Önceki satırlarda anlatıldığı gibi Peygamberimiz (sav)’in hadislerinde Hz. İsa’nın ikinci kez yeryüzüne geldiğinde Hz. Mehdi ile birlikte Deccal’in fitnesine karşı büyük bir mücadele yürüteceği, Hz. Mehdi ile birlikte namaz kılacağı bildirilmiştir. Peygamberimiz (sav)’in vermiş olduğu bu bilgiler Hz. İsa’nın bir şahsı manevi olmadığını; namaz ibadeti gibi, Allah’ın hak dininin hükümlerini yerine getirebilecek “cismi bedeni olan bir şahıs” olarak yeryüzüne geleceğini açıkça ortaya koymaktadır. Hz. İsa, yeryüzüne önceki gelişinde namaz ibadetini yerine getirmiştir. İkinci kez gelişinde de Allah’ın izniyle aynı şekilde bu ibadetine devam edecektir. Allah Kuran’da “hayat sürdüğü müddetçe” namaz kılmakla yükümlü kıldığını Hz. İsa’ya şöyle bildirmektedir:
(İsa) Dedi ki: “Şüphesiz ben Allah’ın kuluyum. (Allah) Bana Kitab’ı verdi ve beni peygamber kıldı. Nerede olursam (olayım,) beni kutlu kıldı ve hayat sürdüğüm müddetçe, bana namazı ve zekatı vasiyet (emr) etti.” (Meryem Suresi, 30-31)
Bunun yanı sıra Peygamberimiz (sav)’in hadislerinde Hz. İsa’nın ortaya çıkış zamanı, yapacağı faaliyetler, vasıfları, ahlakı, fiziksel özellikleri, yaşı gibi pek çok özelliği hakkında da bilgi verilmiştir. Tüm bu bilgiler, Peygamberimiz (sav)’in Hz. İsa’nın bir şahsı manevi olarak değil, bir şahıs olarak geleceğini müjdelediğini açıkça ortaya koymaktadır. Hadislerde yer alan bu konuya açıklık getiren bilgilerden bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, MERYEM OĞLU İSA’NIN ADALET SAHİBİ OLARAK İNMESİ YAKINDIR… (Buhari, Kitabü’l-Büyu’: 102, Mezalim: 31, Enbiya 49; Müslim, İman: 242 (155); Ebu Davud, Melahim: 14 (4324); Tirmizi, Fiten: 54 (2234))
Resulullah buyurdu ki: “Hayatım yedinde olan Allah’a yemin ederim ki, MERYEM OĞLU (İSA ALEYHİSSELAM)’IN ADİL BİR HAKİM OLARAK SİZİN İÇİNİZE İNMESİ YAKINDIR.” (Sahih-i Müslim, Cilt 1- Sayfa 206-242)
Vallahi muhakkak ve muhakkak MERYEM OĞLU İSA İNECEK, hem adil bir hakem, ADALETLİ BİR HÜKÜMDAR olarak inecek… (Ebu Hureyre r.a. / Buhari, Büyu 102, Mezalim 31, Enbiya 49; Müslim, İman 242 (155); Ebu Davud, Melahim 14 (4324); Tirmizi, Fiten 54 (2234))
Bu hadislerde Peygamberimiz (sav), Hz. İsa’nın “adalet sahibi”, “adil bir hakim” ve “adaletli bir hükümdar” vasıflarını haber vermiştir. Tüm bunlar, bir insanın sahip olabileceği özelliklerdir. Bir şahsı manevinin hükümdar olabilmesi, adalet sağlayabilmesi, hakim yani yönetici vasfını taşıyabilmesi ise elbette ki söz konusu değildir. Peygamberimiz (sav) bu konuyu diğer hadislerinde de şöyle açıklamıştır:
İmam Nevevi: HZ. İSA Ümmeti Muhammed’e Peygamber olarak değil; ŞERİAT-I MUHAMMEDİYYEYİ TATBİK ETMEK İÇİN GELECEKTİR, demektedir. (El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 68)
Ebuş-Şeyh Ebu Hüreyre (RA)’dan nakl ediyor: “İSA ALEYHİSSELAM İNECEK, deccalı öldürecek, KIRK YIL KALIP, Allah’IN KİTABI VE BENİM SÜNNETİMLE AMEL EDECEK, SONRA ÖLECEK…” (Kıyamet Alametleri, 8. baskı, s. 258)
Ebu Seyh, Kitab-ül Fiten’de Ebu Hureyre’den tahric etti, Resulullah buyurdu: İsa bin Meryem iner, Deccal’i öldürür ve KIRK (40) YIL Allah’IN KİTABI VE BENİM SÜNNETİMLE HÜKMEDER, vefat eder. (Kitab ul Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy il Ahir Zaman, s. 92)
Bu hadislerde de Peygamberimiz (sav) Hz. İsa’nın ikinci kez yeryüzüne geldiğinde “Peygamberimiz (sav)’in sünnetiyle amel edeceğini” haber vermiştir. bir şahsı manevinin Peygamberimiz (sav)’in sünnetiyle hareket etmesi mümkün değildir. Açıktır ki bu sahih hadislerde bildirildiği gibi Hz. İsa Allah’ın izniyle bir şahıs olarak ortaya çıkacaktır. Hadislerde bu konuda verilen bir diğer bilgi ise Hz. İsa’nın ikinci kez yeryüzüne geldiğinde “hac ibadetini yerine getirecek olması”dır:
VAllahi MERYEM OĞLU (HZ. İSA ALEYHİSSELAM), Feccu’r-Ravha nam mevkide, HACC YAPMAK veya umre yapmak yahut da her ikisini de yapmak için İCABET EDECEKTİR. Müslim, Hacc: 216, 1252 (Müslim, Hacc: 216, 1252)
Bir rivayette İSA ALEYHİSSELAM’IN İNECEĞİ HACCE GİDİP bilahare MEDİNE’Yİ ZİYARET EDECEĞİ VE RESULULLAH’IN KABRİNE SELAM VERECEĞİ ve Resulullah’ın da selamını alacağı anlatılmaktadır. (Kıyamet Alametleri, 8. baskı, s. 246)
Bir rivayette (REVHA)YA İNECEĞİ ve oradan HACCE GİDECEĞİ anlatılmaktadır.
Revha, Medine ile Vadisafra arasında, Mekke yolundaki bir yerin adıdır. (Kıyamet Alametleri, 8. baskı, s. 246)
Bazi rivayetlerde şöyle denilmektedir:
O, YERYÜZÜNE İNDİKTEN SONRA evlenecek, çoluk çocuk sahibi olacak, sonra MEDİNE’DE ÖLECEK… Belki de ÖLÜMÜ HACCI VE PEYGAMBERİN (SAV) KABRİNİ ZİYARETİ ESNASINDA OLACAK. Aksi takdirde Beyt-i Makdis’de vefat edecek. (Kıyamet Alametleri, 8. baskı, s. 246)
Bu konu da yine Hz. İsa’nın bir şahıs olarak geleceğini açıklayan bir başka önemli bilgidir. Peygamberimiz (sav) hadislerinde ayrıca “Hz. İsa’nın fiziksel özellikleri” hakkında da bilgi vermiştir. Bu hadislerde Hz. İsa’nın boyundan, saç renginden ve görünümündeki güzellik ve heybetten bahsedilmektedir. Kuşkusuz ki bu detaylar da Hz. İsa’nın bir şahsı manevi olmadığını yine açıkça ortaya koymaktadır. Bu hadislerden bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
“Onunla (İsa ile) benim aramda hiçbir peygamber yoktur. O şüphesiz inecektir. Onu gördüğünüz zaman tanıyın! O, ORTA BOYLU, BEYAZA ÇALAR KIRMIZI RENKTEDİR. SARIYA BOYALI İKİ ELBİSE İÇİNDE OLACAK. YAĞMUR YAĞMASA DA SAÇINDAN SU DAMLAYACAKTIR. Insanlarla Islam için mücadele edecektir. Mesihu’d-Deccal’i öldürecek, sonra yeryüzünde tam kırk sene kalacak. Sonra ölecek ve namazını Müslümanlar kılacaklardır.” (Buhari, Müslim, Ebu Davud ve Tırmizi / Büyük Hadis Külliyatı, Rudani 5.Cilt, s. 380)
‘İbn-i Abbas r.a’dan Nebi sav. Şöyle buyurduğu rivayet olunmuştur:
“Miraçda bana gece sefer ettirildiğinde ben Musa’yı esmer yüzlü, uzun boylu, kıvırcık saçlı bir tipte gördüm… İSA’YI DA GÖRDÜM. NE UZUN NE KISA NE ORTA BOYDA BENZİ KIRMIZI İLE BEYAZA MAİL OLUP BAŞI, SALIVERMİŞ DÜZ SAÇLI KİŞİ İDİ. Allah’ın bana gösterdiği hayrete şayan daha bir takım garibeler arasında Cehennem muhafızı Malik’i ve Deccal’i de gördüm. (Sahih Buhari Muhtarasarı, Tecrid-i Sarih Tercemesi ve Şerhi, s. 37)
İbnu Omer (radiyAllahu anhuma) anlatıyor: “Hayır, Allah’a kasem olsun Resulullah (aleyhissalatu vesselam), HZ. İSA’NIN KIZIL ÇEHRELİ OLDUĞUNU SÖYLEMEDİ. Ancak şunu söyledi: “Ben bir keresinde uyumuştum. Rüyamda Beytullah’i tavaf ediyordum. O SIRADA DÜZ SAÇLI, KUMRAL BENİZLİ, BAŞINDAN SU AKAR VAZİYETTE İKİ KİŞİYE DAYANIP ORTALARINDA GİTMEKTE OLAN BİRİSİNİ GÖRDÜM.”Bu kim?” dedim. “MERYEM’İN OĞLU!” dediler. (Buhari, Tabi 33, 11, Enbiya, 42, Libas 68, Fiten 26, Muslim, Imam 275,(169); Muvatta, Sifatu’n-Nebi 2, (2, 920). 1673)
Yine Abdullah Ibn-i Ömer (r.a.) dan rivayet olunduguna göre Nebi (s.a.v.) demistir ki:
Ben bu gece kendimi rüyamda Kabe’de buldum. Ansızın ESMER BİR KİŞİ GÖRDÜM. SANKİ O ESMER İNSANLARDAN EN GÜZELİ, BAŞININ SAÇI İKİ OMUZU ARASINA SARKIYORDU. (YENİ) TARANMIŞ VE ARINMIŞTI DA BAŞININ SAÇI SU DAMLATIYORDU. İKİ ELİNİ İKİ KİŞİNİN İKİ OMUZUNA KOYARAK BEYT’İ TAVAF EDİYORDU. (ORADA BULUNANLARA) BU KİMDİR? DİYE SORDUM. ONLAR: MERYEM’İN OĞLU MESİH(İSA)’DIR, DEDİLER. (Sahih-i Buhari, 9/177)