Böylece ikisi, iki (deniz)in birleştiği yere ulaşınca balıklarını unuttular; (balık) denizde bir akıntıya doğru (veya bir menfez bulup) kendi yolunu tuttu.
(Kehf Suresi, 61)
Ayetten Hz. Musa ve genç yardımcısının yanlarında yemek üzere bir balık getirdikleri anlaşılmaktadır. Ancak henüz yeme vakitleri gelmeden evvel, Allah bu balığı ikisine birden unutturmuş, balık da onların unuttukları bu anda akıntıya doğru gidip, yanlarından uzaklaşmıştır.
Bir insanın kendi iradesiyle bir konuyu unutması ya da yine kendi iradesiyle herhangi bir şeyi hatırlaması kesinlikle mümkün değildir. Burada da onlara balığı unutturan Allah’tır. Bunu unutmaları her ikisinin de kaderlerinde, onlar daha dünyaya gelmeden çok önce yazılmıştır. Durum böyle olduğu için, onlar ne kadar irade gösterseler, ne kadar hatırlamaya çalışsalar da Allah dilemedikçe herhangi bir şeyi hatırlamaları kesinlikle mümkün değildir. Allah dilediği zaman, dilediği kadarıyla bu olayı hatırlayabilirler ve yine Allah’ın dilemesiyle bu olayı hafızalarında tutabilirler.
Ancak bu unutmanın pek çok hikmetleri vardır. Allah bir hayır ve hikmet üzerine ikisine birden yiyeceklerini unutturmuştur. Hz. Musa’nın iki denizin birleştiği yere gelmesinin nedeni, Kehf Suresi’nin devamında hakkında bilgiler verilen önemli ve kutlu bir şahısla görüşmektir. Kaderde belirlenmiş bu yere ulaşmak için Hz. Musa ve genç yardımcısı uzun zaman geçirmişlerdir. Ancak bu buluşmanın tam yerine ulaşabilmek için daha fazla detaya ihtiyaçları vardır. Çünkü iki denizin birleştiği yer olarak ifade edilen mekan geniş bir alanı ifade etmektedir. Böyle geniş bir alanın hangi noktasında buluşacaklarını bilmeden, aradıkları kişiyi bulmaları çok zor olabilir.
İşte bu aşamada balığın kaçışının bir hikmeti ortaya çıkmaktadır. Bu kaçış açık bir işarettir. Çünkü balık, aradığı kutlu şahıs ile Hz. Musa’nın buluşacakları yerin detayının tespitinde bir görev üstlenmiştir. Musa Peygamber ve yardımcısının unutması sonucu balığın kaçtığı yer, onların buluşma noktasını belirlemektedir. Allah bu buluşmanın nokta tayinini, balığın kaçışını vesile kılarak gerçekleştirmektedir.
Bu ayetle genel olarak buluşma yeri belirlenmesinde nokta tayininin önemine de işaret edilmiştir. Kehf kıssasında bildirilen bu olayda buluşma yeri, iyi akılda kalacak, önemli bir alametle belirlenmiştir. Genel buluşmalarda da böyle kesin bir nokta tayini yapılması önemlidir. Bu, hem aksaklıkları ortadan kaldıracak, hem vakit kaybını önleyecek, hem de buluşacak kişilere bir kolaylık sağlayacaktır.
…Şüphesiz ‘izzet ve gücün’ tümü Allah’ındır. O, işitendir, bilendir. Haberiniz olsun; şüphesiz göklerde kim var, yerde kim var tümü Allah’ındır… (Yunus Suresi, 65-66) |