Kehf Suresi 7

Kuran'da Mehdi

Şüphesiz Biz, yeryüzü üzerindeki şeyleri ona bir süs kıldık; onların hangisinin daha güzel davranışta bulunduğunu deneyelim diye.

(Kehf Suresi, 7)

İnsanların büyük bir bölümü dünya hayatının bir deneme olarak yaratıldığı gerçeğini bilmez ya da bildiği halde bu büyük gerçeği görmezden gelir. Bu nedenle de dünya hayatına şiddetle bağlanır, ölümü ve ahiretin varlığını aklına dahi getirmek istemez. Oysa Allah, “Andolsun, Biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele.” (Bakara Suresi, 155) ayetiyle insanların dünya hayatında bir denemeden geçirildiklerini bildirmiştir. Mülk Suresi’nde de dünya hayatının ve ölümün yaratılış amacı şu şekilde bildirilir:

O, amel (davranış ve eylem) bakımından hanginizin daha iyi (ve güzel) olacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı. O, üstün ve güçlü olandır, çok bağışlayandır. (Mülk Suresi, 2)

Unutulmamalıdır ki insanın “iman ediyorum” demesi Allah’ın rızasını, rahmetini ve cennetini kazanması için yeterli değildir. Kişinin imanının sağlamlığını ve Allah’ın ayetlerine olan titizliğini tüm hayatı boyunca, her durumda göstermesi şarttır. Bir zorluk, hastalık, sıkıntı ya da açlık anında olduğu gibi zenginlik, güç, iktidar sahibi olduğunda da her zaman Allah’a yönelmeli ve Allah’ın hükümlerini titizlikle uygulamalıdır. Allah Ankebut Suresi’nde şu şekilde bildirir:

İnsanlar, (sadece) “İman ettik” diyerek, sınanmadan bırakılacaklarını mı sandılar? Andolsun, onlardan öncekileri sınadık; Allah, gerçekten doğruları da bilmekte ve gerçekten yalancıları da bilmektedir. (Ankebut Suresi, 2-3)

Ancak insanların büyük bir bölümü dünya hayatının süslerini ahiret hayatına tercih ederler. Son model bir spor araba, lüks bir villa, mücevherler ya da gösterişli kıyafetlere sahip olmanın bu dünya hayatının tek amacı olduğu yanılgısına düşerler. Daha zengin, daha güzel, daha ünlü olabilmek için yarışır, hayatlarını bu değerlerin peşinde koşarak geçirirler. Oysa bunlar amacına uygun kullanılmadığı takdirde insana hiçbir kazanç getirmeyecektir. Bu gerçek Al-i İmran Suresi’nde şu şekilde bildirilir:

Kadınlara, oğullara, kantar kantar yığılmış altın ve gümüşe, salma güzel atlara, hayvanlara ve ekinlere duyulan tutkulu şehvet insanlara ‘süslü ve çekici’ kılındı. Bunlar, dünya hayatının metaıdır. Asıl varılacak güzel yer Allah Katında olandır. De ki: “Size bundan daha hayırlısını bildireyim mi? Korkup sakınanlar için Rablerinin Katında, içinde temelli kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler, tertemiz eşler ve Allah’ın rızası vardır. Allah, kulları hakkıyla görendir.” (Al-i İmran Suresi, 14-15)

Ayetlerde de bildirildiği gibi dünya hayatı geçicidir ve dünya hayatının süsleri de aldatıcıdır. Tarih boyunca olduğu gibi ahir zamanda da dünya üzerinde var olan tüm saraylar, şatolar, dev fabrikalar, köprüler, kasalar dolusu altın ve mücevherler, bankalarda biriken paralar, hisse senetleri, arabalar, sürat motorları, uçaklar kısacası her şey insanların denenmesi için yaratılmıştır. Bunlara sahip olmak bir üstünlük olmadığı gibi, bunlara sahip olmamak da bir kayıp değildir.

Asıl önemli olan insanın Allah’a imanı, samimiyeti, güzel ahlakıdır. Her insan mutlaka ölümle karşılaşacak ve sonsuz ahiret hayatının bir gerçek olduğunu mutlaka anlayacaktır. O halde dünya hayatının süslerine aldanmak çok büyük bir hata, çok kötü bir alışveriş olur.

Doğru olan inananların davranışlarıdır ki, onlar sonsuz ahiret hayatı karşılığında canlarını ve mallarını satmışlardır. Ve bu alışverişten dolayı çok büyük bir neşe içindedirler. Allah müminleri bir ayetinde şöyle müjdelemektedir:

Hiç şüphesiz Allah, mü’minlerden -karşılığında onlara mutlaka cenneti vermek üzere- canlarını ve mallarını satın almıştır. Onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve öldürülürler; (bu,) Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’an’da O’nun üzerine gerçek olan bir vaaddir. Allah’tan daha çok ahdine vefa gösterecek olan kimdir? Şu halde yaptığınız bu alışverişten dolayı sevinip-müjdeleşiniz. İşte ‘büyük kurtuluş ve mutluluk’ budur. (Tevbe Suresi, 111)