”ŞU ANDA MEHDİYET, HZ. MEHDİ’NİN RAHAT FAALİYET YAPMASI İÇİN ALLAH TARAFINDAN PERDELENMİŞTİR”

Ahir Zamana Ait Yeni Bilgiler

Hz. Mehdi’nin rahat faaliyet yapması için şu anda Mehdiyet Allah tarafından perdelenmiştir. Hem Hz. Mehdi kendisini perde ile örtmekte; hem de diğer alimler bilerek veya bilmeyerek Hz. Mehdi’yi perdelemektedirler.

Bediüzzaman Said Nursi başta olmak üzere bütün Ehli Sünnet alimleri ve Hz. Mehdi’nin Hicri 1400, yani Miladi 1980’li yıllarda yılında göreve başlayacağını, bir şahıs olacağını, ona yardım eden talebeleriyle birlikte hareket edeceğini, tüm dünyaya hakiki imanı anlatacağını; 40 yıl süren bir fikri mücadelenin ardından da İslam’ı bütün dünyaya hakim kılacağını anlatmışlardır. İslam ahlakının hakim olacağı, Kuran’da da müjdelenmiş ve sahih hadislerde haber verilen Hz. İsa (as) ve Hz. Mehdi’nin gelişi de tüm “Ehli Sünnet ulemasınca bir itikad konusu olarak kabul edilmiştir”.

Ancak buna rağmen, şu anda dünyada Mehdiyet’in varlığını ve ilerleyişini görebilenler çok azdır. Hz. Mehdi’yi anlayıp tanıyanlar ise bundan daha da az. Yalnızca çok küçük sayıdaki mübarek insanlar imanın nuru ile Hz. Mehdi’yi görüp fark edebiliyorlar.

Bazı alimler de Hz. Mehdi’nin perdelenmesine doğrudan hizmet ediyorlar. Tarihte hiç bu kadar Hz. Mehdi gelmeyecek denildiği görülmemiştir. Özellikle de, belirli bir tarihe kadar Hz. Mehdi’nin geleceğini savunan bazı kesimler, 1980’lerden sonra büyük bir telaşla Hz. Mehdi’nin çıkmayacağını anlatmaya başladılar. 1978, 1979 ve 1980’lerde yayınlanan İslami dergi, kitap, kaset, broşür gibi eserlere bakanlar, o devirde yoğun olarak Hz. Mehdi’nin geleceğinden bahsedildiğini göreceklerdir. Ancak 1986-87’lerden sonra ani bir dönüşle bu konudan vazgeçildiği, çeşitli tevillerle Mehdilik konusunun kapatılmasının istendiği görülecektir. Bu tarihten sonra Hz. Hz. Mehdi’nin gelmeyeceğini iddia eden yayınlar ya da söylemler ani bir şekilde yoğunlaşmıştır.

Hem de bu kadar kesin alametler çıktığı halde. Şimdi kimisi 300 sene sonra gelecek diyor. Kimisi benim şeyhimdi, geldi geçti diyor. Kimisi Mehdi gelmeyecek diyor. Kimisi şahs-ı manevi diyor, kimisi ruhtur diyor. Ortak noktaları ise, hepsi de ısrarla, çeşitli yorum ve tevillerle Hz. Hz. Mehdi’nin gelişini örtbas etmeye çalışıyor. Hatta bir kısmı “Mehdi konusunu açmanın, ondan bahsetmenin dahi fitne olacağını” söyleyecek kadar ileri gidiyor. Kısacası çok büyük bir panik ve tedirginlik yaşanıyor.

Ancak burada büyük bir çelişki ortaya çıkıyor. Hz. Mehdi’nin varlığına, geleceğine ve yapacağı faaliyetlere inanmıyorlarsa, Mehdi konusunu bu kadar önemsemelerine de gerek yoktur. “Nasıl olsa gelme ihtimali yok deyip, geçebilirler”. Ama  bunu yapamıyorlar; televizyonlardan, radyolardan, gazetelerden hemen her fırsatta “Mehdi’nin gelmeyeceğini ispatlamaya çalışıyorlar. Halbuki eğer bir insan bir şeyin var olduğuna ve gerçekleşeceğine inanmıyorsa, bu konuda son derece rahat olur. Çünkü nasıl olsa bir sonuca varmayacaktır; konu zaten kökten hallolmuş durumdadır. Ama Hz. Mehdi söz konusu olduğunda böyle bir rahatlık görülmüyor; aksine büyük bir kaygı ve endişe, panik ve ajitasyon ile Hz. Mehdi aleyhinde çalışmalar yapılıyor.

İşte burada Allah’ın, harika yaratma sanatının önemli bir örneği ortaya çıkıyor. Allah kaderde ‘Hz. Mehd’nin gelişinin, kimliğinin, yapacağı faaliyetlerin ve faaliyet alanlarının perdelenmesini’ istiyor. Çünkü Peygamberimiz (sav), Hz. Mehdi’nin yapacağı faaliyetlerin uzun yıllara yayılacağını; ve ancak tüm bu çalışmalarının sonucunda, adım adım İslam ahlakının hakimiyetine ulaşacağını anlatıyor. İşte bu uzun süreç içerisinde eğer Hz. Mehdi’nin adı, yeri, faaliyetleri ve faaliyet alanları tam olarak bilinmiş olsa, elbette ki tüm kötü niyetli odakların hedefi haline gelirdi. Zarar vermek, çalışmalarını durdurmak isteyen insanların tuzaklarına, engellemelerine ve saldırılarına açık bir ortam oluşurdu. Ama İslam’ın dünya hakimiyeti ve Hz. Mehdi’nin zaferi Allah’ın kesin bir vaadi olduğu için, Allah buna engel olabilecek her şeyi durduracak bir sistem yaratmıştır. İşte “Mehdi gelmeyecek” diyen insanların farkında olmadıkları görevleri de, ‘Hz. Mehdi’yi perdeleyerek Allah’ın bu takdirine zemin hazırlamak’tır.

“İstese de İstemese de Allah’ın emriyle Bütün Dünya Mehdiyet’e Hizmet Ediyor”

Dolayısıyla, inkar edenler de, münafıklar ve müşrikler de, Kuran ahlakı aleyhinde bir fikri benimseyenler de, Hz. Mehdi’ye düşman olanlar da, her ne kadar istemeseler de,  -Allah’ın dilemesiyle- bilerek ya da bilmeyerek Hz. Mehdi’ye ve İslam ahlakının tüm dünyada yayılmasına büyük destek veriyorlar.

‘Mehdi gelmeyecek’ diyenlerin, her ne yaparlarsa yapsınlar Hz. Mehdi’ye hizmet etmekten kurtulamamaları bir mucizedir. Hz. Mehdi aleyhindeki her girişim, bu mübarek şahsın etkisinin giderek daha da artmasına katkıda bulunacaktır. “Ben Hz. Mehdi’ye inanmıyorum” diyen her şahıs, Hz. Mehdi aleyhinde yaptığı her çalışma ile bu mübarek şahsa hizmet etmiş olacaktır.

Ayrıca şunu da hatırlamakta fayda vardır: Hz. Muhammed (sav)’in gelişi de önlenmek istenmiş ama bu çabalar, sonucu değiştirmemiştir. Dönemin müşrikleri de büyük bir panik yaşamış ama Peygamberimiz (sav)’in gelişini durduramamışlardır. Hz. Muhammed (sav), kaderde yaratıldığı şekilde gelmiş, Allah’ın kaderinde takdir ettiği sözleri söylemiş ve görevini tamamlamıştır. Aynı şekilde tarih boyunca hiçbir elçi, nebi ya da resulün gelişi engellemeyle, önlemeyle durdurulamamıştır.

Ayrıca, Hz. Mehdi karşıtlarının farkında olmadan yerine getirdikleri çok önemli bir görev daha var; Hz. Mehdi’nin en kesin çıkış alametlerinden birinin gerçekleşmesini sağlıyorlar. Çünkü ‘Mehdi gelmeyecek nidaları’, Hz. Mehdi’nin gelişinin çok yaklaştığının bir alameti:

İNSANLARIN ümitsiz olduğu ve “HİÇ MEHDİ FALAN YOKMUŞ” DEDİĞİ BİR SIRADA ALLAH HZ. MEHDİ’Yİ GöNDERİR…” Ali Bin Husameddin el-Muttaki, Kitab-ul Burhan fi-Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 55

“…HZ. MEHDİ, Resulullah (sav)’ın bayrağı ile, insanların başlarına bela üzerine bela yağdığı ve ÇIKIŞINDAN ÜMİT KESİLDİĞİ BİR SIRADA ÇIKAR…” Ali Bin Husameddin el-Muttaki, Kitab-ul Burhan fi-Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 55

Herkesin şunu bilmesi lazım ki Hz. Mehdi’nin hadislerde bildirilen bütün alametleri mucizevi bir şekilde gerçekleşti. Hz. İsa da, Hz. Mehdi de çok yakında bütün insanlığın göreceği şekilde zuhur edecek inşaAllah.