ENBİYA SURESİ’NİN 105. AYETİ AHİR ZAMAN VE HZ. MEHDİ (A.S.)’A İŞARET ETMEKTEDİR

Ahir Zamana Ait Yeni Bilgiler
ANDOLSUN, BİZ ZİKİR’DEN SONRA ZEBUR’DA DA: “ŞÜPHESİZ ARZ’A SALİH KULLARIM VARİSÇİ OLACAKTIR” DİYE YAZDIK. 
(ENBİYA SURESİ, 105)

 

1.

ANDOLSUN, BİZ ZİKİR’DEN SONRA ZEBUR’DA DA …

 

Ayetin bu bölümünde Allah, Kuran’dan önce indirdiği diğer Kutsal Kitaplara özel bir dikkat çekmektedir. Allah Hz. Davud (a.s.)’a indirdiği (Eski Ahit’te yer alan) Zebur’da da ondan önce Hz. Musa (a.s.)’a indirdiği Tevrat’ta da aynı Kuran’da olduğu gibi Ahir Zaman’a ve Hz. Mehdi (a.s.)’a bakan işaretler  olduğunu ifade etmektedir.

Gerçekten de Kuran’la birlikte diğer Kutsal Kitaplara bakıldığında (Tevrat, Zebur ve İncil) Ahir Zaman ve Hz. Mehdi (as)’a bakan açık ifadelere rastlanmaktadır.

2.

  “ŞÜPHESİZ ARZ’A SALİH KULLARIM VARİSÇİ OLACAKTIR” DİYE YAZDIK.

  
Allah bu Kitaplarda samimi, Kendisine gönülden bağlı, sabırlı, Rabbine boyun eğmiş, emrine tam uymuş salih kullarını mutlaka yeryüzünde hakim kılacağını müjdelemektedir. Birçok Tevrat sözünde açık bir şekilde Ahir zamana ve Hz. Mehdi (a.s.)’a işaret eden ifadeler yer almaktadır.
Örneğin Tevrat’ta hakimiyetin Allah’tan korkanlara vadedildiği şöyle bildirilmektedir:

•    Eğer Allah’ın Rab’bin emirlerini tutarsan ve O’nun yollarında yürürsen,… size söz verdiği ülkede bolluk içinde yaşamanızı sağlayacak: Rahminizin meyvesi kutsanacak; hayvanlarınızın yavruları, toprağınızın ürünü verimli olacak. Rab ülkenize yağmuru zamanında yağdırmak ve bütün emeğinizi verimli kılmak için, göklerdeki zengin hazinesini açacak. Birçok ulusa ödünç vereceksiniz; siz ödünç almayacaksınız. Ve eğer bugün sana emretmekte olduğum Allah’ın Rab’bin emirlerini tutmak ve yapmak için onları dinlersen ve başka ilahlara kulluk etmek için, onların ardınca yürümek üzere, bugün sana emretmekte olduğum bütün sözlerden sağa ve sola sapmazsan, Rab seni kuyruk değil baş yapacak ve ancak üstün olacak, alt olmayacaksın. (Yasanın Tekrarı, 28:9-14)

•    Rab’den korkan o adam kimdir?… Canı iyilikte oturacak; onun soyu yeryüzünün varisi olacaktır. Rab’bin sırrı ondan korkanlara olacaktır… (Mezmurlar, 25:12-14)

Yine Tevrat’ta Allah’a tevekkül eden, alçakgönüllü, Allah’a imandan zevk duyan kişilerin, hakimiyete ve Allah’ın nimetlerine varis oldukları bildirilmektedir:

•    Sen Rab’be güven ve iyilik yap… Rab’den zevk al, O senin içindeki istekleri yerine getirecektir. Her şeyi Rab’be bırak, O’na güven. Rab’be umut bağlayanlar yeryüzünün varisi olacaklardır… alçakgönüllüler ülkeyi miras alacak, derin bir huzurun zevkini tadacak. (Mezmurlar, 37:3-11)

•    Alçak gönüllülere gelince yeryüzünün varisi olacaklar… Kötülerin bilekleri kırılacak ve Allah doğruların dayanağıdır. Allah salihlerin günlerini biliyor ve onların mirası ebedi olacaktır. (Mezmurlar, 37:11, 17-18)

•    Yeryüzünün dört bucağı anımsayıp Rab’be dönecek, ulusların bütün soyları O’nun önünde yere kapanacak. Çünkü egemenlik Rab’bindir… (Mezmurlar, 22:27-28)

Ancak Hz. Süleyman (a.s.) ve Hz. Zülkarneyn dönemlerinde yaşanan hakimiyetler dışında, Kuran’da ve Tevrat’ta bildirildiği şekilde İslam ahlakının tüm dünyaya hakim olduğu, inananların ibadetlerini rahat ve güven içinde yaptıkları, müslümanların büyük bir refah ve bolluk yaşadıkları böyle bir dönem henüz olmamıştır. Peygamberimiz (s.a.v.) döneminde İslam ahlakı ancak belli bir bölgede hakimiyet ve ilerleme sağlamıştır. Peygamberimiz (s.a.v.)’den rivayet edilen hadislere bakıldığında böyle bir hakimiyetin Hz. Mehdi (a.s.) döneminde yaşanacağı, onun döneminde büyük bir bolluk ve bereket olacağı, iman edenlerin ittifak edeceği, Allah’ı inkar eden fikir sistemlerinin tamamen etkisini yitireceği bir hakimiyet çağından bahsedildiği görülmektedir.  Detaylı bilgi için bakınız. http://www.harunyahya.org/imani/hy_altincag/altincag.html

(Hz. Mehdi (a.s.) döneminde) TOPRAK HAZİNELERİNİ ÇIKARACAKTIR.1

(Hz. Mehdi (a.s.) döneminde) Toprağın SAKLI HAZİNELERİ VE MADENLERİ ortaya çıkacaktır. İnsanlar bu hazineleri gerçekten de yerin üzerinde göreceklerdir.2

(Hz. Mehdi (a.s.) döneminde) GÖKTEN RAHMET YAĞACAKTIR. AĞAÇLAR ÇİÇEKLERLE YÜKLENECEK VE TOPRAK YEŞİLLİĞİNİsergileyecektir.3

İmam Mehdi (a.s)’ın hükümeti (manevi hakimiyeti) sırasında CADDELER ÇOĞALACAKTIR (yani sokaklar çok büyük ve geniş olacaktır).4

(Hz. Mehdi (a.s.) döneminde) SELE BOĞULAN IRMAKLAR HER YERE AKACAK VE  SU HERKES İÇİN KULLANILABİLİR ve çeşitli olacaktır.5

O çağda (Hz. Mehdi (a.s.) döneminde), BÜYÜK BAŞ HAYVANLARIN SAYISI ARTIŞTA OLACAK ve insanlar onlardan en fazla faydayı çıkaracaklar.6

İmam-ı Zaman (Hz. Mehdi (a.s.))’ın mübarek varlığı nedeniyle, İYİLİK VE NİMETLER KATLANARAK ARTACAKTIR.7

O çağda (Hz. Mehdi (a.s.)’nin döneminde, ÇİFTÇİLİK VE TARIM OLABİLECEK EN FAZLA EKİNİ VERECEKTİR. BİR TOHUMDAN 700 TANE SAĞLANACAKTIR.8

Ayrıca Peygamberimiz (s.a.v.), Hz. Mehdi (a.s.)’ın, bu dönemdeki bolluk nedeniyle insanlara malı hesapsız dağıtacağını şöyle bildirmektedir:

“…Cabir b. Abdullah’tan rivayet edilmiştir; Resulullah (s.a.v.) buyurdu ki: Ümmetimin sonunda bir halife gelecek, malı adetle saymayacak, avuçla avuçlayacaktır.” 9

Ebu Said el-Hudri’den rivayet edilmiştir; Resulullah (S.A.V.) buyurdu ki:“Ümmetimde Mehdi vardır, “İnsan ona gelecek ve ‘ey Mehdi! bana da ver, bana da ver! diyecek; Mehdi de onun esvabını taşıyabildiği kadar dolduracaktır.” 10

1 Mikyaal al-Makaarim Cilt 1, S.46
2 Bihar-ül Envar, Cilt 52, S.337; E’qd al-Dorar, s.149; Mo’jam Ahaadees al-İmam Mehdi (a.s), Cilt 1 sayfa 230 Sahih Müslim’den aktarıyor.
3 E’qd al-Dorar, s.43-44; Bihar-ül Envar, Cilt 52, Sayfa 316 Khesaal’dan aktarıyor; Mikyaal al-Makaarim, Cilt 1, Sayfa 101, 247.
4 Bihar-ül Envar, Cilt  52, Sayfa 333; Mikyaal al-Makaarim, cilt 1, sayfa 294 Şeyh Tusi(a.r)’nin gaybetinden aktarılır.
5 E’qd al-Dorar, sayfa 149; Muntakhab al-Asar, sayfa 157.
6 Tarikh maa Ba’d al-Zuhoor, sayfa  772.
7 Muntakhab al-Asar, sayfa 157.
8 Bakara Suresi, 261.Ayet (2/261- Mallarını Allah yolunda infak edenlerin örneği yedi başak bitiren, her bir başakta yüz tane bulunan bir tek tanenin örneği gibidir. Allah, dilediğine kat kat arttırır. Allah (ihsanı) bol olandır, bilendir.) E’qd al-Dorar sayfa 159; Al-Malaahem wa al-Fetan, Bölüm 204, sayfa 97.
9 Sahih-i Müslim 11/351
10 Sünen-i Tirmizi, 4/93 

0293