“Fütühat-ül Mekkiye” isimli eserinde Muhyiddin Arabi el Endülüsi şöyle bildirmektedir:
- …Hz. Mehdi (a.s.), dini Peygamberin (s.a.v.) zamanında olduğu gibi aynen tatbik edecek. Yeryüzünden mezhepleri kaldıracak. Halis ve hakiki dinden başka hiç bir mezhep kalmayacak. ONUN (HZ. MEHDİ (A.S.)’NİN) DÜŞMANLARI İÇTİHAD ALİMLERİNİN TAKLİD EDENLERİ OLACAK. Çünkü onlar Hz. Mehdi (a.s.)’nin mezhep imamlarının tersine hükmettiğini gördüklerinde bundan HOŞLANMAYACAKLAR, FAKAT KARŞI DA GELMEYECEKLER… ONUN (HZ. MEHDİ (A.S.)’NİN ) KILINCI KARDAŞLARIDIR. Kılıcından korktukları için ister istemez hakimiyetine boyun eğecekler.
ONUN (HZ. MEHDİ (A.S.)’NİN) AÇIK DÜŞMANLARI FUKAHA (FIKIH ALİMLERİ) OLACAK. ÇÜNKÜ HALK ARASINDA BİR İMTİYAZLARI KALMAYACAK. HATTA AHKAM HUSUSUNDA İLİMLERİ DE AZALACAK. Bu imamın (Hz. Mehdi (a.s.)’nin) gelişiyle alimlerin hükümlerdeki anlaşmazlıkları da giderilecek… ŞAYET ELİNDE KILINÇ (İLİM) OLMASAYDI FAKİHLER ONUN (HZ. MEHDİ (A.S.)’NİN) ÖLÜMÜNE FETVA VERİRLERDİ. Lâkin Cenâb-ı Hak, onu (Hz. Mehdi (a.s.)’ı)keremiyle ve kılınç (kardeşleriyle) ile tathir edecek (temizleyecek), ONLAR ONA (Hz. Mehdi (a.s.)’a) İTAAT EDECEKLERDİR. ÇÜNKÜ HALK ARASINDA İMTİYAZLARI KALMAYACAK, HATTA AHKAM HUSUSUNDA İLİMLERİ DE AZALACAK. Mehdi’nin gelişiyle alimlerin hükümlerindeki ihtilâflar da giderilecek. Ondan (Hz. Mehdi (a.s.)’den) hem korkacaklar hem de birşeyler umacaklar. KALBEN ONDAN (HZ. MEHDİ (A.S.)’DEN) NEFRET EDECEKLER. FAKAT BUNA RAĞMEN İSTER İSTEMEZ HÜKMÜNÜ KABUL EDECEKLER.
(Medineli Allâme Muhammed b. Resul el-Hüseynî el-Berzencî, Kıyamet Alametleri, s. 187, Pamuk Yayıncılık)
- ÜMMETİMDEN BAŞI SARIKLI YETMİŞ BİN ALİM KİŞİ, DECCALE TABİ OLACAKLAR.(İmam Ahmed bin Ha nbel, Müsned, s. 796)
(Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, Kastamonu Lahikası, s. 80)
… BİR KISIM ZAHİRÎ ÜLEMALAR (hadislerin dış anlamlarına bakarak hüküm veren alimler), O RİVAYET VE HADÎSLERİN ZAHİRİNE (dış anlamlarına) BAKIP ŞÜPHEYE DÜŞMÜŞLER. VEYA SIHHATİNİ (doğruluğunu) İNKÂR EDİP VEYA HURAFEVARİ (hurafe gibi, masallarda anlatılan gerçek dışı bir şey gibi yanlış) BİR MANA VERİP ÂDETA MUHAL BİR SURETİ (adeta imkansız, aklın vicdani kanaatle karar verme özelliğini ortadan kaldıracak özelliklerde bir şahsı) BEKLER BİR TARZDA (anlattıkları için), AVAM-I MÜSLİMÎNE (böyle metafizik açıklamalara inanmada zorlanacakları veya bu sebeple hiç inanmayacakları için, halktan bilgisi olmayan Müslümanlara imani yönden) ZARAR VERİRLER.
- “… İMAM-I MEHDİ (A.S.) ÇIKTIĞI ZAMAN hasseten (özellikle, yalnızca, ayrıca, hususi olarak) FUKAHA (FIKIH ALİMLERİ) ONA (HZ. MEHDİ (A.S.)’YE) DÜŞMAN OLACAK. ONUN (HZ. MEHDİ (A.S.)’NİN) KILINCI KARDEŞLERİDİR. Elinde kılınç olmasa idi, -YANİ KARDEŞLERİ OLMASA İDİ- ZAMANIN FUKAHASI (FIKIH ALİMLERİ) ONUN (HZ. MEHDİ (A.S.)) KATLİYLE FETVA VERİRLERDİ. Lakin Cenâb-ı hak onu (Hz. Mehdi (a.s.)’yi) keremiyle ve kılınç (KARDEŞLERİYLE) ile tathir (temizlemek, yıkayıp pak etmek) edecek, onlar ona (Hz. Mehdi (a.s.)’ye) itimad edeceklerdir. HÜKMÜNÜ İNANMAYAN DA KABULE MECBUR OLUP AKSİNİ İZMAR (gizlemek, saklamak) EDECEKLER.”(Ramuz el-Hadis, age. 56, 73)
- Onun (Hz. Mehdi (a.s.)’nin) döneminde din tamamen rey’den arınmış olarak eski hüviyetini kazanacaktır. VERECEĞİ BİRÇOK HÜKÜMLERDE ULEMANIN MEZHEPLERİNE MUHALEFET EDECEKTİR. BUNDAN DOLAYI ONDAN (HZ. MEHDİ (A.S.)’DEN) UZAK DURACAKLARDIR. Zira zanlarına göre, gerçekten Allah imamlarından sonra bir müçtehid bırakmadığını kabulleneceklerdir…
(Muhyiddin Arabi, “Futuhat-El Mekkiye”, 66. bab, c. 3, s. 327- 328)
İmam Rabbani bu konuda şöyle demektedir:
Geleceği vaad edilen Mehdi dinin tervicini (değerini artırmayı), sünnetin ihyasını (yeniden canlandırmasını) murad ettiği (istediği) zaman; bid’at ehl-i ile ameli adet edinen, hasene zannı ile dini karıştıran (dinin aslında, özünde olmayan şeyleri, dinin emri olduğunu zanneden bazı insanlar) hayretle söyle diyecektir: BU KİMSE (HZ. MEHDİ (A.S.)) DİNİMİZİ KALDIRMAK VE ŞERİATIMIZI İZALE (MAHVETMEK) İSTİYOR.
(Mektubat-i Rabbani, 1/535)