Bağnaz zihniyetin kendisine göre doğruları yanlışları, haramları ve helalleri vardır. Bu sistemin içinde yaşayan yüz binlerce insan da farkında olmadan bu yanlış mantığa uyar. Ölçü Allah’ın indirdiği hüküm değil, nesiller boyunca öğrendikleri bilgiler, din adına uyguladıkları kurallardır. Allah’ın insanlara hak dini indirmesinin sebebi ise zaman içinde bir çok yanlış yollara girmiş olan insanlara gerçek kurtuluş yolunu göstermek ve bu kurtuluşun da çok kolay olduğunu müjdelemektir. Ancak bir bağnaz için dinin kolay olması, insanların neşe ve sevinçle müjdelenmesi kabul edilemez bir durumdur. Çünkün bağnaz için din –haşa- insanın hayatını, yaşama sevincini, azmini, zevklerini elinden alan bir sistemdir. Bağnaz için din ne kadar zorsa o kadar makbuldür. Dinin kolay olması demek tüm insanların rahatlıkla seve seve dini yaşaması demektir ve bu da bir çok bağnaz için kendilerince toplumda edindikleri “imtiyazlı, ağır, alim” insan imajının yok olması anlamına gelir. Bu sebeple hemen her devirde bağnazlar Allah’ın indirdiği dine karşı direnmişler ve bir şekilde “atalarından öğrendikleri sistemi” devam ettirmek istemişlerdir. Kuran’da bu gerçek şöyle anlatılır:
Onlardan önde gelen bir grup: “YÜRÜYÜN, İLAHLARINIZA KARŞI (BAĞLILIKTA) KARARLI OLUN; çünkü asıl istenen budur” diye çekip gitti. “Biz bunu, diğer dinde işitmedik, bu, içi boş bir uydurmadan başkası değildir.” (Sad Suresi, 6-7)
NE ZAMAN ONLARA: “ALLAH’IN İNDİRDİKLERİNE UYUN” DENİLSE, ONLAR: “HAYIR, BİZ, ATALARIMIZI ÜZERİNDE BULDUĞUMUZ ŞEYE (GELENEĞE) UYARIZ” DERLER. (Peki) Ya atalarının aklı bir şeye ermez ve doğru yolu da bulamamış idiyseler? (Bakara Suresi, 170)
Dediler ki: “Sen bize yalnızca Allah’a kulluk etmemiz ve atalarımızın tapmakta olduklarınızı bırakmamız için mi geldin? Eğer gerçekten doğru isen, bize vadettiğin şeyi getir, bakalım.” (Araf Suresi, 70)
Onlar, ‘çirkin bir hayasızlık’ işlediklerinde: “BİZ ATALARIMIZI BUNUN ÜZERİNDE BULDUK. ALLAH BUNU BİZE EMRETTİ” derler. De ki: “ŞÜPHESİZ ALLAH, ‘ÇİRKİN HAYASIZLIKLARI’ EMRETMEZ. Bilmediğiniz bir şeyi Allah’a karşı mı söylüyorsunuz?” (Araf Suresi, 28)