Tüm insanların çok büyük bir huzur, güven ve konfor içinde olacakları Altınçağ’ın en önemli özelliklerinden biri, insanların Kuran’a bağlı ve Kuran ahlakının eksiksiz olarak yaşandığı bir dönem olmasıdır. İnsanlar Allah’tan korktukları ve ahirette tüm yapıp ettiklerinden sorguya çekileceklerinin bilincinde oldukları için bencillik, kin, öfke, nefret, haset, intikam hisleri gibi kötü ahlak özelliklerinden, yolsuzluktan, haksız kazanç elde etmekten, yalan söylemekten, insanların canına kast etmekten, rüşvet almaktan titizlikle sakınacaklardır. Bunların yerine insanlar arasında dürüstlük, yardımseverlik, fedakarlık, başkalarının iyiliğini, sağlığını, rahatını, güvenliğini düşünmek, sevgi, saygı, merhamet, vefa, sadakat, kardeşlik gibi güzel ahlak özellikleri hakim olacaktır.
Allah’tan korkup sakınan, ihlaslı, tevekkül sahibi, herşeyi hayır gözüyle değerlendiren, çokça şükreden, vicdanlı, şefkatli, merhametli, adil, cesur, güvenilir, güçlü, onurlu, alçakgönüllü, anlayışlı, hoşgörülü, insancıl, sevecen, hakkı söylemekten çekinmeyen, sabırlı, öfkesine kapılmayan, hatalarında direnmeyen, çoğunluğa değil hakka uyan, sözüne sadık, vefakar, iffetli, uzlaştırıcı kimselerin varlığı üstün ahlaklı toplumlar oluşmasını sağlayacaktır.
Allah korkusunun ve Kuran ahlakının yaşanması sonucunda ümitsiz, şevksiz insan kalmayacak, her işlerinde şevkle hareket edecek, topluma ve kendilerine faydalı kimseler haline geleceklerdir.
Allah’ın kendileri için yarattığı güzelikleri ve çevrelerindeki nimetleri çok daha iyi görüp takdir edebilecek ve tüm bunlardan çok daha fazla zevk alabileceklerdir. İnsanlara, çocuklara karşı duyulan sevgi; yaşlılara, muhtaçlara olan şevkat ve merhamet hisleri çok fazla artacaktır. İnsanlar yanlarında çalışan kimselere karşı sevgi ve saygı dolu bir ahlak göstereceklerdir. Çalışanlarının ailelerini koruyup kollayacak, her sorunlarına ortak olup, her ihtiyaçları olduğunda toplumun her kesimi birbirinin yardımına koşacaktır.
Toplumda sahtelik, basitlik, yüzeysellik tümüyle ortadan kalkacak; insanların kişiliklerine derinlik, samimiyet, ve kalite hakim olacaktır. İnsan ruhuna ve mümin kişiliğine yakışmayan her türlü adilik ve basitlik Kuran ahlakının yaşanmasıyla kendiliğinden ortadan kalkacaktır.
Yine Kuran ahlakının bir gereği olarak insanlar temizliğe de büyük önem verecek, hem çevrelerini hem de kendilerini olabildiğince temiz ve güzel hale getireceklerdir. Toplumun her kesiminde, tüm insanlar son derece temiz, şık ve bakımlı olacaklardır.
Peygamberimiz (sav)’in hadislerinde Altınçağ’da, Hz. Mehdi döneminde yaşanacak olan bu ahlak güzelliği şöyle ifade edilmiştir:
Tabarani, Evsad’da Amr. B. Ali tariki ile Hz. Ali b. Ebi Talib’den tahric etti:
… Cenab-ı Hak İslamı nasıl Bizimle başlatmışsa O’nunla sona erdirecektir. Nasıl, Bizimle onlar aralarındaki şirk ve adavetten (husumet ve düşmanlıktan) kurtulmuş ve kalplerine ülfet (dostluk) ve muhabbet (sevgi) yerleşmişse, (Onun gelişi ile) yine öyle olacaktır. (Ahir zaman Mehdisinin alametleri, Celalettin Suyuti, s. 20)
… Onun döneminde iyi insanların iyiliği artar, kötülere karşı bile iyilik yapılır.” (Kitab-ul Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 17)