Hani meleklere: “Adem’e secde edin” demiştik; İblis’in dışında (diğerleri) secde etmişlerdi. O cinlerdendi, böylelikle Rabbinin emrinden dışarı çıkmıştı. Bu durumda Beni bırakıp onu ve onun soyunu veliler mi edineceksiniz? Oysa onlar sizin düşmanlarınızdır. (Bu,) Zalimler için ne kadar kötü bir (tercih) değiştirmedir.
(Kehf Suresi, 50)
Bu ayette Allah’a ve elçilerine itaatin önemine dikkat çekilmektedir. Ayette şeytanın Allah’ın emrine itaat etmeyip, Hz. Adem’e secde etmediği bildirilir. Şeytanın en dikkat çeken özelliği itaatsizliği iken, müminler Allah’a, elçilerine ve O’nun kitabına olan güçlü itaatleriyle tanınırlar.
İtaatli olmak, insan hayatının her anında çok büyük önem taşımaktadır. Bilindiği gibi bir toplumda huzur ve sükunet, insanların devlete ve onun tüm birimlerine gösterdikleri itaat, saygı ve güvenle sağlanabilir. Allah Müslümanlara pek çok ayetiyle itaati emretmektedir. Dolayısıyla Kuran ahlakına göre yaşayan insanların oluşturduğu bir toplum aynı zamanda, devlete itaatin ve saygının en yüksek derecede yaşandığı bir ortam olur.
Din ahlakı, aynı zamanda insanları her türlü anarşi ve terör eyleminden de uzak tutar. Çünkü Allah Kuran’da insanları “bozgunculuktan” da men etmiştir. Bu konuyla ilgili ayetlerden bazıları şöyledir:
Allah’ın sana verdiğiyle ahiret yurdunu ara, dünyadan da kendi payını (nasibini unutma. Allah’ın sana ihsan ettiği gibi, sen de ihsanda bulun ve yeryüzünde bozgunculuk arama. Çünkü Allah, bozgunculuk yapanları sevmez. (Kasas Suresi, 77)
… Ölçüyü ve tartıyı tam tutun, insanların (hakları olan mallarını) eşyasını değerinden düşürüp-eksiltmeyin ve düzene (ıslaha) konulmasından sonra yeryüzünde bozgunculuk (fesat) çıkarmayın. Bu sizin için daha hayırlıdır, eğer inanıyorsanız. (Araf Suresi, 85)
Din ahlakını gereği gibi kavrayan ve yaşayan bir insan, Allah’ın ayetlerindeki bu emri gereği, yeryüzünde karışıklık çıkarmaktan şiddetle kaçınır. Kuran ahlakına uygun, huzur ve sükunet dolu, itidalli, anlayışlı, olayları tırmandırmayan, aksine her zaman uzlaştırıcı bir tutum sergiler.
Yukarıdaki Kuran ayetlerinde anlatılan, şeytanın yoluna uymayan gerçek dindar modeli toplumda yaygınlaşırsa, toplumsal hayatta barış ve esenlik hakim olur. Polisin ve diğer güvenlik güçlerinin görevlerini yapmalarına imkan tanımayan, onlara öfkeyle karşılık veren ve zorluk çıkaran insanlar olmaz. Aksine İslam ahlakını yaşayan insanlar, yardımsever ve anlayışlı tutumlarıyla, güvenlik güçlerinin yanında yer alır, onların işlerini kolaylaştıracak şekilde hareket ederler. Bu ahlaktaki insanların varlığı sayesinde toplumdan anarşi, terör, kargaşa ve düşmanlık giderilir. İnsanlar arasında süregelen kavgalar, bağırtılar, tartışmalar tamamen ortadan kalkar. Herkes sokağa rahatça çıkabilir, gece-gündüz güven içinde her yerde dolaşabilir.