Allah bir ayette “Yoksa onlar, Allah’ın Kendi fazlından insanlara verdiklerini mi kıskanıyorlar?” (Nisa Suresi, 54) buyurmuştur. Bu ayette haber verildiği gibi, münafıklar Müslümanlara verilen maddi manevi tüm nimetleri kıskanırlar. Haset ettikleri konuların en başında da, ‘Müslümanların birbirlerine kaşı duydukları içten sevgi’ gelir. Bir müminin başka bir Müslümanı çok sevmesi ve onu koruyup kollaması, münafık için çok ciddi bir kıskançlık konusudur. Çünkü Müslümanlar arasında, küfürdeki insanların hiç yaşayamadığı ‘derin bir muhabbet, içli dostluk, candan bir kardeşlik anlayışı’ vardır. Münafıklar iman edenlerle birlikte oldukları her an bu sevgiye şahit olur ve bundan dolayı da şiddetli bir kıskançlığa kapılırlar. Müslümanların birbirlerini bu kadar çok sevmeleri münafıkları ciddi şekilde rahatsız eder. Çeşitli oyunlarla Müslümanların arasını açıp bu sevgiyi yok etmek için sinsi bir çaba yürütürler. Kavga çıkararak, rezillik yaparak, yalan söyleyerek, iftira atarak, laf taşıyarak, alaycı espriler yaparak, Müslümanların birbirlerine olan sevgilerini zedelemek; kardeşliklerini, birliklerini ve dostluklarını bozmak isterler.
İman edenlerin sevgiyi yaşamalarını istemeyen münafık, Müslümanların ‘sevdikleriyle vakit geçirmelerini’ de istemez. Müslümanların yanına gelen kişileri durdurmak ve onlarla görüşmelerini engellemeye çalışır. Müslümanları lafa tutup vakitlerini alarak, o ortamda huzursuzluk çıkararak, sevdikleri insanlarla görüşmelerine ve birlikte vakit geçirmelerine mani olmayı hedefler.
Münafıkların bu kıskançlıklarına Kuran’ın Yusuf Suresi’nde dikkat çekilmiştir. Hz. Yusuf (as)’un daha çocuk yaşta güzelliği ile dikkat çekmesi, kardeşlerinin ona karşı büyük bir kıskançlığa kapılmalarına neden olmuştur. Babalarının onu kendilerinden daha çok sevdiğini düşünerek öfkelenen kardeşleri, bir tuzak kurup Hz. Yusuf (as)’ı öldürmek üzere bir plan kurmuşlardır. Babalarına ise kendilerini, ‘iyilikten başka birşey düşünmeyen kardeşler’ gibi göstermeye çalışmışlardır. Oysa gerçekte açıkça bir hainlik yapmak istemişlerdir:
Onlar şöyle demişti: “Yusuf ve kardeşi babamıza bizden daha sevgilidir; oysa ki biz, birbirini pekiştiren bir topluluğuz. Gerçekte babamız, açıkça bir şaşkınlık içindedir.” “Öldürün Yusuf’u veya onu bir yere atıp-bırakın ki babanızın yüzü yalnızca size (dönük) kalsın. Ondan sonra da salih bir topluluk olursunuz.” (Yusuf Suresi, 8-9)
Hz. Yusuf (as)’ın kardeşlerinin din ahlakından ne kadar uzak oldukları; hainlikleri, sinsi tuzaklar kurmayı ve cinayet işlemeyi ne kadar makul ve meşru gördükleri ayetlerden açıkça anlaşılmaktadır. Babalarından ‘sevgi talebi’ içerisinde oldukları iddiaları da tamamen ‘yalan’dır. Çünkü küçücük bir çocuk ve kendi öz kardeşleri olan, tertemiz nur gibi bir insanı gizlice öldürmeyi planlayan bu münafık karakterli, zalim ve gaddar insanların sevgiyi bilmedikleri çok açıktır.
İşte Hz. Yusuf (as)’ın kardeşleri gibi, günümüzdeki münafıklar da, Müslümanların birbirlerini çok sevmelerini çok kıskanır ve her yolu deneyerek bu yakınlığı engellemeye çalışırlar. Buradaki amaçları, kıskandıkları o sevgiyi kendilerinin de yaşayabilmesi değildir. Çünkü münafıklar sevgiye dayalı ilişkilere değil, ‘menfaat ilişkileri’ne inanırlar. Sevginin ise bu anlamda hiçbir işe yaramayacağını düşünürler. Çıkarlarını elde edebiliyorlarsa, bu onlar için yeterlidir. Dolayısıyla Müslümanlara olan kıskançlıkları, sadece ‘onların nimet, huzur ve güzellik içinde mutlu bir şekilde yaşamalarını istememelerinden’kaynaklanır. Münafığı rahatlatacak olan şey, Müslümanların zarar görmesi, mağdur olması, acı çekmesidir. İşte münafığın kıskançlık eylemleri de, sadece onlara bu sıkıntı ve huzursuzluğu verebilmek içindir.
Ancak münafık bu tuzağında başarılı olamaz. Çünkü Müslümanlar sevgide kararlı olan ve Allah’ın sevgisini kazanabilmek için yaşayan insanlardır. Dolayısıyla münafığın bu yolda harcadığı çaba, sadece onun öfke ve kıskançlıktan huzursuz olmasıyla sonuçlanır.
ADNAN OKTAR: “… Münafığın yöntemi böyledir yani zahiren çok haklı gibi görünür ilk bakışta. Çok şeytanidir yöntemi. İnsanların genel kabulüne uygundur atakları münafığın. Mesela Hz. Yusuf (as)’ın kardeşleri. İddiaları ne? Sevgi. “Yusuf yüzünden, babamızın sevgisi bizden uzaklaştı”. Şimdi bu adamların amacı sevgi mi? Değil. Münafık sevgiyi bilmez. Sevgiyi bir araç olarak kullanır. Müslümanlara saldırıda, ahlaksızlık yapmada, alçaklık yapmada bir vesiledir. Yani Müslümanı rahatsız etmek için, pislik yapmak için sevgiyi kullanır. “Sevdiğim için geldim”, “Sevdiğim için konuştum”, “Sevdiğim için bunu yapıyorum” der.
Şimdi gidip babasının yanında İslam’ı öğrenmek için mi, babalarının gerçekten sevgisini kazanmak için mi Hz. Yusuf (as)’a karşı tavır alıyorlar? Böyle bir şey olur mu? Hep beraber sevmeleri lazım, hep beraber sevdirtmeyi amaçlaması lazım. “Yusuf’u öldürelim” diyorlar. Münafığın azgınlığını ve şeytani boyutunu burada görüyoruz.” (A9 TV, 28 Şubat 2016)