HAZRETİ MEHDİ (AS)’IN ÖNEMİ VE ÜSTÜN OLMASI

Ahir Zamana Ait Yeni Bilgiler

İbni Şirin’den nakl edilmiştir: “MEHDİ EBU BEKR VE ÖMER (RA)’DAN ÜSTÜNDÜR… Ebu bekr’e (ra) dediler ki:

“O, Ebu Bekr ve Ömer’den de mi üstün olacak?”

BAZI PEYGAMBERLERDEN BİLE ÜSTÜN OLACAKTIR!” diye cevab verdi.. (Berzenci, Kıyamet Alametleri, 10. Baskı, sf. 193)

Nefsâni arzular, behimi ihtiraslar, alabildiğine yayılmış, onlar dökülmüş, kurtlar şehirlere inmiş, her tarafı zulüm fırtınası kaplamıştır. Bu gündüzü, öyle bir gece takib etmiştir ki; (HZ. MEHDİ (AS) CEMAATİNİN) ŞEHİDLERİN EN HAYIRLISI, EMİNLERİN EN ÜSTÜNÜDÜR. ONLAR ALLAH’IN HAS KULLARIDIR. Her müşküllerini istişâre ile hallederler. Onlar etrafta olan bitenlerden bilgileri olan birer âriflerdir. Kendisine (Hz. Mehdi (as)’a) gelince; İktidar ve siyaset sahibidir. Muhtaç bulunduğu gücü, Allah’tan alacaktır. Çünkü O, doğrulanmış kuş ve bütün hayvanların dillerini bilen bir halifedir. Onun için adâleti, bütün insanlar ve cinlerce cari olacaktır. (Berzenci Kıyamet Alametleri, 10. baskı, sf. 189)

Sayıları Bedir Ashabı (313) kadardır. EVVELKİLER ONLARI (HZ. MEHDİ (AS) CEMAATİNİ) GEÇMEDİĞİ GİBİ, SONRAKİLER DE ONLARA YETİŞEMEZLER. Onların sayıları Talud ile nehri geçenler kadardır. (Kitab-ul Burhan Fi Alamet-i Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 57)

HZ. MEHDİ (A.S.) CENNETLE MÜJDELENMİŞTİR

İbn-i Abbas’tan; dedi ki: Hz. Resulullah şöyle buyurdu:

“HZ. MEHDİ (A.S.) CENNET EHLİNİN TAVUSUDUR.” (El-Fusul’ül-Mühimme, s. 295; İbn-i Şirveyh-i Deylemi, el-Firdevs, Elif ve Lâm babı; Yenabi’ül-Mevedde, s. 181, 435 ve 489; Nur’ül-Ebsar, s. 154)

Enes bin Malik’den; dedi ki: Hz. Resulullah’ın şöyle buyurduğunu duydum: “BİZ ABDULMUTTALİB EVLÂTLARINDAN YEDİ KİŞİ CENNET EHLİNİN EFENDİLERİYİZ: BEN, HAMZA, ALİ, CAFER, HASAN, HÜSEYİN VE MEHDİ.”(Sünen-i İbn-i Mace, hadis no: 4077, Yenabi’ül-Mevedde, s.435, Savaik-ül Muhrika, s.309, Zehair-ül Ukba, s.15, Metalib-üs Sual, ikinci bab, el- Burhan fi Alamat-ül Mehdi, ikinci bab ve…)

HZ. MEHDİ (A.S.) PEYGAMBERLER GİBİ ÇOK ÜSTÜN AHLAKLIDIR

Ebu Salih Saibi, El-Fitan adlı eserinde Hazreti Müminlerin Emiri (sav)’den nakletmiştir: “HAZRETİ MEHDİ (AS) GÖRÜNÜM, AHLAK, HUY VE ÜSTÜN FAZİLETİYLE, ALLAH’IN ELÇİSİ (SAV)’NE PEK BENZEYECEKTİR.”
[El-Melahim ve El-Fitan, Bölüm 79]

… Aynen, kartal cinsinden Neşir kuşunun kanatlarıyla titremesi gibi ALLAH’TAN KORKACAKTIR. (El Kavlu-l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 51)

Hz. Mehdi (as) Allah’a karşı son derece boyun eğicidir. AHLAK BAKIMINDAN PEYGAMBER (SAV)’E BENZER. (Kıyamet Alametleri,  Berzenci, s.163)

Ahlakı benim ahlakım olan bir evladım (Hz.Mehdi (as)) çıkacak. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 21)

Peygamberimiz (sav)’in üstün ahlakı Kuran’da şöyle haber verilmiştir:

Şüphesiz sen üstün ve pek yüce bir ahlak üzerindesin. (Kalem Suresi, 4)

PEYGAMBERİMİZ (SAV) ÜMMETİNE, “HER NE OLURSA OLSUN, HZ. MEHDİ (A.S.)’I BULUP ONA TABİ OLMALARINI” BİLDİRMİŞTİR

Sizden veya sonra gelenlerden birisi ona (Hz. Mehdi (a.s.)’a) yetişirseKAR ÜZERİNDE SÜRÜNEREK DAHİ OLSA gelsin ona katılsın. Muhakkak ki onlar hidayet sancaklarıdır. (Ramuz El Ehadis, 1. cilt, s. 298, no:2)

Sizden ona kim yetişirse, KAR ÜZERİNDE SÜRÜNEREK DAHİ OLSA ONA GELSİN. ONA KATILSIN. Zira o, Mehdi’dir.(İbn Mace, Fiten, B 34, H 4082; İbn Ebi Şeybe, c. VII, sf. 527; Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 14)

Sonra Hz. Mehdi aleyhisselam’ın sıfatlarını sayarak buyurdu ki: “İÇİNİZDEKİ EN GENİŞ SIĞINAKTIR, İÇİNİZDE İLMİ EN ÇOK OLANDIR, VE DOSTLARINI, SEVDİKLERİNİ EN FAZLA ARAYIP SORANDIR. Allah’ım! Onun zuhurunu, hüzünlerin giderilmesine vesile kıl ve ümmetin dağınıklığını onunla topla! Eğer Allah seni muvaffak kılarsa ONUN BİATINA KOŞ (ONA TABİ OL) VE ONDAN ASLA VAZGEÇME. EĞER MUVAFFAK OLUR DA, ONA ULAŞIR VE HİDAYET OLURSAN ONDAN ASLA VAZGEÇME. ÂH – VE ELİYELE GÖĞSÜNÜ GÖSTEREREK – ONU NE DE ÇOK GÖRMEK İSTERDİM.” (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 252)

Ebi Şeybe ve Naim b. Hammad Fiten isimli eserde, İbni Mace ve Ebu Naim ise İbni Mes’ud’dan tahric ettiler. O dedi ki:

“O (Hz. Mehdi (a.s.)) arza sahip olur ve kendisinden önce baskı ve zulümle dolu olan arzı adaletle doldurur. SİZDEN O’NA KİM YETİŞİRSE, KAR ÜZERİNDE SÜRÜNEREK DAHİ OLSA GELSİN, O’NA KATILSIN. ZİRA O HZ. MEHDİ (A.S.)’DİR.” (Ahir zaman Mehdisinin Alametleri, Celalettin Suyuti, s. 14)

“Ey inananların Efendisi, bize senin Mehdin (a.s.) hakkında haber ver.” İnananların Efendisi dedi ki: “… O (MEHDİ (A.S.)) EN İYİ SIĞINAKTIR ARANIZDAKİ, EN İYİ BİLEN VE EN NAZİK OLANDIR. Ey Allah’ım, ona sadakat andını ızdıraptan çıkışın vesilesi yap ve ümmetin dağılmışlığını onun eliyle birleştir. SİZE İZİN VERİLDİĞİNDE BUNU YAPIN VE EĞER ONA (MEHDİ (A.S.)’A) ULAŞACAK BİR YOL BULACAK OLURSANIZ, ONDAN (MEHDİ (A.S)’DAN) BAŞKA YOL TUTMAYIN.” (Kitab-ül Gaybet, [Bihar-ul Envar, cilt 51], Ansariyan Yayıncılık, derleyen: Muhammed Bakır el-Meclisi, İran-Kum, 2003, s. 184)

Ebul Carud der ki: İmam Muhammed Bakır aleyhisselam bana şöyle buyurdu: “Ey Ebul Carud! Zaman o kadar geçecek ki şöyle söyleyecekler: “Öldü mü? Helak mı oldu? Veya hangi vadiye gitti?” Ve Mehdi’yi arzu edenler de şöyle söyleyecek: “Ne zaman zuhur edecek? Artık kemikleri çürüdü? İŞTE O ZAMAN ZUHURU BEKLEYİN VE ONUN ZUHUR ETTİĞİNİ DUYARSANIZ, BUZUN ÜZERİNDE SÜRÜNSENİZ DAHİ ONA ULAŞMAYA ÇALIŞIN.” (Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s .177)

HZ. MEHDİ (A.S.)’IN GELİŞİ TÜM İNSANLAR İÇİN BİR MÜJDEDİR

“HZ. MEHDİ İLE MÜJDELENİN. O Kureyş’ten ve Ehl-i Beyt’imden bir kişidir. O, insanların ihtilaf ve sosyal sarsıntılar içinde bulundukları bir sırada çıkar. O (Hz. Mehdi (a.s.)) yeryüzünü, kendinden önce zulüm ve baskı ile doldurulduğu gibi, adalet ve insanf ile (merhametle) doldurur. (Hz. Ebu Said el Hudri r.a. / Ramuz El-Ehadis 1. cilt, Sayfa 7, No 7) Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 13)

Bütün bunlar (ahir zaman alametleri) ülkelerin değişmeye uğrayacağı, kulların zayıf duruma düşeceği ve Hz. Mehdi (a.s.)’ın çıkmasından ümit kesileceği bir dönemde gerçekleşecektir. İşte o zaman benim soyumdan olan Kaim (Hz. Mehdi (a.s.)), bir kavimle ortaya çıkacak ve Allah, bu kavim aracılığıyla hakkı üstün getirip onların ilim kılınçları ile batılı söndürecektir… EY İNSANLAR, MEHDİ’NİN ÇIKIŞI İLE MÜJDELENİN.  Çünkü AIlah’ın vaadi gerçektir, boşa çıkmaz. O’nun hükmü geri çevrilmez. O, her şeyi hikmet üzere yapar ve her şeyi bilir. Allah’ın fethi yakındır.
(Yenabiu’l-Mevedde, sf. 440)

Ebu’l Hicaf da Peygamber’in (s.a.a) üç defa şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir: ”HZ. MEHDİ (A.S.) HUSUSUNDA MÜJDELER OLSUN SİZLERE. Halkın dağıldığı ve zorlukların baş gösterdiği zaman Hz. Mehdi (a.s.) zuhur edecektir. Zulüm ve sitemle dolan yeryüzünü adaletle dolduracaktır. Kulların kalbine Allah’a kulluğu yerleştirecek ve adaleti herkesi kaplayacaktır.(Peygamberin Ehl-i Beytinden Olan Hz. Mehdi (a.s.), s. 16; Bihar-ül Envar, c. 51, s. 74)

“İnsanlar, şiddetli bir korku üzerinde olmadıkça, Hz. Mehdi (as) ZUHUR etmez. Ondan önce zelzeleler, fitneler, insanların başına gelen belalar ve taun (veba) hastalığı zuhur edecektir… İşte o vakit (Hz. Mehdi (as)) zuhur edecektir. ONA (HZ. MEHDİ (A.S.)’A) YETİŞENE VE ONUN YARDIMCILARINDAN OLANLARA MÜJDELER OLSUN. Ona (Hz. Mehdi (as)’a) muhalefet edenlere ve emrine karşı gelenlere yazıklar olsun.” (Fera idu Fevaidi’l Fikr Fi’l İmam el-Mehdi el-Muhtazar)

Herkes onun (Hz. Mehdi (a.s.)’nin) çevresinde sevdiği çocuklarına içten sevgiyle bağlı bir babanın meclisinde ya da tebaasına merhametli bir kralın huzurunda gibi oturacak, neşe veren ayetleri ve müjdeleri sonsuz mutluluk yurdunda gösterecektir.(Seyyid Murtaza Müçtehidi Sistani, Nashr Almas Yayınları, s.257 )

… Bir hadis-i şerifte, Resulullah (sav) Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Küfür her yanı istila edip hükmü cemiyet içinde aşikarane işlenmedikçe, Hz. Mehdi (a.s.) zuhur etmez. Bu vakitte, vaki olan ise, küfrün istilasıdır. Onun kuvvetidir. İslam’ın ve Müslümanların dahi zaafıdır. Bu vakit, Resulullah (sav) Efendimizin, Ehl-i İslam’ın garib düşeceklerini anlattığı devirdir. ONLARA NE MUTLU. AYRICA, RESULULLAH (SAV) EFENDİMİZ ONLARI MÜJDELEMİŞTİR. (İmam-ı Rabbani, Mektubat-ı Rabbani, 2. cilt, 381. Mektup, s. 1184-1186)

Resulullah (sav)’in ümmeti arasından çıkanlar pek kamildirler. Yani Resulullah (sav)’in irtihali (vefatı) üzerinden bin sene geçtikten sonra isterse az olsunlar. Aradan bin sene geçtikten sonra, Hz. Mehdi (a.s.)’ın gelişi de bunun içindir. ONUN (Hz. Mehdi (a.s.)’ın) MÜBAREK KUDÜMÜNÜ (GELİŞİNİ), HATEM’ÜR-RÜSÜL RESULULLAH (SAV) MÜJDELEMİŞTİR. Hz. İsa (as) dahi aradan bin sene geçtikten sonra nüzul edecektir (inecektir). (İmam-ı Rabbani, Mektubat-ı Rabbani, c.1, s. 440)

HZ. MEHDİ (A.S.)’IN GELİŞİ, İNSANLAR İÇİN HER KONUDA KAYITSIZ ŞARTSIZ KESİN ÇÖZÜMDÜR

HZ. MEHDİ (a.s.) İMDADA GELEN VE FERYADRESDİR (FERYAD EDENİN YADIMINA KOŞAN, YARDIM EDENDİR). ALLAH, O’NU DÜNYADAKİ İNSANLARIN İMDADINA YETİŞMESİ İÇİN GÖNDERECEKTİR… (El-Mehdiyy-il Mev’ud, c. 1, s. 264, 275, 277, 285, 287, 288, 311, 318, c. 2, s. 11)

Dedi ki: Ey Emirülmüminin! Bu Mehdi kimdendir? Buyurdu ki: Beni Haşim’dendir, Arapların yüce dağının zirvesinden. O öyle bir denizdir ki ona giren kaybolur. KENDİSİNE SIĞINANLAR İÇİN AMANDIR..” (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 250)

Abdullah bin Zamre, İbn-i Mâti-i Himyeri (Kâ’b-ul Ahbar)’den nakleder ki şöyle dedi: “… Kıyam edecek (Kâim) olan Mehdi, Ali’nın soyundandır. O BU YERYÜZÜNÜ, YERYÜZÜNDEN BAŞKA BİR HALE GETİRECEKTİR… (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s .168-169)

Ebu Vâil der ki: Emirülmüminin aleyhisselam Hüseyn aleyhisselam’a bakarak şöyle buyurdu: “Benim bu oğlum seyyid (efendidir) ve Resulullah da onu seyyid diye adlandırmıştır. Ve Allah onun neslinden bir adam getirecek ki adı peygamberin adıdır. Hem yüzü hem de ahlakı peygambere benzer. Halkın gaflette olduğu ve hakkın ölüp zulümün ortaya çıktığı zamanda zuhur edecek. Vallahi eğer vaktinden önce zuhur ederse, onu öldürürler. GÖKTE OLAN VE YAŞAYANLAR ONUN ZUHURUYLA FERAHLAYACAKLARDIR. …Yeryüzü zulüm ve cefa ile dolduğu gibi, onu adâletle dolduracaktır.” (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 251)

Koyunların çobanlarından kaçması gibi insanlar ondan (Hz. Mehdi (a.s.)’dan) kaçacaklardır…

Daha sonra insanlar her yerde bir islahatçı aramaya başlarlar. ANCAK ONDAN (HZ. MEHDİ (A.S.)’DAN) BAŞKA KENDİLERİNE YARDIM EDECEK BİRİNİ BULAMADIKLARINDAN, ONA (HZ. MEHDİ (A.S.)’A) KOŞMAYA BAŞLARLAR… (Bihar ul-Envar, cilt. 52, S. 326)

Hz. Cafer Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: Halk her yerde (kurtarıcı) aramaya koyulur. ONDAN BAŞKASINI BULAMAYINCA YİNE ONA (HZ. MEHDİ’YE) DOĞRU KOŞARLAR. (Bihar, c. 52, s. 326)

İbni Münavi diyor ki: “DANYAL (A.S.)’İN KİTABINDA ŞÖYLE YAZILIDIR.” … HZ. MEHDİ (A.S.) ÇIKACAK ve ALLAH-U TEALA DAHA ÖNCE FESADA UĞRAYANLARI VE İMAN EHLİNİ ONUNLA (HZ. MEHDİ (A.S.) İLE) KURTARACAKTIR. Sünnetler onunla ihya edilecek… (Bu hadis Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman isimli kitabın Süleymaniye Kütüphanesi’nde bulunan el yazılı bir nüshasında mevcuttur.)

HZ. MEHDİ (A.S.), İNSANLARI BÜYÜK BİR BELADAN, HERKESİ İÇEREN VE KÖR BİR FİTNEDEN KURTARACAK. (El-Mehdiyy-il Mev’ud, c. 1, s. 264)

Şeyh Tusi’nin Gaybet’i: “Sonra Hz. Mehdi (a.s.)’nin yükselişi olacak… ALLAH ONUN (HZ. MEHDİ (A.S.)’NİN) VASITASIYLA YALANLARI ORTADAN KALDIRACAKTIR. ONUN (HZ. MEHDİ (A.S.)) VASITASIYLA, ŞİDDETİ ORTADAN KALDIRACAKTIR. O (Hz. Mehdi (a.s.)) boyunlarınızdaki esaret ayıbını kaldıracaktır.” (Kitab-ül Gaybet, [Bihar-ul Envar, cilt 51], Ansariyan Yayıncılık, Derleyen: Muhammed Bakır el-Meclisi, İran-Kum, 2003, s. 132)

HZ. MEHDİ (A.S.) BÜTÜN GAM VE ZULMETLERİ GİDERECEK GÜNEŞTİR.İhsanda bulunduğu zaman pek bereketli bir yağmurdur. (Muhammed B. Resul El Hüseyin El Berzenci, Kıyamet Alametleri, s. 188)

Evet DÜNYAYI FİTNE VE DÜŞMANLIK SARDIĞINDA, HER YER ZULÜM, FESAT VE YAĞMAYLA DOLDUĞUNDA, DALALET VE İNHİRAF KALELERİNİ YIKMAK (hakkı bırakıp batıla sapan odakları fikren etkisiz hale getirmek), KARANLIK VE TAŞ KALPLERİ TEVHİD, İNSANİYET VE ADALET NURUYLA AYDINLATMAK İÇİN ALLAH YÜCE ISLAHÇISINI (HZ. MEHDİ (a.s.)’Yİ) GÖNDERECEKTİR. (El-Mehdiyy-il Mev’ud, c. 1, s. 310)

Umm Hani der ki, Ebu Cafer (as)’a sordum “…” Dedi ki: “… (HZ. MEHDİ (A.S.)) KARANLIK BİR GECEDE PARILDAYAN/ALEV ALEV YANAN BİR METEOR GİBİ ORTAYA ÇIKACAKTIR. EĞER BU VAKTİ GÖRECEK OLURSANIZ, KALBİNİZ TESELLİSİNİ BULACAKTIR.” (Kitab-ül Gaybet, [Bihar-ul Envar, cilt 51], Ansariyan Yayıncılık, derleyen: Muhammed Bakır el-Meclisi, İran-Kum, 2003, s. 206)

BU DİN ELÇİLERİ, SELAH (HUZUR, RAHATLIK, DÜZELTME VE İYİLEŞTİRME) VE ADALET ELÇİLERİ ÖYLE BİR SEVİNÇ VE HOŞNUTLUK GETİRECEKLER Kİ, HZ. MEHDİ (A.S.)’IN ASHABININ AYAK BASTIĞI YER BAŞKA YERLERE KARŞI İFTİHAR EDECEK. (İkmal’üd Din. Bihar’ül Envar, c. 52, s. 327)

Haris bin Muğayre-i Nasrı der ki: İmam Caferi Sadık aleyhisselam’a, “İMAM (HZ. MEHDİ (A.S.)) NE İLE TANINIR?” diye arzedince şöyle buyurdu: HEYBET VE VAKAR İLE.BAŞKA NE İLE TANINIR? AYRICA HELAL VE HARAM İLE, HALKIN ONA OLAN İHTİYACI İLE VE ONUN HİÇKİMSEYE MUHTAÇ OLMAMASINDAN TANINIR… (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 283)

“Ey inananların Efendisi (sav), bize senin Mehdin (a.s.) hakkında haber ver.” İnananların Efendisi (sav) dedi ki: “… HERKES DEJENERE OLDUĞUNDA, (HZ. MEHDİ (A.S.)) SAFLIK MEKANI OLACAKTIR… BAŞI VAKAR İÇİNDE DİKTİR, ASALETİ EN SEÇKİN KARAKTERDE SEBATLA KÖKLEŞMİŞTİR…”(Kitab-ül Gaybet, [Bihar-ul Envar, c. 51], Ansariyan Yayıncılık, Derleyen: Muhammed Bakır el-Meclisi, İran-Kum, 2003, s. 184)

Amire bint-i Nufeyl der ki: İmam Hüseyn aleyhisselam’ın şöyle buyurduğunu duydum: “SİZLER BİRBİRİNİZDEN BERI (UZAK) OLDUĞUNUZU SÖYLEMEDİKÇE, BİRBİRİNİZİN YÜZÜNE TÜKÜRMEDİKÇE, BİRBİRİNİZİ TEKFİR ETMEDİKÇE VE BİRBİRİNİZE LÂNET OKUMADIKÇA beklediğiniz (Hz. Mehdi’nin zuhuru) vuku bulmayacaktır. Arzettim ki: ÖYLEYSE O ZAMANDA HİÇBİR HAYR YOKTUR. BUYURDU Kİ: “HAYRIN HEPSİ O ZAMANDADIR. KÂİM’İMİZ (HZ. MEHDİ) KIYAM EDECEK (ZUHUR EDECEK) VE BUNLARIN HEPSİNİ ORTADAN KALDIRACAKTIR.” (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 240)

Hz. Ali b. Ebi Talib (a.s) de şöyle buyuruyor: “Kâimimiz (Hz. Mehdi) kıyam edince İNSANLARIN KALBİNDEKİ DÜŞMANLIK VE İHTİLAF SEBEPLERİNİ KÖKTEN KAZIYACAKTIR. BÖYLECE GENEL BİR ASAYİŞ VE EMNİYET MEYDANA GELECEKTİR.” (Bihar-ul Envar, c. 52, s. 336)

Hişam bin Salim der ki: İmam Caferi Sadık aleyhisselam şöyle buyurdu: “Hz. Mehdi (a.s.)’ın zuhuruna kadar halkın her sınıfı halka hüküm sürecek. Öyle ki ARTIK HİÇ KİMSE “EĞER BİZ HÜKÜMET ETSEYDİK ADALETİ UYGULARDIK” DİYEMEYECEK. Daha sonra Kaim aleyhisselam hakk ve adalet ile kıyam edecek.”  (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 322)

60