Altınçağ’da yaşanacak olan tüm güzelliklerin yanı sıra toplum yaşantısı da son derece huzurlu olacaktır. Allah, iman eden ve dinine yönelen insanlara, o döneme dek görülmemiş güzellikte bir yaşam sunacaktır. Allah Kuran’da, güzellik yapan, Kuran ahlakına uyan kullarını daha güzeli ve fazlasıyla nimetlendireceğini şöyle müjdelemektedir:
Allah barış yurduna çağırır ve kimi dilerse dosdoğru yola yöneltip-iletir. Güzellik yapanlara daha güzeli ve fazlası vardır. Onların yüzlerini ne bir karartı sarar, ne bir zillet, işte onlar cennetin halkıdırlar; orada süresiz kalacaklardır. (Yunus Suresi, 25-26)
Ayette bildirilen “güzellik yapan” insanlara vaat edilen “barış yurdu” Altınçağ’da tam anlamıyla yaşanacaktır. Kuran ahlakının yaşanması, “…Allah’ın verdiği rızıktan yiyin, için ve yeryüzünde bozgunculuk (fesad) yaparak karışıklık çıkarmayın.” (Bakara Suresi, 60) ayeti gereğince, insanların karışıklığa, huzursuzluğa ve sıkıntıya yol açabilecek her türlü tavırdan sakınmalarını sağlayacaktır. Toplumlar, her zaman için Kuran ahlakına uygun huzur ve sükunet dolu, itidalli, hoşgörülü, sorunları akılcı bir şekilde çözme arayışı içinde olan, olayları tırmandırmayan aksine her zaman uzlaştırıcı yönde olan bir tutum sergileyeceklerdir.