İncil’de ahir zaman ve Hz. İsa (as)’ın ikinci gelişi ile ilgili, çok sayıda açıklamaya rastlamak mümkündür. Günümüzdeki İncil’in bazı bölümleri bozulmuş olsa da, Kuran ayetleri ve Peygamberimiz (sav)’in hadislerine uygun kısımlarında, Hz. İsa (as)’ın gelişinden önce ve sonra belirecek doğa olayları, toplumsal hadiseler anlatılmaktadır.
Peygamberimiz (sav)’in bildirdiği gibi Hz. İsa (as), dünya üzerindeki dinsizliği temsil eden deccal (antikrist) ile çok büyük bir mücadele yürütüp, onu yenecek ve yeryüzünde din ahlakının tam olarak hakim olduğu, kutlu bir dönemin başlamasını sağlayacaktır.
Peygamberimiz (sav)’in hadislerine göre Hz. Mehdi (as), Hz. İsa (as) ile buluşacak, ikisi birlikte namaz kılacaklardır. Bir rivayette ise, Hz. Mehdi (as)’ın Hz. İsa (as)’ı tanıyıp halka takdim edeceği nakledilmiştir. Hz. Mehdi (as) ve Hz. İsa (as) belirli bir dönem yeryüzünde birlikte hüküm sürecekler ve deccali fikir sistemini de birlikte yardımlaşarak ortadan kaldıracaklardır. (Doğrusunu Allah bilir.)
Hz. İsa (as) ile Hz. Mehdi (as) aynı dönemde -ahir zamanda- birlikte bulunacakları için, tıpkı kıyamet alametleri ve Hz. Mehdi (as)’ın çıkış alametleri gibi, Hz. İsa (as)’ın yeryüzüne ikinci kez gelişini haber veren alametler de ortaktır. Aynı dönemi tarif eden bu anlatımlar, hem Hz. Mehdi (as)’ın hem de Hz. İsa (as)’ın ikinci gelişinin işaretleridir. İncil’de yer alan söz konusu haberlerin doğruluğundan kesin olarak emin olamasak da, Kuran ayetleri ve Peygamberimiz (sav)’in sahih hadisleri ile son derece mutabık açıklamalar olmaları dikkat çekicidir.
Bu benzerlikler göz önünde bulundurulduğunda, İncil’e göre de, ahir zaman tariflerinin hemen hepsinin, birbiri peşi sıra günümüzde ortaya çıktığını görmekteyiz. Böylece içinde yaşadığımız zamanın, Hz. Mehdi (as)’ın çıkması beklenen dönem olduğunu, başta İslami kaynaklar olmak üzere, Tevrat ve İncil’e dayanarak da söylemek mümkündür.
İncil’de Hz. Mehdi (as)’ın Çıkışından Önceki Dönem
Hz. Mehdi (as)’ın geleceği dönemi tarif eden ahir zaman alametleri, aynı zamanda Hz. İsa (as)’ın yeryüzüne ikinci gelişinin de alametleridir. İncil’de de ahir (son) zaman olarak anlatılan bu dönem, kimi zaman açık ifadelerle, kimi zaman da işari anlatımlarla açıklanmaktadır. İncil’deki bu ifadelere bakıldığında, Hz. Mehdi (as)’ın çıkışından önceki bu dönemde, ahlaki ve sosyal bir bozulma yaşanacağı, büyük savaşların olacağı, dehşet veren felaketlerin vuku bulacağı, gökyüzünde sıradışı olayların meydana geleceği, insanların din ahlakından uzaklaşacakları, adaletsizlik ve haksızlığın yaygınlaşacağı, samimi olarak iman edenlerin baskı göreceği, huzur ve güvenliğin yerini kargaşa ve tedirginliğin alacağı görülmektedir. Ayrıca ahir zamanın özelliği olarak, her çağda rastlanabilen ahlaki bozukluklar, bu dönemde en yaygın ve en şiddetli olarak yaşanacaktır.
İncil’deki bu alametlerden bir kısmı şöyledir:
-
Dinsizliğin Yaygınlaşması:
O zaman birçok kişi imandan sapacak… (Matta, 24:10)
… Son zamanlarda bazıları… imandan dönecek. (Pavlus’tanTimoteos’a I. Mektup, 4:1)
… İmandan dönüş başlamadıkça… o gün gelmeyecektir. (Pavlus’tan Selaniklilere II. Mektup, 2:3)
… “Dünyanın son günlerinde… Allah’sızlığa yönelip kendi tutkularına göre yaşayanlar olacaktır.” (Yahuda’nın Mektubu, 1:18)
Şunu bil ki son günlerde… gerçeğe karşı gelirler. Düşünceleri yozlaşmış, iman konusunda reddedilmiş insanlardır. (Pavlus’tan Timoteos’a II. Mektup, 3:1, 8)
Yazılmış olduğu gibi: “Doğru kimse yok, tek kişi bile yok. Anlayan kimse yok, Allah’ı arayan yok. Hepsi saptı, tümü yararsız oldu. İyilik eden yok, tek kişi bile!” (Pavlus’tan Romalılara Mektup, 3:10-12)
Onlara özgürlük vaat ederler, oysa kendileri yozlaşmışlığın kölesidirler. Çünkü insan neye yenilirse onun kölesi olur. (Petrus’un II. Mektubu, 2:19)
Allah’ı tanımakta yarar görmedikleri için [Allah’ı tenzih ederiz], Allah onları yararsız düşüncelere, yakışıksız davranışlara terk etti… Allah’ın buyruğunu bildikleri halde, bu kötü davranışları yalnız yapmakla kalmıyor, yapanları da onaylıyorlar. (Pavlus’tan Romalılara Mektup, 1:28, 32)
-
Yaratılışın İnkar Edilmesi, Pagan Felsefelerin Savunulması:
Ne var ki, göklerin çok önceden Allah’ın sözüyle var olduğunu, yerin sudan ve su aracılığıyla yaratıldığını bile bile unutuyorlar. (Petrus’un II. Mektubu, 3:5)
Ölümsüz Allah’ın Yüceliği yerine ölümlü insana, kuşlara, dört ayaklılara, sürüngenlere benzeyen putları yeğlediler… Allah’la ilgili gerçeğin yerine yalanı koydular. Yaratan’ın yerine yaratığa tapıp kulluk ettiler [Allah’ı tenzih ederiz]. Oysa Allah sonsuza dek övülmeye layıktır! Amin. (Pavlus’tan Romalılara Mektup, 1:23-25)
Ne var ki, eskiden Allah’ı tanımadığınız zamanlarda, gerçek olmayan ilahlara kölelik ettiniz. Şimdiyse Allah’ı tanıdınız [Allah’ın varlığının delillerini gördünüz]… Öyleyse nasıl oluyor da bu değersiz, etkisiz ilkelere dönüyorsunuz? Yeniden onların kölesi mi olmak istiyorsunuz? (Pavlus’tan Galatyalılara Mektup, 4:8-9)
Allah’ı bildikleri halde O’nu Allah olarak yüceltmediler [Allah’ı tenzih ederiz], O’na şükretmediler. Tersine, düşüncelerinde budalalığa düştüler; anlayışsız yüreklerini karanlık bürüdü. Akıllı olduklarını ileri sürerken akılsız olup çıktılar. (Pavlus’tan Romalılara Mektup, 1:21-22)
-
Allah’a Şirk Koşmanın Yaygınlaşması:
Geriye kalan insanlar, yani bu belalardan ölmemiş olanlar, kendi elleriyle yaptıkları putlardan dönüp tövbe etmediler. Cinlere ve göremeyen, işitemeyen, yürüyemeyen altın, gümüş, tunç, taş, tahta putlara tapmaktan vazgeçmediler. (Vahiy, 9:20)
Son zamanlarda bazıları imandan irtidat edip (dinden çıkıp), aldatıcı ruhları ve cinlerin öğretişini dinleyecekler. (Pavlus’tan Timoteos’a I. Mektup, 4:1)
Ölümsüz Allah’ın Yüceliği yerine ölümlü insana, kuşlara, dört ayaklılara, sürüngenlere benzeyen putları yeğlediler… Allah’la ilgili gerçeğin yerine yalanı koydular. Yaratan’ın yerine yaratığa tapıp kulluk ettiler [Allah’ı tenzih ederiz]… (Pavlus’tan Romalılara Mektup, 1:23-25)
… Aranızda Balam’ın öğretisine bağlı olanlar var. Putlara sunulan kurbanların etini yemeleri, fuhuş yapmaları için… öğreten Balam’dı. (Vahiy, 2:14)
-
Allah’ın Emir ve Yasaklarına Uymamaları ve Engelleyici Olmaları:
… Rab’bin yetkisini hiçe sayıyorlar… (Yahuda’nın Mektubu, 1:8)
… Günaha doymazlar… (Petrus’un II. Mektubu, 2:14)
Vay halinize, ey Yasa [Allah’ın emir ve yasaklarının] uzmanları! Bilgi kapısının anahtarını alıp götürdünüz. Kendiniz bu kapıdan girmediniz, girmek isteyenlere de engel oldunuz. (Luka, 11:52)
-
Dini Değerlere Saygının Kalmaması:
… Yüce varlıklara sövüyorlar… Bu kişiler anlamadıkları herşeye sövüyorlar. Öte yandan, akıldan yoksun hayvanlar gibi iç güdüleriyle anladıkları ne varsa, onları yıkıma götürüyor. (Yahuda’nın Mektubu, 1:8-10)
-
Dini, Menfaatlerine Alet Eden Kişilerin Ortaya Çıkması:
Çünkü öyle bir zaman gelecek ki, sağlam öğretiye dayanamayacaklar. Kulaklarını okşayan sözler dinleyebilmek için çevrelerine, kendi arzularına uygun öğretmenler toplayacaklar… (Pavlus’tan Timoteos’a II. Mektup, 4:3-4)
Birçok sahte peygamber türeyecek ve bunlar birçok kişiyi saptıracak. (Matta, 24:11)
İsa, Zeytin Dağı’nda otururken öğrencileri yalnız olarak yanına geldiler. “Söyle bize” dediler, “Bu dediklerin ne zaman olacak, senin gelişini ve çağın bitimini gösteren belirti ne olacak?” İsa onlara şu karşılığı verdi: “Sakın kimse sizi saptırmasın! Birçokları, ‘Mesih benim’ diyerek benim adımla gelip birçok kişiyi aldatacaklar.’ (Matta, 24:3-5; Markos, 13:3-5)
Eğer o zaman biri size, ‘İşte Mesih burada’, ya da ‘İşte şurada’ derse, inanmayın. Çünkü sahte mesihler, sahte peygamberler türeyecek; bunlar büyük belirtiler ve harikalar yapacaklar. Öyle ki, ellerinden gelse, seçilmiş olanları bile saptıracaklar. İşte size önceden söylüyorum. Bunun için size, ‘İşte Mesih çölde’ derlerse gitmeyin. ‘Bakın, iç odalarda’ derlerse inanmayın. (Matta, 24:23-26; Markos, 13:21-22)
… Sahte peygamberler vardı; tıpkı sizin de aranızda yanlış öğreti yayanlar olacağı gibi… Gizlice aranıza yıkıcı öğretiler sokacaklar. Böyleleri kendi başlarına ani bir yıkım getirecek. Birçokları da onların sefahatine kapılacak. Onların yüzünden gerçeğin yoluna sövülecek. Açgözlülüklerinden ötürü uydurma sözlerle sizi sömürecekler… (Petrus’un II. Mektubu, 2:1-3
-
Dinin Özünden Uzaklaşmaları, Bidatlara Uymaları:
Çünkü öyle bir zaman gelecek ki, sağlam öğretiye dayanamayacaklar… Kulaklarını gerçeğin sesine tıkayacak, dönüp efsanelere dalacaklar. (Pavlus’tan Timoteos’a II. Mektup, 4:3-4)
Son zamanlarda bazıları… Allah’ın iman eden ve gerçeği bilenlerin şükranla yemesi için yarattığı yiyeceklerden çekinmek gerektiğini buyuracaklar. (Pavlus’tan Timoteos’a I. Mektup, 4:1, 3)
Böylece kuşaktan kuşağa aktardığınız törelerle Allah’ın sözünü geçersiz kılıyorsunuz [Allah’ı tenzih ederiz]. Buna benzer daha birçok şey yapıyorsunuz. (Markos, 7:13)
-
Fitnelerin Artması:
… Aranızda yanlış öğreti yayanlar olacağı gibi. Bunlar… gizlice aranıza yıkıcı öğretiler sokacaklar. Birçok kişi de onların sefahatine kapılacak. Onların yüzünden gerçeğin yoluna leke sürülecektir. (Petrus’un II. Mektubu, 2:1-2)
İnsanı günaha düşüren tuzaklardan ötürü vay dünyanın haline! Böyle tuzakların olması kaçınılmazdır. Ama bu tuzaklara aracılık eden kişinin vay haline! (Matta, 18:7; Luka, 17:1)
O zaman birçok kişi imandan sapacak… kötülüklerin çoğalmasından ötürü birçoklarının sevgisi soğuyacak. (Matta, 24:10, 12)
Bu küstah, dik başlı kişiler yüce varlıklara sövmekten korkmazlar… Sizinle yiyip içerken kendi hilelerinden zevk alırlar… Günaha doymazlar. Kararsız kişileri ayartırlar… (Petrus’un II. Mektubu, 2:10-14)
-
Batıl İnançların Yaygınlaşması:
… Büyü… yapmaktan da tövbe etmediler. (Vahiy, 9:21)
Son zamanlarda… aldatıcı ruhları ve cinlerin öğretişini dinleyecekler. (Pavlus’tan Timoteos’a I. Mektup, 4:1)
Çünkü öyle bir zaman gelecek ki, sağlam öğretiye dayanamayacaklar… (Pavlus’tan Timoteos’a II. Mektup, 4:3)
-
Münafıkların Artması:
… Son günlerde… hain, aceleci, kendini beğenmiş, Allah’tan çok eğlenceyi seven, Allah yolundaymış gibi görünüp bu yolun gücünü inkar edenler olacaklar. Böylelerinden uzak dur. (Pavlus’tan Timoteos’a II. Mektup, 3:1, 4-5)
Sizi Mesih’in lütfuyla çağıranı bırakıp değişik bir müjdeye böylesine çarçabuk dönmenize şaşıyorum. Gerçekte başka bir müjde yoktur. Ancak aklınızı karıştırıp Mesih’in Müjdesi’ni çarpıtmak isteyenler vardır. (Pavlus’tan Galatyalılara Mektup, 1:6-7)
-
Samimi Olarak İman Edenlerin Baskı görmesi:
Benim adımdan [Hz. İsa (as)’ın adından] ötürü kralların ve valilerin önüne çıkarılacaksınız… Anne babalarınız, kardeşleriniz, akraba ve dostlarınız bile sizi ele verecek ve bazılarınızı öldürtecekler. Benim adımdan ötürü herkes sizden nefret edecek… Dayanmakla canlarınızı kazanacaksınız. [Hz. Mehdi (as) ve talebeleri de bu şekilde zorluk çekecekler.] (Luka, 21:12, 16-19)
Bütün bunlar, doğum sancılarının başlangıcıdır. O zaman sizi sıkıntıya sokacak, öldürecekler. Benim adımdan [Hz. İsa (as)’ın adından] ötürü bütün uluslar sizden nefret edecek. (Matta, 24:8-9)
… İnsanlar sizi mahkemelere verecekler… Benden ötürü valilerin ve kralların önüne çıkarılacak, böylece onlara tanıklık edeceksiniz… Benim adımdan [Hz. İsa (as)’ın adından] ötürü herkes sizden nefret edecek… (Markos, 13:9, 13)
… Size Peygamberler, bilge kişiler ve din bilginleri gönderiyorum. Bunlardan kimini öldüreceksiniz… Kimini kamçılayacak [eziyet edecek], kentten kente kovalayacaksınız. (Matta, 23:34)
[Hz. İsa (as):] “Benim yüzümden [Allah rızası için bana uyduğunuzdan dolayı] insanlar size sövüp zulmettikleri, yalan yere size karşı her türlü kötü sözü söyledikleri zaman ne mutlu size! Sevinin, sevinçle coşun! Çünkü göklerdeki ödülünüz büyüktür. Sizden önce yaşayan Peygamberlere de böyle zulmettiler.” (Matta, 5: 11-12)
[Hz. İsa (as):] “İşte, sizi koyunlar gibi kurtların arasına gönderiyorum. Yılan gibi zeki, güvercin gibi saf olun. İnsanlardan sakının. Çünkü sizi mahkemelere verecekler… sizi kamçılayacaklar [eziyet edecekler]. Benden ötürü [Allah rızası için bana uyduğunuzdan dolayı] valilerin, kralların önüne çıkarılacaksınız… (Matta, 10:16-18)
-
Depremlerin Artması:
… Korkmayın sakın! Bunların olması gerek, ama bu daha son demek değildir… depremler olacak. Bütün bunlar, doğum sancılarının başlangıcıdır. (Matta, 24:6-8)
Şiddetli depremler… olacak. (Luka, 21:11)
… Günler gelecek ki, o vakit burada yıkılmadık taş üstünde taş kalmayacaktır. (Luka, 21:6)
Öylesine büyük bir deprem oldu ki, insan yeryüzünde oldu olalı bu kadar büyük bir deprem olmamıştı. Büyük kent üçe bölündü. Uluslara ait kentler de yerle bir oldu. (Vahiy, 16:18-19)
… Yer yer depremler… olacak. (Markos, 13:8)
-
Kıtlık Olması:
… Korkmayın sakın! Bunların olması gerek, ama bu daha son demek değildir… yer yer kıtlıklar… olacak. Bütün bunlar, doğum sancılarının başlangıcıdır. (Matta, 24:6-8)
… Yer yer kıtlıklar… olacak. (Luka, 21:11)
… Kıtlıkla… ölüm saçmak için… yeryüzünün dörtte biri üzerinde yetki verildi. (Vahiy, 6:7)
… Kıtlıklar olacak. (Markos, 13:8)
-
Kasırga ve Tsunami Dalgalarının Olması:
… Yeryüzünde uluslar denizin ve dalgaların uğultusundan şaşkına dönecek, dehşete düşecekler. (Luka, 21:25)
-
Volkan Patlamalarının Olması:
… Onda gökler büyük gürültü ile zeval bulacaklar ve unsurlar yanarak eriyecekler, yer ve onda olan işler yanıp biteceklerdir. (Petrus’a II. Mektup, 3:10)
Lut’un günlerinde de durum aynıydı. İnsanlar yiyip içiyor, alıp satıyor, tohum ekiyor, ev yapıyorlardı. Ama Lut’un Sodom’dan ayrıldığı gün gökten ateşle kükürt yağdı ve hepsini yok etti. İnsanoğlu’nun [Hz. İsa (as)’ın] ortaya çıkacağı gün [gelişi öncesinde] durum aynı olacaktır. (Luka, 17: 28-30)
-
Fırtına ve Şimşeklerin Artması:
… O zaman gök gürlemeleri ve uğultular işitildi, şimşekler çaktı ve yer sarsıldı. (Vahiy, 8:5)
O anda şimşekler çaktı, uğultular ve gök gürlemeleri işitildi. Yer sarsıldı ve şiddetli bir dolu fırtınası koptu. (Vahiy, 11:19)
Nuh’un günlerinde nasıl olduysa, İnsanoğlu’nun [Hz. İsa (as)’ın] günlerinde [gelişi öncesinde] de öyle olacak. Nuh’un gemiye bindiği güne dek insanlar yiyip içiyor, evlenip evlendiriliyorlardı. Sonra tufan gelip hepsini yok etti. (Luka, 17:26-27)
-
Şiddetli Dolu Yağışının Olması:
İnsanların üzerine gökten tanesi yaklaşık kırk kilo ağırlığında iri dolu yağdı. Dolu belası öyle korkunçtu ki… (Vahiy, 16:21)
-
Doğal Afetlerle Yeryüzü Şekillerinin Değişmesi:
Bütün adalar ortadan kalktı, dağlar yok oldu. (Vahiy, 16:20)
… Her dağ, her ada yerinden sökülüp alındı. (Vahiy, 6:14)
-
Toprak Kaymalarının Olması:
Dağlara, kayalara, “Üzerimize düşün!” dediler… (Vahiy, 6:16)
-
Gökyüzünde Olağanüstü Olayların Yaşanması:
… Onda gökler büyük gürültü ile zeval bulacaklar… (Petrus’a II. Mektup, 3:10)
… Gökte olağanüstü belirtiler olacak. (Luka, 21:11)
Gökyüzü dürülen bir tomar gibi ortadan kalktı… (Vahiy, 6:14)
-
Meteor Yağmurlarının Olması:
İncir ağacı, güçlü bir rüzgarla sarsıldığında nasıl ham incirlerini dökerse, gökteki yıldızlar da öylece yeryüzüne düştü. (Vahiy, 6:13)
-
Güneş ve Ay’da Alametler Belirmesi:
Güneş’te, Ay’da ve yıldızlarda belirtiler görülecek… (Luka, 21:25)
-
Kuraklık Olması:
… Güneş’e, insanları ateşle yakıp kavurma gücü verildi. İnsanlar korkunç bir ısıyla kavruldular. (Vahiy, 16:8-9)
-
Yangınların Artması:
… Yerin üçte biri, ağaçların üçte biri ve bütün yeşil otlar yandı. (Vahiy, 8:7)
-
Salgın Hastalıkların Olması:
… Salgın hastalıklar… olacak. (Luka, 21:11)
… Vebayla… ölüm saçmak için yeryüzünün dörtte biri üzerinde yetki verildi. (Vahiy, 6:7)
Onun çocuklarını salgın hastalıkla öldüreceğim. O zaman… gönülleri ve yürekleri denetleyenin Ben olduğumu bilecekler… (Vahiy, 2:23)
-
Çekirgelerin Musallat Olması:
Dumanın içinden yeryüzüne çekirgeler yağdı. Bunlara yeryüzündeki akreplerin gücüne benzer bir güç verilmişti. Çekirgelere yeryüzündeki otlara, herhangi bir bitki ya da ağaca değil de, yalnız alınlarında Allah’ın mührü bulunmayan insanlara zarar vermeleri söylendi. (Vahiy, 9:3-4)
O günlerde… çekirgelerin görünümü, savaşa hazırlanmış atlara benziyordu… Kanatlarının sesi savaşa koşan çok sayıda atlı arabanın sesine benziyordu… insanlara beş ay zarar verecek güce sahiptiler. (Vahiy, 9:6-10)
-
Savaşlar ve Büyük Deniz Kazalarıyla Denizlerde Canlılığın Tahrip Olması:
… Alev alev yanan, dağ gibi büyük bir kütle denize atıldı. Denizin üçte biri kana dönüştü. Denizdeki canlı yaratıkların üçte biri öldü… (Vahiy, 8:8-9)
… Deniz, ölü kanına benzer bir kana dönüştü ve içindeki bütün canlılar öldü. (Vahiy, 16:3)
-
İnsanlara Dehşet Veren Felaketlerin Yaşanması:
Dünyanın üzerine gelecek felaketleri bekleyen insanlar korkudan bayılacak… (Luka, 21:26)
Dünya kralları, büyükleri, komutanları, zenginleri, güçlüleri, özgürü kölesi herkes mağaralara, dağlardaki kayaların arasına gizlendiler. (Vahiy, 6:15)
-
(Keban Barajı ile) Fırat Nehri’nin Suyunun Azalması:
Altıncı melek tasını büyük Fırat Irmağı’na boşalttı. Gündoğusundan gelen kralların yolu açılsın diye ırmağın suları kurudu. (Vahiy, 16:12)
-
Büyük Savaşların Olması:
Savaş gürültüleri, savaş haberleri duyunca korkmayın. Bunların olması gerek, ama bu daha son demek değildir. Ulus ulusa, devlet devlete savaş açacak… Bunlar, doğum sancılarının başlangıcıdır. (Markos, 13:7-8)
Savaş gürültüleri, savaş haberleri duyacaksınız. Korkmayın sakın! Bunların olması gerek, ama bu daha son demek değildir. Ulus ulusa, devlet devlete savaş açacak… (Matta, 24:6-7)
“Savaş ve isyan haberleri duyunca telaşlanmayın. Önce bunların olması gerek. Ama son hemen gelmez.” Sonra [Hz. İsa (as)] onlara şöyle dedi: “Ulus ulusa, devlet devlete savaş açacak.” (Luka, 21:9-10)
-
Dünyada Barışın Ortadan Kalkması:
… Dünyadan barışı kaldırma yetkisi verildi. Bunun sonucu olarak insanlar birbirlerini boğazlayacaklar… (Vahiy, 6:4)
-
İsyan Olaylarının Artması:
… İsyan haberleri duyunca telaşlanmayın. Önce bunların olması gerek. Ama son hemen gelmez. (Luka, 21:9)
-
Bozgunculuk, Bölücük Yapanların Artması:
Size demişlerdi ki: “Dünyanın son günlerinde… Allah’sızlığa yönelip kendi tutkularına göre yaşayanlar olacaktır.” Bunlar bölücü… kişilerdir. (Yahuda’nın Mektubu, 1:18-19)
Yeryüzüne barış getirmeye mi geldiğimi sanıyorsunuz? Size hayır diyorum, ben ayrılık getirmeye geldim. (Luka, 12:51-52)
Bundan böyle bir evde beş kişi, ikiye karşı üç, üçe karşı iki bölünmüş olacak… (Luka, 12:52)
-
Kin ve Düşmanlığın Artması:
Kardeş kardeşini, baba çocuğunu ölüme teslim edecek. Çocuklar anne babalarına başkaldırıp onları öldürtecek. (Markos, 13:12)
… İnsanlar birbirlerini boğazlayacaklar… (Vahiy, 6:4)
Allah’ı tanımakta yarar görmedikleri için [Allah’ı tenzih ederiz], Allah onları yararsız düşüncelere, yakışıksız davranışlara terk etti. Her türlü haksızlık, kötülük, açgözlülük ve kinle doldular. Kıskançlık, öldürme hırsı, çekişme, hile ve kötü niyetle doludurlar. (Pavlus’tan Romalılara Mektup, 1:28-29)
-
İbadet Yerlerinin Yıkılması:
Bazı kişiler mescidin nasıl güzel taşlar ve adaklarla süslenmiş olduğundan söz edince İsa, “Burada gördüklerinize gelince, öyle günler gelecek ki, taş üstünde taş kalmayacak, hepsi yıkılacak!” dedi. (Luka, 21:5-6)
-
Ölümlerin Artması:
… Bunlara kılıçla, kıtlıkla, vebayla ve yeryüzünün vahşi hayvanlarıyla ölüm saçmak için yeryüzünün dörtte biri üzerinde yetki verildi. (Vahiy, 6:7)
… Aşağıda, yeryüzünde belirtiler, kan, ateş ve duman bulutları görülecek. (Elçilerin İşleri, 2:19)
-
Savaşlarda Teknolojik Araç ve Silahların Kullanılması:
… Ateş, gökyakut ve kükürt renginde göğüs zırhları kuşanmışlardı. Atların başları aslan başına benziyordu. Ağızlarından ateş, duman, kükürt fışkırıyordu… Bunların ağzından fışkıran ateş, duman ve kükürtten, bu üç beladan [insanlar] öldü. Atların gücü ağızlarında ve kuyruklarındadır. Yılanı andıran kuyruklarının başıyla zarar verirler. (Vahiy, 9:17-19)
… Ben dünyaya ateş yağdırmaya geldim… (Luka, 12:49)
-
Cinayetlerin Yaygınlaşması:
Adam öldürmekten… tövbe etmediler. (Vahiy, 9:21)
Kardeş kardeşi, baba çocuğunu ölüme teslim edecek. Çocuklar anne babaya başkaldırıp onları öldürtecek. (Matta, 10:21)
-
Fuhuşun Yaygınlaşması:
… Fuhuş… yapmaktan da tövbe etmediler. (Vahiy, 9:21)
… Gördükleri düşlere dayanarak öz bedenlerini kirletiyorlar… (Yahuda’nın Mektubu, 1:8)
Gözleri zinayla doludur… (Petrus’un II. Mektubu, 2:14)
… Bu kadın öğretisiyle kullarımı saptırıp fuhuş yapmaya, putlara sunulan kurbanların etini yemeye yöneltiyor. Tövbe etmesi için ona bir süre tanıdım, ama fuhuş yapmaktan tövbe etmek istemiyor. (Vahiy, 2:20-21)
-
Evlilik Dışı İlişkilerin Artması:
Son zamanlarda bazıları imandan irtidat edip (dinden çıkıp), aldatıcı ruhları ve cinlerin öğretişini dinleyecekler… evlenmeyi men edecekler… (Pavlus’tan Timoteos’a I. Mektup, 4:1-3)
-
Hırsızlığın Artması:
… Hırsızlık yapmaktan da tövbe etmediler. (Vahiy, 9:21)
-
Sahtekarlığın Artması:
… Sizinle yiyip içerken kendi hilelerinden zevk alırlar. (Petrus’un II. Mektubu, 2:13)
… Kötüler ve sahtekarlar, aldatarak ve aldanarak gittikçe daha beter olacaklar. (Pavlus’tan Timoteos’a II. Mektup, 3:13)
… Ağızlarından kurumlu sözler çıkar, başkalarını kendi çıkarları için överler. (Yahuda’nın Mektubu, 1:16)
-
Vicdanların Körelmesi:
Son zamanlarda… yalan söyleyenlerin ikiyüzlülüğü ile vicdanları dağlanacak. (Pavlus’tan Timoteos’a I. Mektup, 4:1-2)
Bu konuda söyleyecek çok sözümüz var, ama kulaklarınız uyuştuğu için anlatmak zor. (İbranilere Mektup, 5:11)
-
Ahlaksız ve Amaçsız Yaşamaları:
Köpüğünü savuran denizin azgın dalgaları gibi ayıplarını çevreye savururlar. Serseri yıldızlar gibidirler… (Yahuda’nın Mektubu, 1:13)
Onlar İsa’ya “Bu olaylar nerede olacak…?” diye sordular. O da “Leş neredeyse, akbabalar oraya üşüşecek.” dedi. (Luka, 17:37; Matta, 24:28)
Bu yüzden Allah, birbirlerinin bedenlerini aşağılasınlar diye, onları yüreklerinin tutkuları içinde ahlaksızlığa teslim etti. (Pavlus’tan Romalılara Mektup, 1:24)
Allah’ı tanımakta yarar görmedikleri için [Allah’ı tenzih ederiz], Allah onları yararsız düşüncelere, yakışıksız davranışlara teslim etti. (Pavlus’tan Romalılara Mektup, 1:28)
… Gündüzün zevk alemlerine dalmayı eğlence sayarlar. Birer leke ve yüzkarasıdırlar. Sizinle yiyip içerken kendi hilelerinden zevk alırlar. (Petrus’un II. Mektubu, 2:13)
-
İnsanlar Arasında Sevginin Azalması:
O zaman… kötülüklerin çoğalmasından ötürü birçoklarının sevgisi soğuyacak. (Matta, 24:10, 12)
Şunu bil ki, son günlerde çetin anlar olacaktır. İnsanlar… kutsallıktan ve sevgiden yoksun… olacaklar. (Pavlus’tan Timoteos’a II. Mektup, 3:1-3)
-
Maneviyattan Uzak Olmaları:
Bunlar hep yakınıp söylenir, kendi tutkularının peşinden giderler. Ağızlarından kurumlu sözler çıkar, başkalarını kendi çıkarları için överler. Ama siz sevgili kardeşlerim… İsa Mesih’in elçileri tarafından söylenen sözleri anımsayın. Size demişlerdi ki: “Dünyanın son günlerinde alay edenler Allah’sızlığa yönelip kendi tutkularına göre yaşayanlar olacaktır.” Bunlar bölücü, insan doğasıyla sınırlı, Allah inancından yoksun kişilerdir. (Yahuda’nın Mektubu, 1:16-19)
… Yürekleri nasırlaştırıldı. Yazılmış olduğu gibi: “Allah onlara uyuşukluk ruhu verdi; bugüne dek görmeyen gözler, duymayan kulaklar verdi.” (Pavlus’tan Romalılara Mektup, 11:7-8)
Şunu bil ki, son günlerde… Allah’tan çok eğlenceyi seven, Allah yolundaymış gibi görünüp bu yolun gücünü inkar edenler olacaklar. Böylelerinden uzak dur. (Pavlus’tan Timoteos’a II. Mektup, 3:1, 4-5)
-
Öfkenin Artması, Affediciliğin Kalmaması:
O zaman birçok kişi imandan sapacak, birbirlerini ele verecek ve birbirlerinden nefret edecekler. (Matta, 24:10)
Şunu bil ki, son günlerde çetin anlar olacaktır. İnsanlar… uzlaşmaz, iftiracı, özünü denetleyemeyen, azgın ve iyilik düşmanı olacaklar. (Pavlus’tan Timoteos’a II. Mektup, 3:1-3)
Allah’ı tanımakta yarar görmedikleri için [Allah’ı tenzih ederiz], Allah onları yararsız düşüncelere, yakışıksız davranışlara terk etti. Her türlü haksızlık, kötülük, açgözlülük ve kinle doldular. Kıskançlık, öldürme hırsı, çekişme, hile ve kötü niyetle doludurlar. Dedikoducu, yerici, Allah’tan nefret eden [Allah’ı tenzih ederiz], küstah, kibirli, kendini övüp yücelten, kötülük üreten, anne baba sözü dinlemeyen, anlayışsız, sözünde durmaz, sevgiden yoksun, acımasız insanlardır. (Pavlus’tan Romalılara Mektup, 1:29-31)
-
Saygının Azalması ve Çocukların Asileşmesi:
Şunu bil ki, son günlerde… İnsanlar… küfürbaz, anne baba sözü dinlemez… olacaklar. (Pavlus’tan Timoteos’a II. Mektup, 3:1-3)
Dedikoducu, yerici, Allah’tan nefret eden [Allah’ı tenzih ederiz], küstah, kibirli… kötülük üreten, anne baba sözü dinlemeyen, anlayışsız, sözünde durmaz, sevgiden yoksun, acımasız insanlardır… Allah buyruğunu bildikleri halde, bunları yalnız yapmakla kalmıyor, yapanları da onaylıyorlar. (Pavlus’tan Romalılara Mektup, 1:30-32)
… Çocuklar anne babalarına baş kaldırıp onları öldürtecekler. (Markos, 13:12)
-
Ailevi İlişkilerin Bozulması:
Bundan böyle bir evde beş kişi, ikiye karşı üç, üçe karşı iki bölünmüş olacak. Baba oğluna karşı, oğul babasına karşı, anne kızına karşı, kız annesine karşı, kaynana gelinine karşı, gelin kaynanasına karşı olacaktır. (Luka, 12:52-53)
-
İnsanların Maddi Değerlere Düşkün Olmaları:
Şunu bil ki, son günlerde… insanlar… para düşkünü… olacaklar. (Pavlus’tan Timoteos’a II. Mektup, 3:1-3)
-
Zenginlerin Daha Zenginleşmesi, Fakirlerin Daha Fakirleşmesi:
… Dinleyin şimdi ey zenginler… Son günlerde servetinize servet kattınız. (Yakup’un Mektubu, 5:1-3)
Zengin olmak isteyenler ayartılıp tuzağa düşerler, insanı çöküşe ve yıkıma götüren birçok saçma ve zararlı arzulara kapılırlar. Çünkü her türlü kötülüğün bir kökü de para sevgisidir. Kimileri zengin olma hevesiyle imandan saptılar, kendi kendilerine çok acı çektirdiler. (Pavlus’tan Timoteos’a I. Mektup, 6:9-10)
… Kimde varsa, ona daha çok verilecek ve o bolluk içinde olacak. Ama kimde yoksa, kendisinde olan da elinden alınacak. (Matta, 25:29; Luka, 19:26)
Zenginim, zenginleştim, hiçbir şeye gereksinmem yok diyorsun; ama zavallı, acınacak durumda, yoksul, kör ve çıplak olduğunu bilmiyorsun. (Vahiy, 3:17)
-
İnsanların Sefahat ve Sarhoşluk İçinde Olması:
Kendinize dikkat edin! Yürekleriniz sefahat, sarhoşluk ve bu yaşamın kaygılarıyla ağırlaşmasın. O gün, üzerinize bir tuzak gibi aniden inmesin. (Luka, 21:34-35)
… Gündüzün zevk alemlerine dalmayı eğlence sayarlar. Birer leke ve yüz karasıdırlar… (Petrus’un II. Mektubu, 2:13)
… Pervasızca yiyip içen bu kişiler birer kara lekedir… (Yahuda’nın Mektubu, 1:12)
… Allah’ımızın lütfunu sefahate araç eden… bazı Allah’sızlar gizlice aranıza sızdılar… (Yahuda’nın Mektubu, 1:4)
-
Allah’ın Rızası Yerine Sadece Kendi Hevalarına (Tutku ve İsteklerine) Göre Yaşamaları:
Şunu bil ki, son günlerde… insanlar kendilerini seven, para düşkünü, kendini övüp yücelten, kibirli… özünü denetleyemeyen, azgın, iyilik düşmanı olacaklar… Kendini beğenmiş, Allah’tan çok eğlenceyi sevenler… olacak. (Pavlus’tan Timoteos’a II. Mektup, 3:1-5)
Bunlar [Allah’sız günahkarlar]… hep kendi tutkularının peşinden giderler. Ağızlarından kurumlu sözler çıkar, başkalarını kendi çıkarları için överler. Ama siz sevgili kardeşlerim… İsa Mesih’in elçileri tarafından sözleri anımsayın. Size demişlerdi ki: “Dünyanın son günlerinde alay edenler, Allah’sızlığa yönelip kendi tutkularına göre yaşayanlar olacaktır.” (Yahuda’nın Mektubu, 1:16-18)
… Anlamadıkları konularda sövüp sayan bu kişiler, içgüdüleriyle yaşayan… akıldan yoksun hayvanlar gibidir… (Petrus’un II. Mektubu, 2:12)
Öncelikle şunu bilmelisiniz: Dünyanın son günlerinde kendi tutkularının ardından giden alaycı kişiler türeyecek. (Petrus’un II. Mektubu, 3:3)
… Allah, birbirlerinin bedenlerini aşağılasınlar diye, onları yüreklerinin tutkuları içinde ahlaksızlığa teslim etti. (Pavlus’tan Romalılara Mektup, 1:24)
Onların sonu yıkımdır; ilahları mideleridir [Allah’ı tenzih ederiz]. Ayıplarıyla övünür, yalnız bu dünyayı düşünürler. (Pavlus’tan Filipililere Mektup, 3:19)
-
Sapkın İlişkilerin Yaygınlaşması:
Şunu bil ki, son günlerde… insanlar… kutsallıktan ve sevgiden yoksun… özünü denetleyemeyen, azgın… olacaklar. (Pavlus’tan Timoteos’a II. Mektup, 3:1-3)
… Allah, birbirlerinin bedenlerini aşağılasınlar diye, onları yüreklerinin tutkuları içinde ahlaksızlığa teslim etti… İşte böylece Allah onları utanç verici tutkulara teslim etti. Kadınları bile doğal ilişki yerine doğal olmayanı yeğlediler. Aynı şekilde erkekler de kadınla doğal ilişkilerini bırakıp birbirleri için şehvetle yanıp tutuştular. Erkekler erkeklerle utanç verici ilişkilere girdiler ve kendi bedenlerinde sapıklıklarına yaraşan karşılığı aldılar. (Pavlus’tan Romalılara Mektup, 1:24, 26-27)
-
İmansızlıkları Sonucu Akılsız Yaşamaları:
Ama bu kişiler anlamadıkları herşeye sövüyorlar. Öte yandan, akıldan yoksun hayvanlar gibi içgüdüleriyle anladıkları ne varsa, onları yıkıma götürüyor. (Yahuda’nın Mektubu; 1:10)
Ama anlamadıkları konularda sövüp sayan bu kişiler, içgüdüleriyle yaşayan, yakalanıp boğazlanmak üzere doğan, akıldan yoksun hayvanlar gibidir… (Petrus’un II. Mektubu, 2:12)
Allah’ı bildikleri halde, O’nu Allah olarak yüceltmediler [Allah’ı tenzih ederiz], O’na şükretmediler. Tersine, düşüncelerinde budalalığa düştüler; anlayışsız yüreklerini karanlık bürüdü. Akıllı olduklarını ileri sürerken akılsız olup çıktılar. (Pavlus’tan Romalılara Mektup, 1:21-22)
-
İman Eksikliğinden Dolayı Bereketsizliğin Hakim Olması:
Rab’bin yetkisini hiçe sayıyor [Allah’ı tenzih ederiz], yüce varlıklara sövüyorlar… Bu kişiler birer kara lekedir… Rüzgarın sürüklediği yağmursuz bulutlara, iki kez ölmüş, kökünden sökülmüş, sonbaharın meyvesiz ağaçlarına benzerler. (Yahuda’nın Mektubu, 1:8-12)
-
Bencilliğin Artması:
Şunu bil ki, son günlerde çetin anlar olacaktır. İnsanlar kendilerini seven… nankör… olacaklar. Hain… olacaklar. (Pavlus’tan Timoteos’a II. Mektup, 3:1, 2-5)
Aranıza sızan bu kişiler… Rab’bin yetkisini hiçe sayıyorlar [Allah’ı tenzih ederiz]… Yalnız kendilerini besleyen çobanlardır… Başkalarını kendi çıkarları için överler. (Yahuda’nın Mektubu, 1:8, 12, 16)
-
Açgözlü Olmaları:
… Yüreği açgözlülüğe alıştırılmış lanetli insanlardır. (Petrus’un II. Mektubu, 2:14)
Açgözlülüklerinden ötürü uydurma iddialarla sizi sömürecekler… (Petrus’a II. Mektup, 2:3)
Allah’ı tanımakta yarar görmedikleri için [Allah’ı tenzih ederiz]… her türlü haksızlık, kötülük, açgözlülük ve kinle doldular. (Romalılara Mektup, 1:28-32)
-
Şikayetçi Olmaları:
Bunlar (Allah’sız günahkarlar) hep yakınıp söylenir… (Yahuda’nın Mektubu, 1:16)
-
Kötü Söz Söylemeleri:
… [Allah’sız günahkarların] ağızlarından kurumlu sözler çıkar, Başkalarını kendi çıkarları için överler. Ama siz sevgili kardeşlerim… İsa Mesih’in elçileri tarafından söylenen sözleri anımsayın. Size demişlerdi ki: “Dünyanın son günlerinde… Allah’sızlığa yönelip kendi tutkularına göre yaşayanlar olacaktır.” (Yahuda’nın Mektubu, 1:16-18)
Ağızları açık birer mezardır. Dilleriyle aldatırlar. Engerek zehiri var dudaklarının altında. Ağızları lanet ve acı sözle doludur. (Pavlus’tan Romalılara Mektup, 3:13-14)
-
Kibirin Artması:
Şunu bil ki, son günlerde çetin anlar olacaktır. İnsanlar… kendini övüp yücelten, kibirli… olacaklar… kendini beğenmiş… olacaklar. (Pavlus’tan Timoteos’a II. Mektup, 3:1, 2-5)
… İnsandan gelen övgüyü, Allah’tan gelen övgüden daha çok seviyorlardı. (Yuhanna, 12:43)
-
Alaycılığın Artması:
Size demişlerdi ki: “Dünyanın son günlerinde alay edenler Allah’sızlığa yönelip kendi tutkularına göre yaşayanlar olacaktır.” (Yahuda’nın Mektubu, 1:18)
Öncelikle şunu bilmelisiniz: Dünyanın son günlerinde kendi tutkularının ardından giden alaycı kişiler türeyecek. Bunlar, “Rab’bin gelişiyle ilgili vaat ne oldu? Atalarımızın ölümünden beri herşey Yaratılışın başlangıcında olduğu gibi duruyor” diyerek alay edecekler. Ne var ki, göklerin çok önceden Allah’ın sözüyle var olduğunu… bile bile unutuyorlar. (Petrus’un II. Mektubu, 3:3-5)
-
Şiddetli Acı ve Sıkıntı Veren Olayların Yaşanması:
O günlerde… memleket üzerine büyük sıkıntı ve bu kavme azap gelecektir. (Luka, 21:23)
[Hz. İsa (as)’ın tekrar gelişinden önce] İnsanlar, “Herşey esenlik ve güvenlik içinde” dedikleri bir anda, gebe kadının birden sancılanması gibi, ansızın yıkıma uğrayacak ve asla kaçamayacaklar. (Pavlus’tan Selaniklilere I. Mektup, 5:3)
[Hz. İsa (as) ahir zamanda olacakları anlatırken:] Sonra onlara şöyle dedi: “Ulus ulusa, devlet devlete savaş açacak. Şiddetli depremler, yer yer kıtlıklar ve salgın hastalıklar, korkunç olaylar… olacak.” (Luka, 21:11)
Çünkü o günlerde öyle bir sıkıntı olacak ki, Allah’ın var ettiği Yaratılışın başlangıcından bu yana böylesi ne olmuştur, ne de bundan sonra olacaktır. (Markos, 13:19)
Çünkü o günlerde öyle korkunç bir sıkıntı olacak ki, dünyanın başlangıcından bu yana böylesi olmamış, bundan sonra da olmayacaktır. (Matta, 24:21)
Şunu bil ki, son günlerde çetin anlar olacaktır. (Pavlus’tan Timoteos’a II. Mektup, 3:1)
… İnsanlar ızdıraptan dillerini ısırdılar. (Vahiy, 16:10)
Altını, gümüşü, değerli taşları, incileri, ince keteni, ipeği, mor ve kırmızı kumaşları, her çeşit kokulu ağacı, fildişinden yapılmış her çeşit eşyayı, en pahalı ağaçlardan, tunç, demir ve mermerden yapılmış her çeşit malı, tarçın ve kakule, buhur, güzel kokulu yağ, günnük… zeytinyağı, ince un ve buğdayı, sığırları, koyunları, atları, arabaları ve köleleri, insanların canını satın alacak kimse yok artık. (Vahiy, 18:12-13)
-
Allah’a Tevekkül Etmemeleri, Başlarına Gelenlerden Ötürü İsyan İçinde Olmaları:
Iztırap ve yaralarından ötürü Göğün Allah’ına başkaldırdılar [Allah’ı tenzih ederiz]. Yaptıklarından tövbe etmediler. (Vahiy, 16:11)
-
İnsanların Kurtuluş İçin Ümitlerini Kaybetmeleri:
O günlerde insanlar ölümü arayacak, ama bulamayacaklar. Ölümü özleyecekler, ama ölüm onlardan kaçacak. (Vahiy, 9:6)
-
Günlerin Kısalması:
O günler kısaltılmamış olsaydı, hiç kimse kurtulamazdı. Ama seçilmiş olanlar uğruna o günler kısaltılacak. (Matta, 24:22)
Rab o günleri kısaltmamış olsaydı, hiç kimse kurtulamazdı. Ama Rab, seçilmiş olanlar, Kendi seçtiği kişiler uğruna o günleri kısaltmıştır. (Markos, 13:20)
-
Irak’ta Savaş Olması:
67.1. Irak’ın Bombalanması:
Sonra güçlü bir melek değirmen taşına benzer büyük bir taşı kaldırıp denize atarak şöyle dedi: “Koca kent Babil* de işte böyle şiddetle atılacak ve bir daha görülmeyecek.” (Vahiy, 18:21)
*Babil: Günümüz Irak’ın başkenti Bağdat yakınlarında bulunan eski bir şehir ismidir.
Onca büyük zenginlik bir saat içinde yok oldu. Gemi kaptanları, yolcular, tayfalar, denizde çalışanların hepsi, onu yakan ateşin dumanını görünce uzakta durup, “Koca kent [Babil] gibisi var mı?” diye feryat ettiler. (Vahiy, 18:17-18)
67.2. Irak Şehirlerinin Yıkılması:
Ardından gelen ikinci bir melek “… Büyük Babil yıkıldı!” diyordu. (Vahiy, 14:8)
Melek gür bir sesle bağırdı: “Yıkıldı! Büyük Babil yıkıldı!…” (Vahiy, 18:2)
67.3. Irak’ta Kısa Bir Süre İçinde, Büyük Bir Yıkım Olması:
[Tüccarlar] “vay başına, vay!” diyecekler. “İnce keten, mor ve kırmızı kumaş kuşanmış, altın, değerli taş ve incilerle süslenmiş koca kent! Onca büyük zenginlik bir saat içinde yok oldu.” (Vahiy, 18:16-17)
… Feryat ettiler: “Vay başına koca kent, vay! Denizde gemileri olanların hepsi onun sayesinde, onun değerli mallarıyla zengin olmuşlardı. Kent bir saat içinde viraneye döndü.” (Vahiy, 18:19)
67.4. Irak’ın Fakirleşmesi:
Dünya tüccarları onun [Babil] için ağlayıp yas tutuyor. Çünkü mallarını satın alacak kimse yok artık. Altını, gümüşü, değerli taşları, incileri, ince keteni, ipeği, mor ve kırmızı kumaşları, her çeşit kokulu ağacı, fildişinden yapılmış her çeşit eşyayı, en pahalı ağaçlardan, tunç, demir ve mermerden yapılmış her çeşit malı, tarçın ve kakule, buhur, güzel kokulu yağ, günnük… zeytinyağı, ince un ve buğdayı, sığırları, koyunları, atları, arabaları… satın alacak kimse yok artık. Diyecekler ki, “Canının çektiği meyveler elinden gitti, bütün değerli ve göz alıcı malların yok oldu…” Babil’de bu malları satarak zenginleşen tüccarlar, kentin çektiği ızdıraptan dehşete düşecekler… (Vahiy, 18:11-15)
67.5. Irak’ta Sanat ve Zanaatin Durması:
… Artık sende [Babil’de] hiçbir el sanatının ustası bulunmayacak. Sende artık değirmen sesi duyulmayacak. (Vahiy, 18:22)
67.6. Irak Halkının Zorluk İçinde, Mutsuz Yaşaması:
Artık sende [Babil’de] lir çalanların, ezgi okuyanların, kaval ve borazan çalanların sesi hiç işitilmeyecek… (Vahiy, 18:22)
Artık sende [Babil’de] hiç kandil ışığı parlamayacak. Sende artık gelin güvey sesi duyulmayacak. Senin tüccarların dünyanın büyükleriydi… (Vahiy, 18:23)
-
Deccal’in (Antikrist’in) Ortaya Çıkması:
Çocuklar, bu son saattir. Mesih karşıtının [antikrist/deccal] geleceğini duydunuz. Nitekim şimdiden çok sayıda Mesih karşıtı [antikrist] türemiş bulunuyor. Son saat olduğunu bundan biliyoruz. (Yuhanna’nın I. Mektubu, 2:18)
68.1. Deccal’in Dinsizliği Yaymak İçin Yoğun Faaliyetinin Olması:
Hiç kimse hiçbir şekilde sizi aldatmasın. Çünkü imandan dönüş başlamadıkça, mahvolacak olan o yasa tanımaz adam [deccal] ortaya çıkmadıkça o gün gelmeyecektir. Bu adam, Allah diye anılan ya da kutsal olan her şeye karşı gelerek kendini hepsinden yüce gösterecek, hatta kendisini Allah ilan ederek Allah’ın Mescidinde oturacaktır [Allah’ı tenzih ederiz]. (Pavlus’tan Selaniklilere II. Mektup, 2:3-4)
Canavara [deccal’e], kurumlu sözler söyleyen, küfürler savuran bir ağız ve kırk iki ay süreyle kullanabileceği bir yetki verildi. Allah’a isyan etmek, O’nun adına ve konutuna… karşı gelmek için ağzını açtı [Allah’ı tenzih ederiz]. Kutsallarla savaşıp onları yenmesine [iman edenlere zulmetmesine] izin verildi. Canavar her oymak, her halk, her dil, her ulus üzerinde etkili kılındı. (Vahiy, 13:5-7)
Daha yanınızdayken bunları size söylediğimi hatırlamıyor musunuz? Zamanı gelince ortaya çıkarılacak olan bu adamı [deccal’i] şimdilik neyin engellediğini biliyorsunuz. Evet, yasa tanımazlığın [deccaliyetin] gizli gücü şu anda bile etkindir… (Pavlus’tan Selaniklilere II. Mektup, 2:5-7)
… Böylesi, Mesih karşıtının [deccal’in/antikrist’in] ruhudur. Onun geleceğini duydunuz. Zaten o şimdiden dünyadadır. (Yuhanna’nın I. Mektubu, 4:3)
… Birçok aldatıcı dünyanın her yanına yayıldı. Aldatıcı, Mesih karşıtı [deccal/antikrist] olan bunlardır. (Yuhanna’nın II. Mektubu, 1:7)
68.2. Din Ahlakından Uzak Yaşayan İnsanları, İllüzyonlarla Yanıltıp Aldatması:
İnsanların gözü önünde, gökten yere ateş yağdıracak kadar büyük belirtiler gerçekleştiriyordu. İlk canavarın [deccal’in] adına gerçekleştirmesine izin verilen belirtiler sayesinde, yeryüzünde yaşayanları saptırdı… (Vahiy, 13:13-14)
Yasa tanımaz adam [deccal], her türlü mucizede, yanıltıcı belirtilerle harikalarda ve mahvolanları aldatan her türlü kötülükte sergilenen Şeytan’ın etkinliğiyle gelecek… Mahvolanlar, gerçeği sevmeye ve böylece kurtulmaya yanaşmadıklarından mahvoluyorlar. İşte bu nedenle Allah, yalana kanmaları için onların üzerine yanıltıcı bir güç gönderiyor. (Pavlus’tan Selaniklilere II. Mektup, 2:9-11)
68.3. Tüm Uluslar Üzerinde Etkili Olması:
… Canavar [deccal] her oymak, her halk, her dil, her ulus üzerinde yetkili kılındı. (Vahiy, 13:7)
…. Ejderha [şeytan] canavara [deccal’e] kendi gücü ve tahtıyla birlikte büyük yetki verdi… Bütün dünya şaşkınlık içinde canavarın [deccal’in] ardından gitti. (Vahiy, 13:2-3)
68.4. Ülkelerin Dinsiz İdeolojilerinden ve Askeri Güçlerinden Destek Bulması:
Sonra canavarı [deccal’i], dünya krallarını ve onların ordularını, ata binmiş olanla O’nun ordusuna [Allah’a tabi olanlara] karşı savaşmak üzere toplanmış gördüm. (Vahiy, 19:19)
… Canavarla [deccal’le] birlikte bir saat egemenlik sürmek üzere yetki alacaklar. Düşünce birliği içinde olan bu krallar güçlerini ve yetkilerini canavara verecekler. (Vahiy, 17:12-13)
… Allah, amacını gerçekleştirme isteğini onların yüreğine koymuştur. Öyle ki, Allah’ın sözleri yerine gelinceye dek krallıklarını canavara [deccal’e] devretmekte sözbirliği edecekler. (Vahiy, 17:17)
Sonra on boynuzlu, yedi başlı bir canavarın [deccal’in] denizden çıktığını gördüm. Boynuzlarının üzerinde on taç vardı, başlarının üzerinde küfür niteliğinde adlar yazılıydı. [deccaliyetin dinsiz ideolojileri benimseyen ülkelerden güç alması kastedilmektedir.] (Vahiy, 13:1)
68.5. Deccal’in Tam Din Ahlakı Hakim Olana Dek Faaliyetini Sürdürecek Olması:
Evet, yasa tanımazlığının [deccaliyetin] gizli gücü şu anda bile etkindir… Yasa tanımaz adam [deccal] ortaya çıkacak… İsa onu ağzının soluğuyla öldürecek, gelişinin görkemiyle yok edecek. (Pavlus’tan Selaniklilere II. Mektup, 2:7-8)
68.6. Hz. Mehdi (as)’In Çıkışı Yaklaştıkça, Şeytani Faaliyetlerin Yoğunlaşması:
Büyük ejderha -İblis ya da Şeytan denen, bütün dünyayı saptıran o eski yılan- yardımcılarıyla birlikte yeryüzüne atıldı… Çünkü İblis zamanının az olduğunu bilerek büyük bir öfkeyle üzerinize indi. (Vahiy, 12:9, 12)
68.7. İmanı Zayıf Bütün İnsanları Peşinden Sürüklemesi:
… Bütün dünya şaşkınlık içinde canavarın [deccal’in] ardından gitti. İnsanlar canavara [deccal’e] yetki veren ejderhaya [şeytana] taptılar. “Canavar gibisi var mı? Onunla kim savaşabilir?” diyerek canavara da taptılar [Allah’ı tenzih ederiz]. (Vahiy, 13:3-4)
Mahvolanlar, gerçeği sevmeye ve böylece kurtulmaya yanaşmadıklarından mahvoluyorlar. İşte bu nedenle Allah, yalana kanmaları için onların üzerine yanıltıcı bir güç gönderiyor. (Pavlus’tan Selaniklilere II. Mektup, 2:10-11)
Yeryüzünde yaşayan… herkes ona [deccal’e] tapacak [Allah’ı tenzih ederiz]. (Vahiy, 13:8)
68.8. Şeytanın Emrinde Faaaliyet Yapması:
Yasa tanımaz adam [deccal]… her türlü kötülükte sergilenen şeytanın etkinliğiyle gelecek… (Pavlus’tan Selaniklilere II. Mektup, 2:9-10)
68.9. Bozgunculuk ve Savaş Çıkarması:
Sonra yasa tanımaz adam [deccal] ortaya çıkacak… (Pavlus’tan Selaniklilere II. Mektup, 2:8)
İnsanların gözü önünde, gökten yere ateş yağdıracak kadar büyük belirtiler gerçekleştiriyordu. (Vahiy, 13:13)
… Ejderhanın, canavarın ve yalancı peygamberin ağzından, kurbağa kılığına girmiş üç tane kötü ruhun çıktığını gördüm. Mucizeler yaratan bu kötü ruhlar, yeryüzünde hüküm süren bütün krallara giderek onları savaşa çağırdılar. Gücü sınırsız olan Allah’ın büyük gününde… bu kralları İbranice Armagedon (Megiddo Dağı) denilen yere topladılar. (Vahiy, 16:13-16)
Siz [deccal’e uyanlar] babanız İblis’tensiniz ve babanızın arzularını yerine getirmek istiyorsunuz. O başlangıçtan beri katildi. Gerçeğe bağlı kalmadı. Çünkü onda gerçek yoktur. Yalan söylemesi doğaldır. Çünkü o yalancıdır ve yalanın babasıdır. (Yuhanna, 8:44)
68.10. Deccal’in Sonunda Mutlaka Yenilgiye Uğrayacak Olması:
… Mahvolacak olan o yasa tanımaz adam [deccal] ortaya çıkmadıkça o gün gelmeyecektir. (Pavlus’tan Selaniklilere II. Mektup, 2:3)
Sonra yasa tanımaz adam [deccal] ortaya çıkacak… İsa onu ağzının soluğuyla öldürecek, gelişinin görkemiyle yok edecek. (Pavlus’tan Selaniklilere II. Mektup, 2:8)
Gördüğün canavar [deccal] bir zamanlar vardı, ama şimdi yok. Biraz sonra dipsiz derinliklerden çıkacak ve yıkıma gidecek. Yeryüzünde yaşayan ve dünya kurulalı beri adları yaşam kitabına yazılmamış olanlar canavarı görünce şaşacaklar. Çünkü o bir zamanlar vardı, şimdi yok… (Vahiy, 17:8)
-
Yecüc ve Mecüc kavminin ahir zamandaki ortaya çıkışı (I. ve II. Dünya Savaşları):
69.1. Çok uluslu bir topluluk olmaları:
Yeryüzünün dört bucağındaki ulusları -Gog’la Magog’u- saptırmak, savaş için biraraya toplamak üzere zindandan çıkacak. Toplananların sayısı deniz kumu kadar çoktur. (Vahiy, 20:8)
69.2. Kalabalık Bir Topluluk Olmaları:
… Toplananların sayısı deniz kumu kadar çoktur. (Vahiy, 20:8)
69.3. Bozgunculuk Çıkarmaları:
Yeryüzünün dört bir yanından gelerek kutsalların ordugahını ve sevilen kenti kuşattılar… (Vahiy, 20:9)
69.4. Şeytanın Telkini ile Hareket Etmeleri:
Onları saptıran İblis ise… (Vahiy, 20:10)
69.5. Toplu Ölümler Olması:
… Ama gökten ateş yağdı, onları yakıp yok etti. (Vahiy, 20:9)
-
Hz. İsa (as)’ın Yeniden Yeryüzüne Gelmesi:
İsa bunları söyledikten sonra, onların gözleri önünde yukarı alındı. Bir bulut onu alıp gözlerinin önünden uzaklaştırdı. “Ey Celileliler, neden göğe bakıp duruyorsunuz?” diye sordular. “Sizden göğe alınan bu İsa, göğe çıktığını nasıl gördünüzse, aynı şekilde geri gelecektir.” (Elçilerin İşleri, 1:9-11)
İkinci kez… kurtuluş getirmek için kendisini bekleyenlere görünecektir. (İbranilere Mektup, 9:28)
Bu arada, mübarek ümidimizin gerçekleşmesini, İsa Mesih’in yücelik içinde gelmesini bekliyoruz. (Pavlus’tan Titus’a Mektup, 2:13)
Bütün bunlar, İsa gökten gelip göründüğü zaman olacak. (Pavlus’tan Selaniklilere II. Mektup, 1:7)
Dünyanın kuruluşundan önce bilinen Mesih, çağların sonunda sizin yararınıza ortaya çıktı. (Petrus’un I. Mektubu, 1:20)
Böylelikle içtenliği kanıtlanan imanınız, İsa Mesih göründüğü zaman size övgü, yücelik ve onur kazandıracak. Bu imanınız… altından daha değerlidir. (Petrus’un I. Mektubu, 1:7)
Ruhunuz, canınız ve bedeniniz… İsa Mesih’in gelişinde eksiksiz ve kusursuz bulunmak üzere korunsun… (Pavlus’tan Selaniklilere I. Mektup, 5:23-24)
İncil’de Hz. Mehdi (as)’ın Hakimiyet Dönemi
Allah’ın, Kuran’da iman edenlere vadettiği din ahlakının hakimiyeti, Tevrat’ta olduğu gibi İncil’de de yer almaktadır. İbrahimi dinlerin kutsal kitaplarında geçen bu vaat, Hz. İbrahim (as)’ın soyundan, Allah’a katıksızca iman eden, sadece O’nun rızası için yaşayan ve din ahlakının tüm dünyaya yayılması için çalışan bir topluluğa yöneliktir. Ahir zamanda gelecek Hz. Mehdi (as) ve yardımcıları, Allah’ın izniyle, Hz. İsa (as)’ın yardımıyla birlikte, bu vaadin gerçekleşmesine vesile olacak halis müminlerdir.
Allah’ın iman edenlere bu vaadi İncil’de şöyle bildirilmektedir:
Sizler Peygamberlerin mirasçıları, Allah’ın atalarınızla yaptığı antlaşmanın mirasçılarısınız. Nitekim Allah İbrahim’e şöyle demişti: “Senin soyunun aracılığıyla yeryüzündeki bütün halklar kutsanacak.” (Elçilerin İşleri, 3:25)
… İbrahim’e ve soyuna dünyanın mirasçısı olma vaadi Kutsal Yasa yoluyla değil, imandan gelen aklanma yoluyla verildi. (Pavlus’tan Romalılara Mektup, 4:13)
… Miras Yasa’ya [Allah’ın emir ve yasaklarına] bağlıysa, artık vaade bağlı değildir. Ama Allah, mirası İbrahim’e vaatle bağışlamıştır. Öyleyse Yasa’nın amacı neydi? Yasa, suçları ortaya çıkarmak için antlaşmaya eklendi. Vaadi alan ve İbrahim’in soyundan olan kişi gelinceye dek yürürlükte kalacaktı… (Pavlus’tan Galatyalılara Mektup, 3: 18-19)
Ahir zamanda Hz. Mehdi (as)’ın çıkışından sonraki hakimiyet dönemine yönelik, İncil’deki anlatımlardan bir kısmı şöyledir:
-
Alametler Gerçekleştiğinde, Din Ahlakının Hakimiyetinin Yakın Olması:
Bu olaylar gerçekleşmeye başlayınca doğrulun ve başlarınızı kaldırın. Çünkü kurtuluşunuz yakın demektir. İsa onlara şu benzetmeyi anlattı: “İncir ağacına ya da herhangi bir ağaca bakın. Bunların yapraklandığını gördüğünüz zaman, yaz mevsiminin pek yakın olduğunu kendiliğinizden anlarsınız. Aynı şekilde, bu olayların gerçekleştiğini gördüğünüzde bilin ki, Allah’ın Egemenliği yakındır.” (Luka, 21:28-31)
İsa halka şunları da söyledi: “Batıda bir bulutun yükseldiğini görünce siz hemen, ‘Sağanak geliyor’ diyorsunuz ve öyle oluyor. Yelin güneyden estiğini görünce, ‘Çok sıcak olacak’ diyorsunuz ve öyle oluyor… Yeryüzünün ve gökyüzünün görünümünden bir anlam çıkarabiliyorsunuz da, şimdiki vaktin anlamını nasıl oluyor da çıkaramıyorsunuz?” (Luka, 12:54-56)
İncir ağacından ders alın! Dalları filizlenip yaprakları sürünce, yaz mevsiminin yakın olduğunu anlarsınız. Aynı şekilde, bütün bunların gerçekleştiğini gördüğünüzde bilin ki, İnsanoğlu [Hz. İsa (as)] yakındır, kapıdadır. (Matta, 24:32-33)
-
Allah’a İmanın Tüm Dünyaya Hakim Olması:
[Bundan sonra] aydınlanmak için kentin Güneş ya da Ay’a gereksinimi yoktur. Çünkü Allah’ın görkemi onu aydınlatıyor… Artık gece olmayacak. Çıra ışığına da güneş ışığına da gereksinmeleri olmayacak. Çünkü Rab Allah onlara ışık verecek ve sonsuzlara dek egemenlik sürecekler. (Vahiy, 21:23-25; 22:5)
Ama sonuna kadar dayanan kurtulacaktır. Allah’ın egemenliğin bu müjdesi bütün uluslara tanıklık olmak üzere dünyanın her yerinde duyurulacak. İşte o zaman son gelecektir. (Matta, 24:13-14)
… “Yasalarımı zihinlerine işleyeceğim, yüreklerine yazacağım… Hiç kimse yurttaşını, kardeşini, Rab’bi tanı diye eğitmeyecek. Çünkü küçük büyük hepsi tanıyacak Beni.” (İbranilere Mektup, 8:10-11)
Allah’ın bu müjdesi bütün uluslara tanıklık olmak üzere dünyanın her yerinde duyurulacak… (Matta, 24:14)
Bundan sonra göğün ortasında uçan başka bir melek gördüm. Yeryüzünde yaşayanlara -her ulusa, her oymağa, her dile, her halka- iletmek üzere sonsuza dek kalıcı olan Müjde’yi getiriyordu. (Vahiy, 14:6)
Artık hiçbir lanet kalmayacak. Allah’ın egemenliği kentin içinde olacak… Kulları O’na (Allah’a) tapınacak. (Vahiy, 22:3)
Ardından büyük bir kalabalığın, gürül gürül akan suların, güçlü gök gürlemelerinin sesine benzer sesler işittim. “Haleluya [Rab’bi övün]!” diyorlardı. “Çünkü Her Şeye Gücü Yeten Rab Allah’ımız Egemenlik sürüyor.” (Vahiy, 19:6)
… İnsanoğlu’nun [Hz. İsa (as)’ın] gelişi, doğuda çakıp batıya kadar her taraftan görülen şimşek gibi olacaktır. [İman ışığı tüm dünyayı kaplayacaktır.] (Matta, 24:27)
Şimşek çakıp göğü bir ucundan öbür ucuna dek nasıl aydınlatırsa, insanoğlu [Hz. İsa (as)’ın] kendi gününde öyle olacaktır. [İman ışığı tüm dünyayı kaplayacaktır.] (Luka, 17:24)
İnsanlar doğudan batıdan, kuzeyden güneyden gelecek ve Allah’ın egemenliğinde sofraya oturacaklar. [Allah’a imanın nimetleriyle nimetlenecekler]. (Luka, 13:29)
Peygamberlerin sözleri de bunu doğrulamaktadır. Yazılmış olduğu gibi: “Bundan sonra ben geri dönüp, Davud’un yıkık konutunu yeniden kuracağım. Onun yıkıntılarını yeniden kurup onu tekrar ayağa kaldıracağım. Öyle ki, geriye kalan insanlar, bana ait olan bütün uluslar Rab’bi arasınlar. Bunları ta başlangıçtan bildiren Rab, işte böyle diyor.” (Elçilerin İşleri, 15:15-18)
Yedinci melek borazanını çaldı. Gökte yüksek sesler duyuldu: “Dünyanın egemenliği Rabbimiz’in… oldu. O sonsuzlara dek egemenlik sürecek.” (Vahiy, 11:15)
-
Materyalizmin Çöküşü:
O gün… maddesel öğeler yanarak yok olacak, yer ve yeryüzünde yapılmış olan her şey yanıp bitecek… O gün… maddesel öğeler şiddetli ateşte eriyecektir. (Petrus’un II. Mektubu, 3:10-12)
İman, umut edilenlere güvenmek, görünmeyen şeylerin varlığından emin olmaktır. Atalarımız bununla Allah’ın beğenisini kazandılar. Evrenin Allah’ın buyruğuyla yaratıldığını, böylece görülenlerin görünmeyenlerden oluştuğunu iman sayesinde anlıyoruz. (İbraniler’e Mektup, 11:1-3)
-
İman Derinliğinin Artması:
O günler kadın erkek kullarımın üzerine Ruhum’u dökeceğim, onlar da Peygamberler gibi bir ahlaka sahip olacaklar. (Elçililerin İşleri, 2:18)
… “Son günlerde” diyor Allah, bütün insanların üzerine Ruhum’u dökeceğim. Oğullarınız, kızlarınız Peygamberler gibi ahlaka sahip olacaklar. (Elçililerin İşleri, 2:16-17)
Yüreklerinin cesaret bulmasını, sevgide birleşmelerini dilerim. Öyle ki, anlayışın verdiği tam güvenliğin bütün zenginliğine kavuşsunlar ve bilginin, bilgeliğin bütün hazinelerinin saklı olduğu Allah’ın sırrını… tanısınlar. (Pavlus’tan Koloselilere Mektup, 2:2-3)
“Rab, ‘O günlerden sonra onlarla yapacağım antlaşma şudur: ‘Yasalarımı yüreklerine koyacağım, zihinlerine yazacağım’ diyor.” (İbraniler’e Mektup, 10:16)
-
İnkarcıların Akılsızlıklarının Ortaya Çıkması:
Şunu bil ki, son günlerde… [gerçeğe karşı gelenler] düşünceleri yozlaşmış, iman konusunda reddedilmiş insanlardır. Ama daha ileri gidemeyecekler. Çünkü… bunların da akılsızlığını herkes açıkça görecektir. (Pavlus’tan Timoteos’a II. Mektup, 3:1, 8-9)
-
Dünyayı İman Edenlerin Yönetmesi:
Kutsalların dünyayı yargılayacağını bilmiyor musunuz?… (Pavlus’tan Korintlilere I. Mektup, 6:2)
… Rab Allah onlara ışık verecek ve sonsuzlara dek egemenlik sürecekler. (Vahiy, 22:5)
… Allah, bu dünyada yoksul olanları imanda zenginleşmek ve Kendisi’ni sevenlere vaat ettiği egemenliğin mirasçıları olmak üzere seçmedi mi? (Yakup’un Mektubu, 2:5)
Onlar Allah’ın… kahinleri (din adamları) olacak, O’nunla birlikte… egemenlik sürecekler. (Vahiy, 20:6)
“Onları Allah’ımızın hizmetinde bir krallık haline getirdin, kahinler (din adamları) yaptın. Dünya üzerinde egemenlik sürecekler.” (Vahiy, 5:10)
Peygamberlerin sözleri de bunu doğrulamaktadır. Yazılmış olduğu gibi: “Bundan sonra ben geri dönüp, Davud’un yıkık konutunu yeniden kuracağım. Onun yıkıntılarını yeniden kurup onu tekrar ayağa kaldıracağım.” (Elçilerin İşleri, 15:15-16)
-
Dünyada Din Ahlakına Dayalı Yeni Bir Düzen Oluşması:
Bundan sonra yeni bir gökle yeni bir yeryüzü gördüm… Artık ne yas, ne ağlayış, ne de ızdırap olacak. Çünkü önceki düzen ortadan kalktı. (Vahiy, 21:4)
Tahtta oturan, “İşte her şeyi yeniliyorum” dedi. Sonra, “Yaz!” diye ekledi, “Çünkü bu sözler güvenilir ve gerçektir.” (Vahiy, 21:5)
… Her şeyin yeniden düzenleneceği zamana dek… (Elçilerin İşleri, 3:21)
Günahkarların, Allah Egemenliği’ni miras almayacağını bilmiyor musunuz? Aldanmayın! Ne fuhuş yapanlar Allah’ın Egemenliği’ni miras alacaktır, ne puta tapanlar, ne zina edenler… ne hırsızlar, ne açgözlüler, ne ayyaşlar, ne sövücüler, ne de soyguncular. (Pavlus’tan Korintlilere I. Mektup, 6:9-10)
Çünkü herkes bizi ne kadar iyi karşıladığınızı anlatıp duruyor. Yaşayan gerçek Allah’a kulluk etmek… İsa’nın göklerden gelişini beklemek üzere putlardan Allah’a nasıl döndüğünüzü anlatıyorlar. (Pavlus’tan Selaniklilere I. Mektup, 1:9-10)
O’nun (Allah’ın) Yüceliği ve erdemi sayesinde bize çok büyük ve değerli vaatler verildi. Öyle ki, dünyada kötü arzuların yol açtığı yozlaşmadan kurtulmuş olarak, bu vaatler aracılığıyla Rahmani özyapıya ortak olasınız. (Petrus’un II. Mektubu, 1:4)
-
Dünyaya Barış ve Adaletin Hakim Olması:
… Barış içinde eken barış yapıcıları, doğruluk ürününü biçerler. (Yakup’un Mektubu, 3:18)
Ezilmiş kamışı kırmayacak, tüten fitili söndürmeyecek ve sonunda adaleti zafere ulaştıracak. Uluslar da O’nun (Allah’ın) adına umut bağlayacak. (Matta, 12:20-21)
İsa kalabalıkları görünce dağa çıktı. Oturunca öğrencileri yanına geldi. İsa konuşmaya başlayıp onlara şunları öğretti: “Ne mutlu ruhen desteksiz olanlara! Çünkü Göklerin Egemenliği onlarındır. Ne mutlu yaslı olanlara! Çünkü onlar teselli edilecekler. Ne mutlu yumuşak huylu olanlara! Çünkü onlar yeryüzünü miras alacaklar. Ne mutlu doğruluğa acıkıp susayanlara! Çünkü onlar doyurulacaklar. Ne mutlu merhametli olanlara! Çünkü onlar merhamet bulacaklar. Ne mutlu yüreği temiz olanlara! Çünkü onlar Allah’ı görecekler. Ne mutlu barışı sağlayanlara! Çünkü onlara Allah kulları denecek. Ne mutlu doğruluk uğruna zulüm görenlere! Çünkü Göklerin Egemenliği onlarındır.” (Matta, 5:1-11)
-
Büyük Bir Zenginliğin ve Görkemin Hakim Olması:
Uluslar kentin ışığında yürüyecekler. Dünya kralları servetlerini oraya getirecekler. Kentin kapıları gündüz hiç kapanmayacak, orada gece olmayacak. Ulusların görkemi ve zenginliği oraya taşınacak. (Vahiy, 21:24-26)
-
Üzüntü ve Sıkıntıların Sona Ermesi:
Kurtarıcımız tek Allah, sizi düşmekten alıkoyacak, büyük sevinç içinde lekesiz olarak yüce huzuruna çıkaracak güçtedir. (Yahuda’nın Mektubu, 1:24)
Onların gözlerinden bütün yaşları silecek. Artık ölüm olmayacak. Artık ne yas, ne ağlayış, ne de ızdırap olacak…” (Vahiy, 21:4)
Artık hiçbir lanet kalmayacak… Artık gece olmayacak. Çıra ışığına da güneş ışığına da gereksinmeleri olmayacak… (Vahiy, 22:3-5)
… Allah gözlerinden bütün yaşları silecek. (Vahiy, 7:17)
İsa onlara… “Herşey yenilendiğinde… benim adım uğruna [Allah’ın rızasını kazanmak için bana uyarak] evlerini, kardeşlerini, anne ya da babasını, çocuklarını ya da topraklarını bırakan herkes, bunların yüz katını elde edecek…” (Matta, 19:28-29)
-
Allah’ın Lüftu Olarak Kurtuluş Dönemi Olması:
“… O’nun merhameti sayesinde, yücelerden doğan Güneş, karanlıkta ve ölümün gölgesinde yaşayanlara ışık saçmak ve ayaklarımızı esenlik yoluna yöneltmek üzere yardımımıza gelecektir.” (Luka, 1:78-79)
… Allah’ın bütün insanlara kurtuluş sağlayan lütfu ortaya çıkmıştır… (Pavlus’tan Titus’a Mektup, 2:11)
Eski çağlardan beri kutsal Peygamberlerinin ağzından bildirdiği gibi, kulu Davud’un soyundan bizim için güçlü bir kurtarıcı [Hz. Mehdi (as)] çıkardı; düşmanlarımızdan, bizden nefret edenlerin hepsinin elinden kurtuluşumuzu sağladı. (Luka, 1:69-71)
Ve bütün insanlar Allah’ın sağladığı kurtuluşu görecektir. (Luka, 3:6)
… Yazılmış olduğu gibi: “Kurtarıcı [Hz. Mehdi (as)]… gelecek, Yakup’un soyundan Allah’sızlığı uzaklaştıracak.” (Pavlus’tan Romalılara Mektup, 11:26)
Kurtuluş miğferini… yani Allah sözünü alın. (Pavlus’tan Efeslilere Mektup, 6:17)
Yüksek sesle bağırıyorlardı: “Kurtarış, tahtta oturan [Egemenlik Sahibi] Allah’ımıza… özgüdür!” (Vahiy, 7:10)
Bundan sonra gökte büyük bir kalabalığın sesini andıran yüksek bir ses işittim. “Haleluya [Rab’bi övün]!” diyorlardı. “Kurtarış, Yücelik ve güç Allah’ımıza özgüdür.”
-
Deccali (Antikrist) Sistemin Kesin Bir Şekilde Ortadan Kalkması:
Melek ejderhayı -İblis ya da Şeytan denen o eski yılanı- yakalayıp bin yıl için bağladı. [Deccalin etkisiz hale getirilmesi tasvir edilmektedir.] (Vahiy, 20:2)
… Ulusları bir daha saptırmasın diye onu dipsiz derinliklere attı, oraya kapayıp girişi mühürledi… (Vahiy, 20:3)
-
Ahlaki Dejenerasyonun Sona Ermesi:
Oraya murdar hiçbir şey, iğrenç ve aldatıcı işler yapan hiç kimse asla girmeyecek… (Vahiy, 21:27)
… Dünyada kötü arzuların yol açtığı yozlaşmadan kurtulmuş olarak, bu vaatler aracılığıyla Rahmani özyapıya ortak olasınız. (Petrus’a II. Mektup, 1:4)
-
İnsanlar Arasında Güzel Ahlakın Yaygınlaşması:
Ne mutlu mülayim huylu olanlara! Çünkü onlar yeryüzünü miras alacaklar. (Matta, 5:5)
Ama İsa, çocukları yanına çağırarak, “Bırakın, çocuklar bana gelsin, onlara engel olmayın!” dedi. “Çünkü Allah’ın Egemenliği böylelerinindir. Size doğrusunu söyleyeyim, Allah’ın Egemenliği’ni bir çocuk gibi [saf ve masum] kabul etmeyen, bu egemenliğe asla giremez.” (Luka, 18:16-17)
-
Kıtlık ve Kuraklığın Son Bulması:
Artık acıkmayacak, artık susamayacaklar… (Vahiy, 7:16)