Musa ona dedi ki: “Doğru yol (rüşd) olarak sana öğretilenden bana öğretmen için sana tabi olabilir miyim?”
(Kehf Suresi, 66)
Ayetlerde geçen ifadelerden, Hz. Musa’nın buluşacağı bu kutlu kişi hakkında daha önceden vahiy ile detaylı bilgi aldığı anlaşılmaktadır. Söz konusu durumu ortaya koyan pek çok delil vardır. Örneğin Hz. Musa buluşacağı yere, bulunduğu yere göre oldukça uzak olmasına rağmen gitmek için bir çaba sarf etmiştir. Çünkü orada buluşacağı kişinin kendisine çok fazla fayda vereceğine emindir. Bunun herhangi bir buluşma olmadığını, çok özel bir buluşma olduğunu bilmektedir. O nedenle her türlü zorluğu göze almakta, uzun bir yol katetmektedir.
Ayrıca buluşur buluşmaz karşısındaki kişiyi hemen tanımış, onun üstün ahlakını ve ilmini fark etmiş ve kendisine tabi olmayı talep etmiştir. Bu da karşısındaki kişinin ilim öğretilen, kutlu bir kişi olduğunun kendisine önceden bildirmiş olabileceğini göstermetedir. (En doğrusunu Allah bilir.)
Buluşacağı bu kişinin doğru yolda olan ve doğru yola ileten bir kişi olduğu, bu kişiye tabi olması gerektiği ve ondan bilgi öğrenmesi gerektiği Hz. Musa’ya vahiy yoluyla bildirilmiş olabilir. (En doğrusunu Allah bilir.) Üstelik ondan aldığı bu bilgi ve ilim ile Hz. Musa’nın doğru yola ulaşacağını da bildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle de onu gördüğünde tabi olmak istediğini hemen söylemiştir.
ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınıyorum. Kehf Suresi, 65. ayet. “Kendisine bir rahmet verdiğimiz ve tarafımızdan kendisine bir ilim öğrettiğimiz kullarımızdan bir kulu buldular.”
2010’dur bakın bu ayetin ebcedi, Mehdiyet’e bakması açısından düşünsünler. Hz. Mehdi (as) ile Hz. Hızır (as) adeta iç içedir ve ledün ilminin Hz. Mehdi (as)’da yoğun olarak zuhur ettiğini anlatmıştım, edecektir inşaAllah. “(Musa) Dedi ki: “Eğer isteseydin gerçekten buna karşılık bir ücret alabilirdin.” (Kehf Suresi, 77) O duvarı yapması konusunda da. “Dedi ki: ‘İşte bu, benimle senin aranda ayrılma (zamanı)mız. Sana, üzerinde sabır göstermeye güç yetiremeyeceğin bir yorumu haber vereceğim.’” (Kehf Suresi, 78) Bakın; “sana, üzerinde sabır göstermeye güç yetiremeyeceğin.” İnsanlar ne yapacaktır? Hz. Mehdi (as)’ın uygulamalarına sabır edemeyecektir, o yüzden talebeleri çok az oluyor. Ama sonra açıklıyor. Neden, neyi, ne için yaptığını açıklıyor. Hz. Mehdi (as) da neyi neden yaptığını sonradan açıklayacaktır, yani Kuran’ın işareti budur. Mesela burada bu sözü şu amaçla söyledim, şu hareketi şunun için yaptım. Sonunda demokratik, sağlıklı, zinde güzel bir dünya oluşacak, bütün insanlar mutlu olacak. Dinsizi de mutlu olacak, dindarı da mutlu olacak, Hristiyanı da mutlu olacak, Musevisi de mutlu olacak. Ama bunun için akıl, derinlik ve aşk lazımdır ve Allah’a derin iman ve derin Allah korkusu lazımdır. Allah Hz. Mehdi (as)’da bunların hepsini bir araya getirmiştir. 82. ayette de duvar geçiyor; “şehirde iki öksüz çocuğundu.” Hz. İsa (a.s.) ve Hz. Mehdi (a.s.)’a işaret var, inşaAllah. (A9 TV, 6 Mart 2011)