Kehf Suresi 88

Genel Kuran'da Mehdi

“Kim iman eder ve salih amellerde bulunursa, onun için güzel bir karşılık vardır. Ona buyruğumuzdan kolay olanını söyleyeceğiz.”
(Kehf Suresi, 88)

Bu ayetten Hz. Zülkarneyn’in sadece bir devlet adamı ve hakim değil, aynı zamanda tebliğci bir Müslüman, bir mürşid olduğu da anlaşılmaktadır. Tebası altındaki insanları eğittiği, onlara Allah’ın rızasına uygun tarzda hükmettiği açıkça anlaşılmaktadır.

Hz. Zülkarneyn, karşılaştığı topluluğu hemen Allah’a imana, samimiyete, Allah’ın bildirdiği salih amelleri, ibadetleri yerine getirmeye davet etmektedir. Bu kişileri teşvik etmek için dünya ve ahiret hayatındaki karşılığa dikkat çekmekte, böylece onları hidayete çağırmaktadır. Bu, tüm elçilerin gönderildikleri kavimlere yaptıkları bir davettir. Peygamberler durmaksızın insanları Allah’ın yoluna çağırmışlar, çeşitli metodlar geliştirerek insanların vicdanlarını harekete geçirmek için çalışmışlardır.

Ayetlerde dikkat çekilen bir diğer konu ise, insanlardan ne tepki gelirse gelsin kararlı davranmak, Allah’ın “iyiliği emredip kötülükten men etme” emrini mutlak surette yerine getirmektir. Bu, peygamberler gibi salih müminlerin de üzerine düşen önemli bir sorumluluktur. Bir ayette şöyle buyrulmaktadır:

Sizden; hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten sakındıran bir topluluk bulunsun. Kurtuluşa erenler işte bunlardır. (Al-i İmran Suresi, 104)

Erkek olsun, kadın olsun,
bir mü’min olarak kim salih bir amelde bulunursa, hiç şüphesiz Biz onu güzel bir hayatla yaşatırız ve onların karşılığını, yaptıklarının en güzeliyle muhakkak veririz.
(Nahl Suresi, 97)

Kehf Suresi’ndeki bu ayette dikkat çekilen bir diğer önemli konu ise, Müslümanlara kolaylık yolunun gösterilmesinin ve zorluk çıkarılmamasının önemidir. İyi insanlara yaptıkları işlerde, aldıkları kararlarda ve günlük hayatları içinde kolaylık, rahatlık ve huzur sağlanmalıdır. Nitekim ayette “Allah, size kolaylık diler, zorluk dilemez” (Bakara Suresi, 185) şeklinde Rabbimiz bildirmekte ve iman edenlere önemli bir hatırlatmada bulunmaktadır. Allah bir diğer ayetinde “Andolsun Biz Kur’an’ı zikr (öğüt alıp düşünmek) için kolaylaştırdık. Fakat öğüt alıp-düşünen var mı?” (Kamer Suresi, 17) şeklinde buyurmaktadır. Dolayısıyla müminler, her zaman kolaylık yolunu seçmenin Kuran ahlakının bir gereği olduğunu bilmelidirler. Ayrıca Allah’ın “Ve seni kolay olan için başarılı kılacağız” (Ala Suresi, 8) şeklindeki müjdesini akıllarından çıkarmamalıdırlar. Allah Hac Suresi’nde şu şekilde bildirir:

Allah adına gerektiği gibi cehd edin (çaba harcayın). O, sizleri seçmiş ve din konusunda size bir güçlük yüklememiştir, atanız İbrahim’in dini(nde olduğu gibi). O (Allah) bundan daha önce de, bunda (Kur’an’da) da sizi “Müslümanlar” olarak isimlendirdi; elçi sizin üzerinize şahid olsun, siz de insanlar üzerine şahidler olasınız diye. Artık dosdoğru namazı kılın, zekatı verin ve Allah’a sarılın, sizin Mevlanız O’dur. İşte, ne güzel mevla ve ne güzel yardımcı. (Hac Suresi, 78)