1. Bediüzzaman, Hz. Mehdi (a.s.)’nin Hicri 1400’lü yıllarda görev yapacağını; “İSTİKBAL-İ DÜNYEVİYEDE (dünyanın geleceğinde) 1400 SENE SONRA GELECEK BİR HAKİKATİ…”ifadesiyle bildirmektedir. (Sözler, s. 318)1
2. Peygamberimiz (s.a.v.)’den rivayet edilen bir hadiste “İnsanlar 1400 senesinde Hz. Mehdi (a.s.)’nin yanında toplanacaklardır.” ifadesiyle Hz. Mehdi (a.s.)’nin Hicri 1400’de zuhur edeceği haber verilmiştir. (Risaletül Huruc-ül Mehdi, s. 108)2
3. Bediüzzaman Hz. Mehdi (a.s.)’nin “KENDİNDEN BIR ASIR SONRA” geleceğini “…BUNDAN BİR ASIR SONRA ZULÜMATI DAĞITACAK ZATLAR İSE, HAZRET-İ MEHDİ (A.S.)’NİN ŞAKİRTLERİ (TALEBELERİ) OLABİLİR” ifadesiyle haber vermiştir. (Şualar, s. 605)3
4. Bediüzzaman Hz. Mehdi (a.s.)’nin beklendiğini ve kendinden bir asır sonra gelecek bir zat olduğunu “…HAKİKİ BEKLENİLEN VE BİR ASIR SONRA GELECEK O ZAT…” ifadesiyle bildirmiştir. (Kastamonu Lahikası, s. 57)4
5. Her 100 senede bir Allah’ın bir müceddid yani dini canlandırıp yenileyen birini göndermesi ve Hicri 1400’ün müceddidinin Hz. Mehdi (a.s.) olduğu Sünen-i Ebu Davud’da “Gerçekten Aziz ve Celil olan Allah HER YÜZ SENENİN BAŞINDA şu ümmetin dinini bidatten (dine sonradan karışmış batıl uygulamalardan) ayıracak, yenileyecek (ilim sahibi) bir zatı gönderir.” (Sünen-I Ebu Davud, 5/100) ifadesiyle,
Mektubat-I Rabbani’de “HER YÜZ SENE BAŞINDA bu ümmetin uleması arasından BİR MÜCEDDİD GELECEK ve şeriatı ihya edecektir (canlandıracaktır).” (Mektubat-ı Rabbani, 1/520) ifadesiyle,
Üstad Said Nursi’nin Barla Lahikası’nda; ““HER YÜZ SENEDE BİR, CENAB-I HAK BİR MÜCEDDİD-İ DİN (DİNİ YENİLEYEN) GÖNDERİYOR…” (Barla Lahikası, s. 119) ifadesiyle açıkça belirtilmiştir.5
6. Büyük İslam alimi İmam Rabbani, Hz. Mehdi (a.s.)’nin Peygamberimiz (s.a.v.)’den 1000 sene geçtikten sonra Hicri 2000 içinde geleceğini; “Kuran hükümlerinin kuvvetlendirilmesi, milleti yenilemesi bu İKİNCİ BİNDEDİR. … Hz. İsa’nın (a.s.) HZ. MEHDİ (A.S.)’NİN BU BİN İÇİNDE VAROLUŞLARIDIR.” (Mektubat-ı Rabbani, c.1, s. 611), ve
“… ARADAN BİN SENE GEÇTİKTEN SONRA, HZ. MEHDİ (A.S.)’NİN GELİŞİ DE BUNUN İÇİNDİR…” (Mektubat-ı Rabbani, c.1, s. 440)6açıklamalarıyla ifade etmiştir.
7. Üstad Hicri 1327’de Şam’da Emevi Camii’nde verdiği hutbesinde ise; “YETMİŞ BİRDE FECR-İ SADIK (tan yerinin ağarması, Güneş doğmadan önceki kızıllık, sabah vakti) BAŞLADI veya başlayacak. Eğer bu, fecr-i kazib (sabaha karşı ufukta yayılmaya başlayan birinci kızıllık) de olsa, OTUZ KIRK SENE SONRA FECR-İ SADIK (fecr-i kazibden sonra yayılmaya başlayan ikinci aydınlanma) ÇIKACAK.” (Hutbe-i Şamiye, s. 23)7 ifadesiyle Hicri 1400’e işaret etmiş ve Fecr-i Sadık’ın çıkacağı tarihi vermiştir.
Bediüzzaman’a göre fecr-i sadık’ın çıkacağı yıllar:
1371 + 30 = 1401 = 1981 |
Bediüzzaman’ın bu izahına göre; Hakkın karşısında batılı temsil eden düşünce olan ateizmin ve materyalist felsefenin dağıtılmaya başlamasının 1981-1991 yıllarında, fikren tam anlamıyla susturulup dağıtılmasının ise 2001 yılında olacağına işaret etmiştir.
_______________________________
KAYNAKÇA
1 İSTİKBAL-İ DÜNYEVİYEDE (dünyanın geleceğinde) 1400 SENE SONRA GELECEK BİR HAKİKATİ asırlarında karib (yakın) zannetmişler. (Sözler, s. 318)
2 İnsanlar 1400 senesinde Hz. Mehdi (a.s.)’nin yanında toplanacaklardır. (Risaletül Huruc-ül Mehdi, s. 108)
3 Şimdi hatıra geldi ki, eğer şeddeli “lamlar” ve “mimler” ikişer sayılsa BUNDAN BİR ASIR SONRA ZULÜMATI DAĞITACAK ZATLAR İSE, HAZRET-İ MEHDİ (A.S.)’NİN ŞAKİRTLERİ (TALEBELERİ) OLABİLİR (Şualar, s. 605)
4 Bu zamanda öyle fevkalade hakim cereyanlar var ki, herşeyi kendi hesabına aldığı için, faraza HAKİKİ BEKLENİLEN VE BİR ASIR SONRA GELECEK O ZAT dahi bu zamanda gelse…(Kastamonu Lahikası, s. 57)
5 Ebu Hüreyre’nin rivayetine göre; Resulullah (S.A.V.) şöyle buyurmuş: Gerçekten Aziz ve Celil olan Allah HER YÜZ SENENİN BAŞINDA şu ümmetin dinini bidatten (dine sonradan karışmış batıl uygulamalardan) ayıracak, yenileyecek (ilim sahibi) bir zatı gönderir. (Sünen-i Ebu Davud, 5/100)
HER YÜZ SENE BAŞINDA bu ümmetin uleması arasından BİR MÜCEDDİD GELECEK ve şeriatı ihya edecektir (canlandıracaktır). (Mektubat-ı Rabbani, 1/520)
Ashab-ı Kütüb-i Sitte’den İmam-ı Hâkim’in Müstedrek’inde ve Ebu Dâvud’un Kitab-ı Sünen’inde, Beyhaki “Şuab-ı İman”da tahric buyurdular (meydana koydular): “HER YÜZ SENEDE BİR, CENAB-I HAK BİR MÜCEDDİD-İ DİN (DİNİ YENİLEYEN) GÖNDERİYOR…” (Barla Lahikası, s. 119)
6 Kuran hükümlerinin kuvvetlendirilmesi, milleti yenilemesi bu İKİNCİ BİNDEDİR. Bu davanın doğruluğuna adil şahid: Hz. İsa’nın (a.s.) HZ. MEHDİ (A.S.)’NİN BU BİN İÇİNDE VAROLUŞLARIDIR. (Mektubat-ı Rabbani, c.1, s. 611)
Resulullah (S.A.V.)’in ümmeti arasından çıkanlar pek kamildirler. Yani Resulullah (S.A.V.)’in irtihali (vefatı) üzerinden bin sene geçtikten sonra isterse az olsunlar. ARADAN BİN SENE GEÇTİKTEN SONRA, HZ. MEHDİ (A.S.)’NİN GELİŞİ DE BUNUN İÇİNDİR. Onun mübarek kudümünü (gelişini), Hatem’ür-rüsül Resulullah (S.A.V.) müjdelemiştir. Hz. İsa (as) dahi aradan bin sene geçtikten sonra nüzul edecektir (inecektir). (Mektubat-ı Rabbani, c.1, s. 440)
7 YETMİŞ BİRDE FECR-İ SADIK (tan yerinin ağarması, Güneş doğmadan önceki kızıllık, sabah vakti) BAŞLADI veya başlayacak. Eğer bu, fecr-i kazib (sabaha karşı ufukta yayılmaya başlayan birinci kızıllık) de olsa, OTUZ KIRK SENE SONRA FECR-İ SADIK (fecr-i kazibden sonra yayılmaya başlayan ikinci aydınlanma) ÇIKACAK. (Hutbe-i Şamiye, s. 23)