Müslümanlar Kilise ve Sinagogları Korumakla Yükümlüdür, İbadethanelere Saldırı Haramdır

Genel Karanlık Tehlike Bağnazlık

Kiliseler, sinagoglar, camiler Allah’a ibadet edilen evlerdir. Masum insanların kiliselerinde, sinagoglarında ya da camilerinde Allah’a ibadet edilirken öldürülmeleri Allah Katında büyük bir suçtur. Oraya giden insanlar Allah’a dua eden, dindar kimselerdir. Allah’ın adının anıldığı tüm evler ise İslam dininde kutsaldır. Bu evlerin ziyaretçileri Musevi, Hristiyan ya da Müslüman olabilir. Ama önemli olan her birinin Allah’a iman eden, dindar kimseler olmalarıdır. Müslüman, Kitap Ehli’nin Allah’a ibadet ettikleri kutsal yerlerine saygılı davranmalı, bu mabetleri korumalıdır. Bu yerler ister Hristiyanlara, ister Musevilere ait olsun, içlerinde Allah’ın ismi anıldığı için Müslümanlar için de değerlidir ve tüm iman edenler tarafından korunmalıdır. Müslümanlar herhangi bir sebeple Kiliselerin ya da Sinangogların yıkılmasına, başka bir mekana dönüştürülmesine seyirci kalmamalı, herkesten önce bu ibadethanelerin varlığını devam ettirebilmesi için emek vermelidir. Allah Kuran’da ibadethanelerin önemini şöyle bildirmiştir:

Onlar, yalnızca; “Rabbimiz Allah’tır” demelerinden dolayı, haksız yere yurtlarından sürgün edilip çıkarıldılar. Eğer Allah’ın, insanların kimini kimiyle defetmesi (yenilgiye uğratması) olmasaydı, MANASTIRLAR, KİLİSELER, HAVRALAR VE İÇİNDE ALLAH’IN İSMİNİN ÇOKÇA ANILDIĞI MESCİDLER, MUHAKKAK YIKILIR GİDERDİ. Allah Kendi (dini)ne yardım edenlere kesin olarak yardım eder. Şüphesiz Allah, güçlü olandır, aziz olandır. (Hac Suresi, 40)

Dolayısıyla bugün İslam coğrafyasının farklı yerlerinde ibadethanelere yönelik yapılan eylemler, Kuran’a göre büyük bir suçtur ve hiçbir Müslüman bunu kabul edemez. İlerleyen satırlarda da göreceğiniz gibi, Peygamberimiz (sav) savaş zamanlarında dahi Kiliselerin ve Sinagogların korunması için özel talimatlar vermiş, Kitap Ehli’nin kutsal mekanlarını koruması altına almıştır. Peygamberimiz (sav)’in verdiği emannameler bugün dahi bazı tarihi kiliselerde muhafaza edilmektedir. Dört Halife döneminde de Kitap Ehli’nin ibadethaneleri korunmuş, hatta bir çok yerde Müslümanlar bu ibadethanelerin inşası ve restorasyonu için destek vermişlerdir.