARININ ÜLKEYİ VE İSLAM’I YOK OLMAKTAN KURTARMAK OLDUĞUNU; ALLAH’IN YARDIMI İLE İNANANLARIN DÜŞMANA KARŞI SAVAŞMAYA KARAR VERDİKLERİNİ; Konya ve Bursa’dan düşmanın atıldığını ve hakka güvenen mücahitlerin yakında Arap kardeşlerinin ziyaretine geleceklerini, düşmanı defedeceklerini ve artık DİNDE KARDEŞ OLARAK YAŞAMAK GEREKTİĞİNİ ifade etmiştir. F.O: 371/4233/156717. 16 November 1919., İslam Birliği ve Mustafa Kemal, Prof. Dr. Metin Hülagü, Timaş Yayınları, İstanbul, 2008, s.69-70

SUUDİ ARABİSTAN KRALI ABDÜLAZİZ İBN SUUD’UN OĞLU EMİR FAYSAL VE MUSTAFA KEMAL TARAFINDAN İMZALANAN TÜRK VE ARAP HÜKÜMETLERİ ARASINDAKİ
GİZLİ ANTLAŞMADAN BAZI MADDELER

Madde I: Anlaşmaya iştirak eden taraflar, Türk Milleti ve asil Arap Milleti, şu anda İslam dünyasındaki bölünmüşlüğü esefle tespit eder, bu bölünmüşlüğü yok etmeyi kendilerine kutsi bir vazife addederler, birbirine dini, ahlaki ve içtimai açıdan bağlanmış iki milletin işbirliği içinde bulunmasını temin ederler. İki millet karşılıklı olarak yardımda bulunmalı, dini ve toprağı, birleşik kuvvetlerle müdafaa etmelidir.
Madde II: Şu anda Arapların bağımsızlığı, Türklerin hürriyeti ve vahdeti tehlikededir. Yabancı güçler kendi aralarında Irak’ı, Filistin’i, Suriye ve çevresini, Anadolu’nun önemli bir kısmını paylaşmak istemektedirler. Paris Barış Konferansı’nın bizim hakkımızda bir karar vermesinin ertesi günü, dini ve toprağı müdafaa etmek için cihat ilan etmeye karar vermiş bulunuyoruz. Bu hedefe ulaşmak için, anlaşmaya iştirak eden taraflar aşağıdaki maddeler hususunda hem fikirdirler:
Madde III: Taraflar, Türk ve Arap İmparatorluğu’nun paylaşılmasını ve yabancı güçler tarafından işgal edilmesini kabul edemezler.
Madde VI: Cihada başlamak ve Türklerin birliğini temin için Şerif Hazretleri, bütün Arap ülkelerinde, maslahata uygun biri dille, yabancı güçlerin İslam topraklarına düşmanca tavrını ifade eden bir ferman yayınlayacaktır. Cihadı başlatmak için, Şerif, Arap kabilelerinin bütün liderlerinin ve şeyhlerini bir araya getirerek antlaşma ve ahitler imzalayacaktır. Şerif, verilen bir işaretle derhal cihada iştirak etmeye hazır hale gelebilecek bir şekilde, Anadolu’daki milli birliklere benzer milli ordular kuracaktır.
Madde VIII: Şerif, bu metnin aslını sadece Hicaz Araplarına ve kabile reislerine bildirmekle kalmayacak aynı zamanda İmam Yahya’ya, Said İdris’e, Trablus, Cezayir, Fas, Bingazi, Tunus ve Hindistan Müslümanlarına haber verecek ve onların da harekete iştirak etmesi için elinden gelen çabayı esirgemeyecektir. Şerif, bu hedefe ulaşmak için gerekli bütün tedbirleri almaya söz verir.

Mustafa Kemal                 Şerif Faysal
İmza                                 imza

Aynı vesika; Fransızca metni için bak; F.O. 371/4233.119322, İslam Birliği ve Mustafa Kemal, Prof. Dr. Metin Hülagü, Timaş Yayınları, İstanbul, 2008, s.76-77

 

Diğer taraftan 1 Mart 1921’de Türkiye ile Afganistan arasında Moskova’da bir dostluk anlaşması imzalanmıştır. Antlaşma metnine göre bağımsız Türkiye, Afganistan’ın bağımsızlığını tanımış, taraflar tüm doğu milletlerinin, özellikle Hive ve Buhara halkının kesin özgürlük ve bağımsızlıklarını kabullenmiş, her hangi emperyalist bir saldırı karşısında bu saldırıyı taraftar bizzat kendilerine yapılmış gibi kabul etmeyi ve buna tüm güçleri ile karşı koymayı benimsemiş; taraflardan her biri düşman olan bir devletle anlaşma imzalamama ve başka devletlerle antlaşma yapmadan önce diğer tarafa bilgi vermeyi taahhüt etmiştir. 
Hakimiyet-i Milliye, 1. Sene, nr 41, 28 Haziran 1336, s.3; Sonyel, aynı eser, c. II, s. 58-59.
İslam Birliği ve Mustafa Kemal, Prof. Dr. Metin Hülagü, Timaş Yayınları, İstanbul, 2008, s.87

 

10 Ocak 1922’de Afgan bayrağının Ankara’daki Büyükelçilik binasına çekilişi dolayısıyla düzenlenen törende, Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye ile Afganistan arasında olduğu gibi, Türkiye ile tüm İslam dünyası arasında da güçlü bağlar bulunduğunu, her iki ülkenin ortak çalışmalarının, dünya siyasetinde bir denge yaratmak bakımından önemli olduğunu bildirmiş ve şunu ilave etmiştir.
“Her İslam yönetimini Afganistan gibi özgür ve bağımsız görmekten gurur duyacağız. Doğu’da baskı altında yaşayanlar, Türkiye, Afganistan … arasındaki ittifaktan sevinç duymaktadırlar”  Hakimiyet-i Milliye, 1. Sene, nr 41, 28 Haziran 1336, s.3; Sonyel, aynı eser, c. II, s. 230-231
İslam Birliği ve Mustafa Kemal, Prof. Dr. Metin Hülagü, Timaş Yayınları, İstanbul, 2008, s.8