Birçok büyük İslam alimi ahir zamanda Hz. Mehdi’nin gelişinde hiçbir şüphe olmadığını ifade eden açıklamalar yapmıştır. Bunların arasında en ünlülerinden biri Muhyiddin Arabi’dir. Futuhat-ı Mekkiye isimli eserinde Muhyiddin Arabi şöyle söylemektedir:
Muhakkak ki, yeryüzü zulüm ve haksızlık ile dolduğu sırada Allah’ın halifesi kıyam edecek, yeryüzünü adalet ve eşitlikle dolduracak… Genel kazancı halka arasında eşit olarak paylaştıracak, halka adaletle hükmedecek ve anlaşmazlıklarda hakemlik edecek… Allah onun işini bir gecede düzene koyacak, zafer hep onun önünde yürüyecek… Ayağını Peygamberin ayağının yerine koyacak (onun izinde yürüyecek) ve hiçbir zaman sapmayacak… Dağınık dinleri (batıl inançları) ortadan kaldırıp, sadece hak dini hakim kılacak…(Muhyiddin Arabi, el-Futuhat El Mekkiye, 366. bab, C.3, s. 327-328)
Bu konuda açıklama yapan bir diğer kişi ise Mısırlı ünlü yazar Şeyh Mansur Ali Nasif’tir. Bir eserinde Mehdilik inancını şu şekilde tanımlamaktadır:
Ehl-i Beyt’ten Mehdi adında bir zat kaçınılmaz olarak zuhur edecek, İslam topraklarına hakim olacak, Müslümanlar kendisini izleyecek ve O, Müslümanlar arasında adaletle, hakkaniyetle davranacak, dini sağlamlaştıracak. Ondan sonra Deccal ortaya çıkacak ve Mesih (Hz. İsa) inerek Deccal’ı öldürecek veya öldürülmesinde Mehdi’ye yardım edecektir. (Et-Tac’ül-Camiü Lil-Usul, C.5, s. 341)
Mısır el-Ezher Üniversitesi İnançlar Kürsüsü’nde öğretim görevlisi olan yazar Seyyid Sabık ise, İslam Konferansı tarafından seçilmiş bir kitap olarak yayınlanan el-Akaid’ül İslamiyye isimli kitabında Hz. Mehdi’nin gelişi ile ilgili şu açıklamaları yapmaktadır:
Mehdi hakkında sözün özü şu ki; O, zamanın sonunda, pek yakında zuhur edecektir… Yeryüzü zulüm ve haksızlıkla dolmuş iken, O, adalet ve hakkaniyetle dolduracaktır. O muhakkak surette İslam kanununu ortaya koyacak ve yıpratılmış olan Peygamber sünnetini canlandıracaktır. (El-Akaid’ül-İslamiyye, s. 250)
Alaeddin Ali b. Hişam Muttaki Hindi de, “er-Reddü” isimli kitabında şöyle demiştir:
Allah’ın rahmeti sana olsun bil ki; vaad edilen Mehdi’nin varoluşunda hiç kuşku yoktur. Üç yüz hadis ve eserle hatta daha fazlası ile bu kanıtlanmıştır. (Casim Mühelhil, el-Burhan, c.1, s.339 / Mehdilik ve İmam Mehdi, s. 328)
Ünlü İslam alimlerinin, bu açıklamaların yanı sıra, Hz. Mehdi’nin gelişi ile ilgili konuların Ehl-i Sünnet inancı olduğuna dair de detaylı açıklamaları mevcuttur. Bu açıklamalardan birkaçını şöyle sıralamak mümkündür:
Ebu Muhammed Hasan b. Ali el-Berbehari Hanbeli “Şerh’üs-Sünnet” isimli kitabında Ehl-i Sünnet inançlarını sıralayarak şöyle yazıyor: “…Ve Meryem oğlu İsa’nın gökten ineceğine, Deccal’ı öldüreceğine ve Muhammed (SAV) oğullarından Kaim’in (Mehdi) arkasında namaz kılacağına inanmak.” (Casim Mühelhil, el-Burhan…, C.1, s. 426)
Doğru hadislere dayanılarak, kesin olarak inanılan bir konu da (zuhur edecek olan) Mehdi’nin varlığıdır. Onun zamanında Deccal ve Mesih de ortaya çıkacaktır. (İbni Hacer, Ahmed b. Muhammed Haytemi Şafii, el-Kavl’ül-Muhtasar fi Alamat’il Mehdiyyül-Muntazar, s. 74)
Eb’ul-Eşbal Ahmed Muhammed Şakir “Şerh-i Müsned-i İmam Ahmed” isimli kitabında: Birçok sahabeden doğru senetlerle ulaşan doğru sünnete göre: (Mehdi’ye inanmak) kanıtlanmış, bunun doğruluğundan kuşku duymak kimsenin haddinde değildir. (Casim Mühelhil, el-Burhan… Mukaddimesi, C.1, s. 343)
Demek ki, Mehdi’nin zuhur edeceğine inanmak vaciptir, ona inanmak Peygamber (sav)’in buyruğunu doğrulamak için gereklidir. Nitekim bu konu Ehl-i Sünnet inanç kitaplarında kayeddilmiş ve kanıtlanmıştır. (Eb’ul-Feyz Ahmed b. Muhammed Ğumari Şafii, İbraz’ül-Vehm’ül-Meknun, s. 3-4)
İslam alimlerinin Hz. Mehdi’nin gelişi ve yapacakları hakkındaki hadisler ile ilgili yaptıkları bu izahlar kuşkusuz son derece önemlidir. Ancak daha da önemlisi Peygamberimiz (sav)’in ahir zaman ve Hz. Mehdi ile ilgili hadislerinin günümüzde tek tek ve birbiri ardısıra gerçekleşiyor olmasıdır. Kuşkusuz bu olayların Peygamberimiz (sav)’in bir mucizesi olarak gerçekleşmesi, doğrulukları üzerinde herhangi bir şüpheye imkan bırakmamaktadır.